Hakikat böyleyken yazan kardeşlerin sayısı neden az peki? Neden bu mühim konu birçok nur kolu tarafından ihmal ediliyor?
Bir kural var ve ona uymayanlar da varsa bu o kuralın varlık hakikatine etki etmez elbet ama ben şunu merak ediyorum yazmayan gurupların gerekçeleri nedir onlar neye dayanarak bu görevi yerine getirmiyorlar? Benim bu konuya ilk yaklaşımın gibi mi mesela "matbaalar var artık.." ?
Birde şu var tabi gurublardan için "birbirlerini desteklemektedir" demişiniz ama sanırım ben hep diğerleride Hak'dır diyene değil de Hak bizimkidir diyenlere rast geldim bugüne dek kafam birazda o yüzden karışıyor..
O fakültelerden birine girdim zaten inşallah kardeş.. girdim girmesine ama doğru fakültedemiyim hala şeytanın vesveseleri var onları gidermeye çalışıyorum.. Allah razı olsun açıklamalarınız benim için önemli.
Kardeş;
grub sözü bana pek hoş bir tabir gelmiyor, cemaat daha güzel bir tabirdir. Aynı düşünce ve ruh içinde bulunan hicbir kardeşimiz mensubu olduğu cemaatin meşreb ve tarzını bilir. Malumunuz meşrebler yozlaşmaktan değil bilakis risale-i nurda bu yol açık olduğu için vardır. Risale-i Nuru okuyan herkes bu yolları görür ve bilir, Risale-i Nur bazı gösterdiği yolları nahoş bulmuş olsaydı bunu dile getirir yol açmazdı. Madem yolu açmış o zaman o yolda gidenler ile seçtiğimiz yolda gidenler arasında bir ayrılık ve gayrilik yok bilakis hizmet ortak ve yapılanlar yapanın değil Risale-i Nurun hizmetidir, takdir ve tebrik ona mahsustur. Yoksa gücü elinin uzandığı, hayali sonsuzları bulan biz acizlerin işi hiç olamaz, bize hammallık nasip olmuş ise buna ancak şükür etmek hakkımızdır..
İşte öyle de Risale-i Nur bize bu şuuru öğretiyor.. Bizlere düşen budur, başkalarının söledikleri değil..
Nur üniversitesinde yanlış bir fakültemi açılmış ki biz terettüd içinde kalıyoruz?
Risale-i Nur yerine yeni bir kitap mı yazılmışki o fakülte de onla iş yapıyorlar? Velev ki olsa o zaman o fakülte Nur üniversitesinde mi olur?
Madem bu üniversitede Risale-i Nur ve Ustad Bediüzzaman var öyle ise bize düşen onları dinlemektir..
"demekki bir fakulte öğrencisi kendi ruhu haletine uygun olan ile o üniversiteden mezun olurken bir diğeride kendi istidadına uygun olan fakulte ile o üniversiteden mezun oluyor" Talha kardeşin bu cümlesine istinaden "kendi halet-i ruhiyeme göre yanlış fakültedemiyin ki hala acabalarım var" dedim yoksa nur-i hakikate eleştirel gözle bakmak, eksik, yanlış aramak benim de kimsenin de haddine düşmemiş... neyse ben cevabımı aldım inş. beni anlayanda anlamayanda saolsun duayla..