ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ
ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ﻟِﻠَّﻪِ ﺭَﺏِّ ﺍﻟْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ ﻭَﺍﻟﺼَّﻠﺎَﺓُ ﻭَﺍﻟﺴَّﻠﺎَﻡُ ﻋَﻠَﻰ ﺳَﻴِّﺪِ ﺍﻟْﻤُﺮْﺳَﻠِﻴﻦَ ﻭَ ﻋَﻠَٓﻰ ﺍَﻟِﻪِ ﻭَ ﺻَﺤْﺒِﻪِ ﺍَﺟْﻤَﻌِﻴﻦَ
Tevhidin iki bürhan-ı muazzamı ve Sure-i İhlas'ın bir nükte-i i'caziyesi
Şu kâinat tamamıyla bir bürhan-ı muazzamdır. Lisan-ı gayb, şehadetle müsebbihtir, muvahhiddir. Evet Tevhid-i Rahman'la, büyük bir sesle zâkirdir ki: Lâ ilahe illâ Hû
Bütün zerrat hüceyratı, bütün erkân u a'zâsı birer lisan-ı zâkirdir; o büyük sesle beraber der ki: Lâ ilahe illâ Hû
O dillerde tenevvü' var, o seslerde meratib var. Fakat bir noktada toplar, onun zikri, onun savtı ki: Lâ ilahe illâ Hû
Bu bir insan-ı ekberdir, büyük sesle eder zikri; bütün eczası, zerratı, küçücük sesleriyle, o bülend sesle beraber der ki: Lâ ilahe illâ Hû
Şu âlem halka-i zikri içinde okuyor aşrı, şu Kur'an maşrık-ı nuru. Bütün zîruh eder fikri ki: Lâ ilahe illâ Hû
Bu Furkan-ı Celilüşşan, o tevhide nâtık bürhan, bütün âyât sadık lisan. Şuaat-ı bârika-i iman. Beraber der ki: Lâ ilahe illâ Hû
Kulağı ger yapıştırsan şu Furkan'ın sinesine, derinden tâ derine, sarihan işitirsin semavî bir sadâ der ki: Lâ ilahe illâ Hû
O sestir gayeten ulvî, nihayet derece ciddî, hakikî pek samimî, hem nihayet munis ve mukni' ve bürhanla mücehhezdir. Mükerrer der ki: Lâ ilahe illâ Hû
Şu bürhan-ı münevverde, cihat-ı sittesi şeffaf ki, üstünde münakkaştır müzehher sikke-i i'caz, içinde parlayan nur-u hidayet der ki: Lâ ilahe illâ Hû
Evet altında nescolmuş mühefhef mantık ve bürhan, sağında aklı istintak; mürefref her taraf, ezhan "Sadakte" der ki: Lâ ilahe illâ Hû
Yemîn olan şimalinde, eder vicdanı istişhad. Emamında hüsn-ü hayırdır, hedefinde saadettir. Onun miftahıdır her dem ki: Lâ ilahe illâ Hû
Emam olan verasında ona mesned semavîdir ki, vahy-i mahz-ı Rabbanî. Bu şeş cihet ziyadardır; bürucunda tecellidar ki: Lâ ilahe illâ Hû
Evet vesvese-i sârık, bâvehm şübhe-i târık, ne haddi var ki o mârık, girebilsin bu bârık kasra. Hem şârık ki, sur sureler şâhik, her kelime bir melek-i nâtık ki: Lâ ilahe illâ Hû
O Kur'an-ı Azîmüşşan nasıl bir bahr-i tevhiddir. Bir tek katre, misal için bir tek Sure-i İhlas.. fakat kısa bir tek remzi, nihayetsiz rumuzundan. Bütün enva'-ı şirki reddeder, hem de yedi enva'-ı tevhidi eder isbat; üçü menfî, üçü müsbet şu altı cümlede birden:
Birinci cümle: ﻗُﻞْ ﻫُﻮَ karinesiz işarettir. Demek ıtlakla tayindir. O tayinde taayyün var.
ﺍَﻯْ ﻟﺎَ ﻫُﻮَ ﺍِﻟﺎَّ ﻫُﻮَ
Şu tevhid-i şuhuda bir işarettir. Hakikat-bîn nazar tevhide müstağrak olursa der ki:
ﻟﺎَ ﻣَﺸْﻬُﻮﺩَ ﺍِﻟﺎَّ ﻫُﻮَ
İkinci cümle: ﺍَﻟﻠَّﻪُ ﺍَﺣَﺪٌ dır ki, tevhid-i uluhiyete tasrihtir. Hakikat, hak lisanı der ki:
ﻟﺎَ ﻣَﻌْﺒُﻮﺩَ ﺍِﻟﺎَّ ﻫُﻮَ
Üçüncü cümle: ﺍَﻟﻠَّﻪُ ﺍﻟﺼَّﻤَﺪُ dir. İki cevher-i tevhide sadeftir. Birinci dürrü: Tevhid-i rububiyet. Evet nizam-ı kevn lisanı der ki:
ﻟﺎَ ﺧَﺎﻟِﻖَ ﺍِﻟﺎَّ ﻫُﻮَ
İkinci dürrü: Tevhid-i kayyumiyet. Evet seraser kâinatta, vücud ve hem bekada, müessire ihtiyaç lisanı der ki:
ﻟﺎَ ﻗَﻴُّﻮﻡَ ﺍِﻟﺎَّ ﻫُﻮَ
Dördüncü: ﻟَﻢْ ﻳَﻠِﺪْ dir. Bir tevhid-i celalî müstetirdir; enva'-ı şirki reddeder, küfrü keser bîiştibah.
Yani tegayyür, ya tenasül, ya tecezzi eden elbet ne Hâlık'tır, ne Kayyum'dur, ne İlah...
Veled fikri, tevellüd küfrünü ﻟَﻢْreddeder, birden keser atar. Şu şirktendir ki, olmuştur beşer ekserîsi gümrah...
Ki İsa (A.S.) ya Üzeyr'in (A.S.) ya melaik, ya ukûlün tevellüd şirki meydan alıyor nev'-i beşerde gâh bâ-gâh...
Beşincisi: ﻭَ ﻟَﻢْ ﻳُﻮﻟَﺪْ Bir tevhid-i sermedî işareti şöyledir: Vâcib, kadîm, ezelî olmazsa, olmaz İlah...
Yani: Ya müddeten hâdis ise, ya maddeden tevellüd, ya bir asıldan münfasıl olsa, elbette olmaz şu kâinata penah...
Esbabperestî, nücumperestlik, sanemperestî, tabiatperestlik şirkin birer nev'idir; dalalette birer çâh...
Altıncı: ﻭَ ﻟَﻢْ ﻳَﻜُﻦْ Bir tevhid-i câmi'dir. Ne zâtında naziri, ne ef'alinde şeriki, ne sıfâtında şebihi ﻟَﻢْlafzına nazargâh...
Şu altı cümle manen birbirine netice, hem birbirinin bürhanı, müselseldir berahin, mürettebdir netaic şu surede karargâh.
Demek şu Sure-i İhlas'ta, kendi mikdar-ı kametinde müselsel, hem müretteb otuz sure münderiç; bu bunlara sehergâh...
ﻟﺎَ ﻳَﻌْﻠَﻢُ ﺍﻟْﻐَﻴْﺐَ ﺍِﻟﺎَّ ﺍﻟﻠَّﻪُ