Külliyat neden elde çoğaltılmaya devam ediliyor arkadaşlar?

Zuhr

Talebe
yazının gayesi sadece çoğaltmak değildir..

Risale-i Nur un neşri başladığı dönemde, zahiri sebeb olan matbaanın kullanılamaması sebebiyle, talebeler risaleleri kendileri yazarak çoğaltıyorlardı. bu şekilde hem kendileri tekrar tekrar yazdıkları risaleleri mütala ediyor, okuyor, tefekkür ediyor, istifade ediyor hem de risalelerin çoğaltılmasına katkı sağlıyorlardı.
günümüzde külliyat matbaalarda rahatlıkla çoğaltılabiliyor elhamdulillah, ama bu yazı ile edinilen istifadeden, kalbi ruhi akli lezzetlerden, yazı sevabından mahrum kalmaya bir sebeb olamaz
günümüzde yazı külliyatı çoğaltmaktan daha çok diğer faidelerine nail olabilmek için kullanılıyor

bir diğer konu, ustad hazretleri risalelerde yazı ve ehmmiyeti ile ilgili meseleleri çok defa tekrarlamış/tekrarlatılmış
risale-i nur un hükmü devam ettiği sürece de, içinde geçen her konunun geçerliliği devam edecek

yazı ile ilgili daha önce forumda paylaşılmış bir çok konudan ikisine aşağıdaki linkleri tıklayarak ulaşabilirsiniz,

Yazı Hizmeti ve Yazı Mektubu

Yazıya gerek var mı?




 

LamElif1

Well-known member
Hakikat böyleyken yazan kardeşlerin sayısı neden az peki? Neden bu mühim konu birçok nur kolu tarafından ihmal ediliyor?
Bir kural var ve ona uymayanlar da varsa bu o kuralın varlık hakikatine etki etmez elbet ama ben şunu merak ediyorum yazmayan gurupların gerekçeleri nedir onlar neye dayanarak bu görevi yerine getirmiyorlar? Benim bu konuya ilk yaklaşımın gibi mi mesela "matbaalar var artık.." ?
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Hakikat böyleyken yazan kardeşlerin sayısı neden az peki? Neden bu mühim konu birçok nur kolu tarafından ihmal ediliyor?
Bir kural var ve ona uymayanlar da varsa bu o kuralın varlık hakikatine etki etmez elbet ama ben şunu merak ediyorum yazmayan gurupların gerekçeleri nedir onlar neye dayanarak bu görevi yerine getirmiyorlar? Benim bu konuya ilk yaklaşımın gibi mi mesela "matbaalar var artık.." ?

Hayır kardeş..

Nur üniversitesinde kimileri ilahiyat fakultesinde, kimisi tıp fakultesinde, kimisi edebiyat fakultesinde, kimisi muhendislik fakultesinde ihtisas etmektedir. Her bir fakultenin kendi içinde branşı ve ihtisası mevcuttur. Bu nedenle de her bir fakultedekiler o bölüm ile meşgul olmaktalar ve her fakulte birbiri ile çelişmemekte bilakis birbirlerini desteklemektedirler, demekki bir fakulte öğrencisi kendi ruhu haletine uygun olan ile o üniversiteden mezun olurken bir diğeride kendi istidadına uygun olan fakulte ile o üniversiteden mezun oluyor, bütün mezun olanların kitabıda, muallimi de birdir, ve hiçbiri bir diğeri ile çelişmiyor ve çelişmemekte..

Dışarıdan bakanlar o üniversitede birçok fakülte görebilir hatta bir çok şeyde söyleyebilir, dışarıdan bakmak yerine o üniversiteden içeri girip eserleri eline alıp okusa ve orada o da kendi alemine uygun bir fakülte bulsa hem kendine yararı hem de bu sorularına cevabı kaynağın kendisinden alsa olmaz mı?
 

faris

Well-known member
Birde şu var tabi gurublardan için "birbirlerini desteklemektedir" demişiniz ama sanırım ben hep diğerleride Hak'dır diyene değil de Hak bizimkidir diyenlere rast geldim bugüne dek kafam birazda o yüzden karışıyor..

Kardeş;

grub sözü bana pek hoş bir tabir gelmiyor, cemaat daha güzel bir tabirdir. Aynı düşünce ve ruh içinde bulunan hicbir kardeşimiz mensubu olduğu cemaatin meşreb ve tarzını bilir. Malumunuz meşrebler yozlaşmaktan değil bilakis risale-i nurda bu yol açık olduğu için vardır. Risale-i Nuru okuyan herkes bu yolları görür ve bilir, Risale-i Nur bazı gösterdiği yolları nahoş bulmuş olsaydı bunu dile getirir yol açmazdı. Madem yolu açmış o zaman o yolda gidenler ile seçtiğimiz yolda gidenler arasında bir ayrılık ve gayrilik yok bilakis hizmet ortak ve yapılanlar yapanın değil Risale-i Nurun hizmetidir, takdir ve tebrik ona mahsustur. Yoksa gücü elinin uzandığı, hayali sonsuzları bulan biz acizlerin işi hiç olamaz, bize hammallık nasip olmuş ise buna ancak şükür etmek hakkımızdır..

İşte öyle de Risale-i Nur bize bu şuuru öğretiyor.. Bizlere düşen budur, başkalarının söledikleri değil..
 

faris

Well-known member
O fakültelerden birine girdim zaten inşallah kardeş.. girdim girmesine ama doğru fakültedemiyim hala şeytanın vesveseleri var :( onları gidermeye çalışıyorum.. Allah razı olsun açıklamalarınız benim için önemli.

Nur üniversitesinde yanlış bir fakültemi açılmış ki biz terettüd içinde kalıyoruz?

Risale-i Nur yerine yeni bir kitap mı yazılmışki o fakülte de onla iş yapıyorlar? Velev ki olsa o zaman o fakülte Nur üniversitesinde mi olur?

Madem bu üniversitede Risale-i Nur ve Ustad Bediüzzaman var öyle ise bize düşen onları dinlemektir..
 

Enver1

Well-known member
Kardeş;

grub sözü bana pek hoş bir tabir gelmiyor, cemaat daha güzel bir tabirdir. Aynı düşünce ve ruh içinde bulunan hicbir kardeşimiz mensubu olduğu cemaatin meşreb ve tarzını bilir. Malumunuz meşrebler yozlaşmaktan değil bilakis risale-i nurda bu yol açık olduğu için vardır. Risale-i Nuru okuyan herkes bu yolları görür ve bilir, Risale-i Nur bazı gösterdiği yolları nahoş bulmuş olsaydı bunu dile getirir yol açmazdı. Madem yolu açmış o zaman o yolda gidenler ile seçtiğimiz yolda gidenler arasında bir ayrılık ve gayrilik yok bilakis hizmet ortak ve yapılanlar yapanın değil Risale-i Nurun hizmetidir, takdir ve tebrik ona mahsustur. Yoksa gücü elinin uzandığı, hayali sonsuzları bulan biz acizlerin işi hiç olamaz, bize hammallık nasip olmuş ise buna ancak şükür etmek hakkımızdır..

İşte öyle de Risale-i Nur bize bu şuuru öğretiyor.. Bizlere düşen budur, başkalarının söledikleri değil..

Nur üniversitesinde yanlış bir fakültemi açılmış ki biz terettüd içinde kalıyoruz?

Risale-i Nur yerine yeni bir kitap mı yazılmışki o fakülte de onla iş yapıyorlar? Velev ki olsa o zaman o fakülte Nur üniversitesinde mi olur?

Madem bu üniversitede Risale-i Nur ve Ustad Bediüzzaman var öyle ise bize düşen onları dinlemektir..

Güzel açıklama..Maşallah Barekallah...
 

LamElif1

Well-known member
"demekki bir fakulte öğrencisi kendi ruhu haletine uygun olan ile o üniversiteden mezun olurken bir diğeride kendi istidadına uygun olan fakulte ile o üniversiteden mezun oluyor" Talha kardeşin bu cümlesine istinaden "kendi halet-i ruhiyeme göre yanlış fakültedemiyin ki hala acabalarım var" dedim yoksa nur-i hakikate eleştirel gözle bakmak, eksik, yanlış aramak benim de kimsenin de haddine düşmemiş... neyse ben cevabımı aldım inş. beni anlayanda anlamayanda saolsun duayla..
 

Enver1

Well-known member
"demekki bir fakulte öğrencisi kendi ruhu haletine uygun olan ile o üniversiteden mezun olurken bir diğeride kendi istidadına uygun olan fakulte ile o üniversiteden mezun oluyor" Talha kardeşin bu cümlesine istinaden "kendi halet-i ruhiyeme göre yanlış fakültedemiyin ki hala acabalarım var" dedim yoksa nur-i hakikate eleştirel gözle bakmak, eksik, yanlış aramak benim de kimsenin de haddine düşmemiş... neyse ben cevabımı aldım inş. beni anlayanda anlamayanda saolsun duayla..

Kardeş yanlış fakültede olduğuna inanıyorsan yatay geçiş yapabilirsin tercihler çok fazla seçenekler fazla..
Eğer kendi fakültenin güzelliğini görebilmişsen orada da yükseklisansını doktoranı yaparsın..
yeterki risale nur dairesi içerisinde kal..
zira bediüzzaman üstadımız Risale-i Nur talebeleri,Risale-i Nur'un dâiresi hâricinde nur aramamalı ve aramaz.Eğer ararsa,Risale-i Nur'un penceresinden ışık veren mânevî güneşe bedel bir lâmbayı bulur,belki güneşi kaybeder buyurmaktadır.
mesele bu...
 
Üst