NuruAhsen
Sonsuz Temâþâ
Mehmet Paksu'nun yazısı
Kur'ân'ı şifa için okuyabilir miyiz?
Kur'ân iki şifadan söz eder. Birisi bal, diğeri de Kur'ân'ın kendisi. Bal, maddi bir şifa kaynağı iken, Kur'ân hem maddi hem manevi bir şifa kaynağıdır. Üç surede, üç farklı âyette Kur'ân kendisini bir "şifa" kaynağı olarak anlatır:
"Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerin derdine şifa, mü'minlere hidayet ve rahmet gelmiştir."1
"İman edenler için o hidayet ve şifadır."2
"Biz Kur'ân'dan mü'minlere şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz."3
Kur'ân'ın sunduğu bu şifa nasıl bir şifadır? Küfre, şirke, imansızlığa, zulme ve vicdansızlığa karşı bir şifadır. Bu zaten açıkça ortada...
Kur'ân'ın davetine uyanlar bu şifayı tadıyorlar, anlıyorlar ve yaşıyorlar. Çünkü Kur'an bu özelliğiyle insanlığın en büyük yaralarını tedavi ediyor.
İman ederek Rabbini tanıyan insan sahibini, malikini ve mabudunu buluyor, vahşetten, dehşetten ve bütün korkulardan kurtuluyor.
***
Acaba Kur'ân bildiğimiz psikolojik ve bedeni hastalıklarımızın tedavisinde nasıl kullanılır, nasıl kullanılmış?
Kur'ân'dan istifade etmede örnek ve rehber olan Peygamberimiz bu konuda da bir öncülük ediyor, yol gösteriyor, bizzat kendi uygulamalarıyla ders veriyor.
Peygamberimiz bazı sureleri özellikle kendi hastalığına karşı okuduğu gibi, aile fertlerinden birisi hasta olunca da okurdu.
Peygamberimizin hanımı Hz. Aişe (r.a.) diyor ki:
"Ailesinden birisi hastalandığı zaman Resulullah (a.s.m.) Muavvizatı (Felak ve Nâs Sûrelerini) okuyarak onun üzerine üflerdi. Vefatıyla sonuçlanan hastalığa yakalandığında bu sureleri okuyup onun üzerine üflemeye ve kendi eliyle meshetmeye başladım. Çünkü onun elinin bereketi benim elimden daha fazlaydı."4
Yine Hz. Aişe'nin anlattığına göre, Peygamberimiz her gece istirahate çekileceği zaman İhlâs ve Muavvizeteyn sûrelerini okuyup avuçlarına üfler, sonra ellerinin yetişebildiği yere kadar vücudunun her tarafını meshederdi. Hadisin devamında, "Sonra Resulullah hastalanınca ona böyle yapmamı bana emrederdi" diyor.5
Peygamberimizin sözünü ettiği bir diğer şifa suresi, hepimizin bildiği Fâtiha'dır. "Fatiha her türlü hastalığa şifadır"6 buyuran Allah Resulü maddi/manevi bütün hastalıklara karşı Fatiha'nın okunması gerektiğini tavsiye eder.
***
Bu arada Kur'ân-ı Kerim'de "Rabbenâ" ve "Rabbi" ile başlayan pek çok dua âyetleri vardır. Bu âyetleri maddi hastalıkların tedavisi için okuyabileceğimiz gibi, manevi, psikolojik hastalıklar için okumamız da pekâla mümkündür.
Hz. İbrahim "Hastalandığım zaman bana şifayı veren O'dur" derken, şifayı doğrudan doğruya Allah'tan istiyor.7
Hz. Eyyup ise seneler süren ağır hastalığına karşı o meşhur duasını okur, Rabbinden yardım ister, Cenab-ı Hak duasını kabul eder, ayağını yere vurmasını emreder. Hz. Eyyup da ayağını yere vurur vurmaz yerden şu fışkırır, bu sudan hem içer, hem de bütün vücudun yıkar, sağlığına kavuşur.
Kur'ân'daki şifa dualarını okumak, ilaç tedavisini ve tıbbın gerekli gördüğü diğer müdahaleleri terk etmek anlamına gelmemelidir.
Doktora gitmek, ilaç kullanmak, ameliyat olmak, perhiz yapmak da birer fiili duadır ve şifayı Allah'tan istemektir. Yoksa ne ilaç şifa verir, ne de doktor. Gerçek Şâfi, şifâ verici Allah'tır.
1. Yunus, 10:57.
2. İsrâ, 17:82.
3. Fussilet, 41:44
4. Müslim, Selam:50.
5. Buharı, Tıb:39.
6. Dârimî, Fadlu'l-Kur'ân:12.
7. Şuarâ, 26:80.
Kur'ân'ı şifa için okuyabilir miyiz?
Kur'ân iki şifadan söz eder. Birisi bal, diğeri de Kur'ân'ın kendisi. Bal, maddi bir şifa kaynağı iken, Kur'ân hem maddi hem manevi bir şifa kaynağıdır. Üç surede, üç farklı âyette Kur'ân kendisini bir "şifa" kaynağı olarak anlatır:
"Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerin derdine şifa, mü'minlere hidayet ve rahmet gelmiştir."1
"İman edenler için o hidayet ve şifadır."2
"Biz Kur'ân'dan mü'minlere şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz."3
Kur'ân'ın sunduğu bu şifa nasıl bir şifadır? Küfre, şirke, imansızlığa, zulme ve vicdansızlığa karşı bir şifadır. Bu zaten açıkça ortada...
Kur'ân'ın davetine uyanlar bu şifayı tadıyorlar, anlıyorlar ve yaşıyorlar. Çünkü Kur'an bu özelliğiyle insanlığın en büyük yaralarını tedavi ediyor.
İman ederek Rabbini tanıyan insan sahibini, malikini ve mabudunu buluyor, vahşetten, dehşetten ve bütün korkulardan kurtuluyor.
***
Acaba Kur'ân bildiğimiz psikolojik ve bedeni hastalıklarımızın tedavisinde nasıl kullanılır, nasıl kullanılmış?
Kur'ân'dan istifade etmede örnek ve rehber olan Peygamberimiz bu konuda da bir öncülük ediyor, yol gösteriyor, bizzat kendi uygulamalarıyla ders veriyor.
Peygamberimiz bazı sureleri özellikle kendi hastalığına karşı okuduğu gibi, aile fertlerinden birisi hasta olunca da okurdu.
Peygamberimizin hanımı Hz. Aişe (r.a.) diyor ki:
"Ailesinden birisi hastalandığı zaman Resulullah (a.s.m.) Muavvizatı (Felak ve Nâs Sûrelerini) okuyarak onun üzerine üflerdi. Vefatıyla sonuçlanan hastalığa yakalandığında bu sureleri okuyup onun üzerine üflemeye ve kendi eliyle meshetmeye başladım. Çünkü onun elinin bereketi benim elimden daha fazlaydı."4
Yine Hz. Aişe'nin anlattığına göre, Peygamberimiz her gece istirahate çekileceği zaman İhlâs ve Muavvizeteyn sûrelerini okuyup avuçlarına üfler, sonra ellerinin yetişebildiği yere kadar vücudunun her tarafını meshederdi. Hadisin devamında, "Sonra Resulullah hastalanınca ona böyle yapmamı bana emrederdi" diyor.5
Peygamberimizin sözünü ettiği bir diğer şifa suresi, hepimizin bildiği Fâtiha'dır. "Fatiha her türlü hastalığa şifadır"6 buyuran Allah Resulü maddi/manevi bütün hastalıklara karşı Fatiha'nın okunması gerektiğini tavsiye eder.
***
Bu arada Kur'ân-ı Kerim'de "Rabbenâ" ve "Rabbi" ile başlayan pek çok dua âyetleri vardır. Bu âyetleri maddi hastalıkların tedavisi için okuyabileceğimiz gibi, manevi, psikolojik hastalıklar için okumamız da pekâla mümkündür.
Hz. İbrahim "Hastalandığım zaman bana şifayı veren O'dur" derken, şifayı doğrudan doğruya Allah'tan istiyor.7
Hz. Eyyup ise seneler süren ağır hastalığına karşı o meşhur duasını okur, Rabbinden yardım ister, Cenab-ı Hak duasını kabul eder, ayağını yere vurmasını emreder. Hz. Eyyup da ayağını yere vurur vurmaz yerden şu fışkırır, bu sudan hem içer, hem de bütün vücudun yıkar, sağlığına kavuşur.
Kur'ân'daki şifa dualarını okumak, ilaç tedavisini ve tıbbın gerekli gördüğü diğer müdahaleleri terk etmek anlamına gelmemelidir.
Doktora gitmek, ilaç kullanmak, ameliyat olmak, perhiz yapmak da birer fiili duadır ve şifayı Allah'tan istemektir. Yoksa ne ilaç şifa verir, ne de doktor. Gerçek Şâfi, şifâ verici Allah'tır.
1. Yunus, 10:57.
2. İsrâ, 17:82.
3. Fussilet, 41:44
4. Müslim, Selam:50.
5. Buharı, Tıb:39.
6. Dârimî, Fadlu'l-Kur'ân:12.
7. Şuarâ, 26:80.