Kim hatırlanmak istemez ki?

durmuþ göktekin

Active member

Kim hatırlanmak istemez ki?

Ayrılık ateşiyleyanıyoruz./Bıraktığın sevgiyle anıyoruz./Kur’an tilavetiyle yunuyoruz./RuhunaFatihalar sunuyoruz./Hayatıma ördüğümsün,/İçime gömdüğümsün,/Kalbimde kördüğümsün,/Bakmadan gördüğümsün./Kimdir bizi hayaller ufkunda dolaştıran?/Kimdirkonuşmayan dilimizi konuşturan?/Sensin Allah’ım gönüllerimizi coşturan,/Sensin,bizi hayatın arkasından koşturan.

İnsan,üstün özelliklerle yaratılmış. Sahip olduğu özelliklerle hayatı, bugünküteknolojik seviyelere yükseltmiş. Yaptığı işlere karşı hayranlık sarhoşluğunakapılmış, özellikleri başına dert olmuş. Kabiliyetleriyle kendine tuzak kurmuş,yaptığı suiistimalle insanlığı dibe vurmuş. Kaybettiği insaniyeti buluncayakadar, düştüğü tuzaktan kurtulamayacak duruma gelmiş. Yaptığı işleri kendindensaymış, enaniyet seline kapılmış, kabiliyetlerini vereni unutmuş. İnsan, bugünnankörlüğünün cezasını çekiyor. İnsanın kabiliyetleri bir nevi sermayesidir.İnsan, sermayesini suistimal etmemelidir.

Önümüzdesel gibi akıp giden bir hayat var. Bu hayatın çıkış noktası doğum, bitişnoktası ölümdür. İnsan, bu akışa duyarsız kalamaz, insanlığımız buna manidir.Ben kendime soruyorum: Hangi kabiliyetimi, neyin karşılığında aldım, kazandım?Beni yaratan, aklımı vermiş. Hem de ömür boyu onu üzerimde muhafaza ediyor.Bütün kabiliyetlerim, özelliklerim aynı şekilde, O’nun eseri. Bunları üzerimdesağlıklı bir şekilde bende bulunduruyor. Bana sadece kullanmak kalıyor. Beni,bir kuş veya kuzu olarak yaratmamış. Hiçbir varlıkta olmayan özellikler vermiş.İnsan olarak yaratmış. Bütün bunlara karşı benden istediği tek şey kulluk!Kulluğu nasıl yapacağımı da Kitap ve Peygamberi ile öğretmiş. Bana yalnız; O’naitaat ve teslimiyet kalmış. O’nun verdiklerini yanlış kullanarak önce kendimesonra başkalarına zarar vermemeliyim. Teslimiyette emniyet var, huzur var,rahatlık vardır.

Çocuğunuateşten kurtarmak isteyen anne, şefkat, merhamet ve koruma duygularıyla ateşiniçine atlar. Bir tavuk civcivini korumak için başını kaptırma pahasına köpeğesaldırır. Bunların hepsini yaptıran, şefkat, merhamet ve koruma duygularıdır.Tavuğun ki tavuğa göre, insanınki insana göredir. Çocuğun acziyeti veteslimiyeti anneyi ateşe daldırtıyor.

Geçiciolan dünya hayatında her şey izafidir. Ebedilik ve değişmez değerler ahirettedir.Fıtratımızdaki ölümsüzlük isteği, bize ahireti işaret ediyor.
Bunun delillerini de dünyada görüyoruz. İnsan yaşlanıyor,ölüyor. Elbette yaşlandığı için ölmüyor. Yaşlanma ölüme sebep oluyor.Bebeklikten başlayan fiziki güzellik, zamanla çirkinliğe dönüyor. Duyankulaklar duymaz, gören gözler görmez oluyor. Organlar yaşlanıyor. Kabiliyetler,melekeler zayıflıyor. Adım, adım sona yaklaştırılıyoruz. Bütün bunlar olupbiterken; hep hatırda kalmak, hatırlanmak, hatıra olmak isteği kalbimizdençıkmıyor.

Kim, budünyadan gidince, hatırlanmak istemez ki? Her yıl takvimlerden 31 Aralıktarihli yaprağı kopardığımızda o yılı maziye gömmüş sayılırız. Zaman ağacınındalından bir kuşu daha uçurmuş oluruz. Herkesin o yılda iyi veya kötühatıraları kalmıştır. Tarihin kaydettiği, üzücü ve sevindirici olaylarıolmuştur. Gelecek nesiller iyilerle sevinecek, kötülerle üzülecek. İnsan olarakhepimiz iyi hatıralar bırakmak istemez miyiz? İnsana iyi hatıralar bıraktıracakbir hayat İslamiyet’tedir. Kimse zalim olmak, zalimlikle anılmak istemez.İnsanı nefsi zalimleştirir. Yaşadığı hayat ve yaptığı muamele ile insan zalimolabilir. Zalim olmamak için irademizle İslamiyet’e teslim olmalıyız vehatırlanacak bir hayat yaşamalıyız.

01 Mayıs 2014
DurmuşGöktekin
 


Bu alana bir cevap yazın...
Üst