Kurana el basarak yemin edilebilir mi? Bu yemin geçerli mi?

Eyvàh!

Well-known member
İslami manadaki yemin, genellikle Allah adına yapılır. Bu da Vallahi, Billahi gibi ifadelerin söylenmesiyle olur. Fakat bu arada başta Kuran-ı Kerim ve Kabe olmak üzere mukaddesler üzerine yapılan yeminler de yemin mefhumuna girer ve bunlar üzerine yapılan yeminler geçerlidir.

Yeminler çok kere örf ve adete göre şekillenir ve ona göre yemin edilir. Bilhassa ülkemizde bölgeden bölgeye değişen pek çok yemin çeşitleri vardır. Kuran-ı Kerim üzerine yapılan yeminler de adet haline gelmiş olan yeminlerden birisidir. Mesela, Kuran üzerine yemin ederim ki, Kuran hakkı için şu işi mutlaka yapacağım veya yapmayacağım; şeklinde yemin etmek gibi... Hatta bu yemin halk arasında diğer yeminlerden daha büyük ve mesuliyeti daha ağır bir yemin çeşidi olarak bilinir. Bir mesele üzerinde anlaşamayan, mutabakata varamayan taraflar birbirlerini Kuran;a el basmaya davet eder. Zaten çok ciddi bir mesele olmadıkça ve insan haklılığından tam emin olmadıkça böyle bir yemine teşebbüs ve cesaret de edemez.

Meselenin fıkhi yönüne gelince; Kuranla yemin etmek caizdir ve bu yemin sayılır. Çünkü, Allahın ezeli bir kelamı olan Kuranla yemin etmek Allahın İzzet ve Celaline yemin etmek gibidir.

İbni Kudame el-Muğni isimli eserinde Kuran ile, ondan bir ayetle ve kelamullah ile yemin etmek yemin olur. İbni Mesud, Katade, İmam malik ve Şafii ve bütün ehl-i ilim aynı şeyi söylemişlerdir. (1)

Yukarıda da ifadeye çalıştığımız gibi, Kuran üzerine yemin denilince, insanlar Mushafael basarak yapılan yemin olarak bilirler. Bu da bir çeşit Allahın Kelam sıfatı üzerine yemin etmektir ki, o da yemindir.

Sahih-i Buhariyi 32 ciltlik eseriyle şerh eden İmam Bedrüddin Ayni şunları söyler:
Bana göre, bir kimse Mushaf ile yemin ederse veya üstüne elini koyarsa veya Bunun hakkı için derse, o yemin sayılır. Bilhassa yalan yere yapılan yeminlerin çoğaldığı ve halkın Mushafla yemin etmeye çok rağbet ettikleri bu devirde... Bu vesileyle İmam Ayninin 1440 senesinde rahmet-i Rahmana kavuştuğuna da belirtelim.

Son devir alimlerinden Allame Kemal de bu hususta şöyle der:
Şüphesiz, Kuran-ı Kerimle yemin etmek şimdi adet haline gelmiştir. Öyle ise onunla yemin etmek yemin sayılır. Çünkü yeminler örf ve adete göredir.
Bütün bu izahlar açıkça göstermektedir ki, Kuran üzerine el basılarak edilen yemin bağlayıcılığı olan ve bozulunca keffareti gereken yemin sınıfına girer.
1. el-muğni, 9:407(7981. Mesele
 
Üst