müdavim
Üye Sorumlusu
ister istemez insanın ruhu daralıyor, canı sıkılıyor. Peki bu durumlarda ne yapmalı. Nasıl canımızı sıkmadan huzurlu yaşayabiliriz?
Eski bir Hint masalı bizlere bu konuda güzel bir çözüm yolu gösteriyor. Tenkitlere maruz kalanlara nefis muhasebesi yaparak problemleri aşmayı öğretiyor.
Bir zamanlar çok büyük bir ressam varmış. Eserleri her kes tarafından beğenilirmiş. Ülkenin kralı bile onur madalyası ile onu ödüllendirmiş. Ona Hintçe renklerin ustası anlamına gelen “Ranga Charya” adı verilmiş. Ama hayranları ona kısaca “ Ranga Guruji” derlermiş. Ranga yıllar içinde alanındaki ustalığını kanıtlarcasına kendine özgü bir renk stili geliştirmiş. Çok çalışması, yorumu ve konuya kendini vermesi, kendinden sonra gelenlerin izlemesi için örnek olmuş.
Bir sanat okulu açmış. Orada öğrencilerine sanatın inceliklerini öğretmeye başlamış. Belli bir müfredatı ve süresi yokmuş okulun. Öğrencinin yeteneğinden ve bilgisinden kendisi tatmin olduktan sonra onu sanat dünyasına takdim etmesi okulun özelliği imiş.
Kendince bir “öğrenci değerlendirme” yöntemi geliştirmişti. Bu, onun çalışma yöntemi gibi, dünyada eşi olmayan bir yöntemdi.
Okulunda bir öğrenci olan Rajeev çok aceleciydi. Rajeev özel bir yeteneğe sahipti ve Ranga’nın aradığı özellikler doğrultusunda öteki öğrencilerden çok daha hızlı bir başarı gösteriyordu. Ranga ondaki bu gelişmeden çok memnundu. Çok övgü ve teşvik almaktan dolayı Rajeev merakla Ranga Guruji’nin onu artık bir ressam olarak ilan edeceği ve yaşamının bu biçimde devam etmeye başlayacağı günü bekliyordu.
Rajeev, bir gün, çok kibar bir biçimde, Ranga Guruji’ye final uzmanlık sınavına kendisini ne zaman alacağını sordu. Ranga gülümsedi ve dedi ki,:” Rajeev, sen benim gelecek vaad eden öğrencilerimden birisisin. Çok kısa sürede sanatın inceliklerini öğrendin. Sanırım şimdi final sınavının zamanı geldi.”
“Sınav konumun ne olduğunu söyler misiniz, Guruji? Rajeev mutluluğunu ve heyecanını saklanmakta zorlanıyordu. Ranga “ Rajeev, bir resim yapmanı istiyorum, bu senin hayatının en iyi resmi olmalı ve herkes hayran kalmalı. Şimdi acele etme ve yaşamının şaheserini yap” dedi.
Rajeev gece gündüz çalıştı; en güzel resmini yaptı ve Ranga’ya getirdi.
Ranga, “şimdi bunu kentin meydanında halkın beğenisine sun,” dedi.
“ İnsanların senin eserini görmelerine izin ver. Resmin kenarına büyük ve koyu harflerle, bu resmin halkın beğenisine değerlendirmesi için konulduğunu ve resimdeki hataların izleyenler tarafından resmin üzerine bir X çizerek belirtilmesini yaz.”
Rajeev, Ranga’nın dediklerini yaptı. Resmi kentin en merkezi yerine koydu. Birkaç gün sonra Ranga gidip resmi getirmesini söyledi.
Rajeev meydana giderken çok heyecanlıydı. Ancak oraya vardığında çok büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Tüm resim baştan aşağı X işaretiyle doluydu. Başarısızlığı böylece anlaşılmıştı. Büyük bir tessürle resmi Ranga’ya gösterdi.
Ranga ona asla umutsuzluğa kapılmamasını ve yeniden bir resim yapmasını önerdi.
Rajeev yeni bir sanat şaheseri daha yaptı. Ranga daha önce söylediği şeyleri tekrarladı. Ancak en son satırda bir değişiklik yaparak bu kez Rajeev’e resmin yanına boya ve fırça da koymasını söyledi.
Resmin altına yazdığı mesajda izleyicilerin hataları bulması ve resmin yanında bulunan malzemeleri kullanarak düzeltmelerini istenmişti.
Birkaç gün sonra Rajeev resmi almaya gittiğinde şaşırdı. Çünkü resmin üzerinde hiçbir işaret olmadığı gibi yanına konulan malzemelere de hiç dokunulmamıştı.
Rajeev resmi Ranga’ya sunarken çok mutlu olmuş ve kendine güveni gelmişti.
Ranga yine gülümsedi ve “Rajeev bugün öğrenmiş olduğun bu dersle birlikte artık senin eğitimin tamamlandı,” dedi.
“Sevgili oğlum, eğer bu dalda mükemmellik ve yücelik istiyorsan yalnızca sanatta ustalaşmış olman yetmez. İnsanların eline fırsat verildiğinde hiçbir şey bilmedikleri bir konuda bile eleştirip, değerlendirme eğiliminde olduklarını öğrenmen gerekir.
Eğer dünyayı seni yargılayacak kişi olarak kabul edersen hep hayal kırıklığına uğrarsın. İnsanlar hiçbir bilgisi ve ciddiyeti olmadan yargılamalarda bulunurlar ve birbirlerine fikirlerini söylerler. Senin ilk resmini X’lerle doldurdular. Çünkü onları engelleyecek hiçbir riski yoktu ve çoğunun bu konuda hiçbir yeteneği ve bilgisi de yoktu. Ama onlara sunulan bu fırsatı memnuniyetle değerlendirdiler. Ama aynı insanlar, hataları bulup düzeltmeleri istendiğinde bunu yapmadılar. Çünkü bu kez onların bilgisi ve yeteneği risk altındaydı; bu konuda eksikliklerini göstermekten çekindiler. Uzak durmayı yeğlediler.”
Ranga devam etti. “ Böylece sevgili oğlum, senin çalışman, senin yeteneklerin, senin bilgin, senin sanat alanındaki çabaların, senin çok çalışmanın ve içten uğraşlarını değerli bir ürünüdür. Bunu dünyaya bedava sunma. O zaman çalışman ilk resminin uğradığı sonuca uğrar.”
“Kendinin yargıcı ol ve değerini kendin belirle ama bunu adalet ve eşitlik ilkeleriyle yap ve böyle davrandığında seni temin ederim ki, asla ne kendin ne de eserinle hayal kırıklığına uğrarsın.”
“Son olarak bir de bu; başkalarının eserlerini de senin değerlendirme hakkın olmadığı anlamına gelir..”
Rajeev’in gözlerinde saygı ve neşe dolu yaşlar vardı. Kalbinin derinliklerinde; eğer bu son dersi almasaydı eğitimin eksik olacağını hissediyordu.
Hocasının ellerini minnetle öperek okulundan mezun oldu.
Recai ALBAY