Konuya cevap cer

“Üslûb, ifade tarzı demektir. Her  hatibin bir konuşma tarzı vardır. Üslûbu teşekkül etmiş bir insan,  nerede olursa olsun, ifadelerinden hemen tanınır.”(1) 


Kur'ân’ın  Üslûbu; cümlelerinin teşkilinde, kelimelerinin seçilmesinde  kendisine mahsus olan anlatım tarzı demektir. Kelimeler ve sentaks  kaideleri lisanda değişmediği halde, söyleyenler veya yazanlar ayrı ayrı  üslûplara sahip bulunurlar. İşte Kur’ân-ı mu’cizü’l-beyan  da kelimeleri ve cümle yapıları bakımından Arapçanın dışına çıkmadığı  halde, başkalarından hemen ayırt edilebilen kendine has bir ifade  tarzına sahiptir.(2) 


İstilahî mânâsına  gelince üslûp yeni bir istilah olduğu ( Hasan  Tabl, Üslûbu'l-İltifat, bas. y.y. trs. s. 33, 35.) için,  eski mustalahât kitapları ve eski ansiklopedik eserler ona yer  vermemektedir. Yeni âlimlerden ez-Zerkanî üslûbun  istilahî mânâsını şöyle kaydeder: Konuşmacının konuşmasını  oluştururken ve kelime ve cümlelerin diziliş biçimlerini seçerken  izlediği yoldur. (ez-Zerkânî, II. 199.) (3)


Kur'ân  Üslûbunun Başlıca Özellikleri


1- Mevcut  edebî türlerden ayrı olması. 


2-  Kur'ân'ın eşsiz âhengi. 


3- Mânâ  ile lâfız dengesi.


4- Edebî  türlerin hepsinden mükemmel oluşu.


5- Aynı  anda farklı seviyelere hitap etmesi.


6- Edebî  türlerin iç içe olması.


7-  Tekrarların bulunması.


8- Beyan  tarzının çeşitliliği. 


9- Akla ve  duyguya dengeli hitab etmesi.(4)


“Bütün  semavi dinler, bütün peygamberler tek bir vazife ve tek bir mesaj  getirmişlerdir ve Kur’ân-ı Kerim bütün bunları bir üslup  da hulasa etmiştir.”(5)


Üstad  Bediüzzaman’ın Kur’ân’ın fesâhatinin mükemmelliği ve üslûbunun üstünlüğü  hakkındaki tespitleri ise şu şekildedir:


“Lâfzındaki  fesâhat-i hârikasıdır. Evet, Kur'ân mânen üslup-u beyân cihetiyle fevkalâde beliğ olduğu gibi,  lâfzında gayet selîs bir fesâhati vardır. Fesâhatin katî vücuduna  usandırmaması delildir ve fesâhatin hikmetine fenn-i beyân ve maânînin  dâhî ulemâsının şehâdetleri bir bürhan-ı bâhirdir.”(6)


“Üslûbundaki  bedâat-i hârikadır. Evet, Kur'ân'ın üslûpları hem  gariptir, hem bedîdir, hem acîbdir, hem muknîdir. Hiçbir şeyi, hiçbir  kimseyi taklid etmemiş; hiç kimse de onu taklid edemiyor. Nasıl gelmiş,  öyle o üsluplar tarâvetini, gençliğini, garâbetini dâimâ muhâfaza etmiş  ve ediyor.”(7)


“Meselâ,  Sûre-i Amme'ye dikkat edilse, öyle bir üslub-u bedî ile âhireti, haşri,  Cennet ve Cehennemin ahvâlini öyle bir tarzda gösteriyor ki, şu  dünyadaki ef'âl-i İlâhiyeyi, âsâr-ı Rabbâniyeyi o ahvâl-i uhreviyeye  birer birer bakar ispat eder gibi kalbi iknâ eder.”(8)


Kur’ân,  üslûb ve manâ olarak o derece harikulâde ve özlü, ayrıca o derece  kapsamlıdır ki, bilhassa belli uzunlukta olanlardan bir tanesi, kâinatı  ihtiva eden bütün bir Kur’ân okyanusunu içine alır; uzun olsun kısa  olsun her bir sûre, Kur’ân’ın ana maksatlarını kendinde taşır. Hattâ her  bir âyet, en azından âyetlerin pek çoğu ise, doğrudan veya işareten,  remzen, zımnen, yani şu veya bu şekilde, yine Kur’ân’ın tamamına bir  fihrist gibidir. Kur’ân’ın çok az sözle bir manâ okyanusunu ifade etme  şeklindeki bu mucizevî yanı, Cenab-ı Allah’ın kullarına büyük bir  nimetidir ki, Kur’ân’ın tamamını her zaman okumaya muvaffak olamayanlar,  onun bir sûresini okumakla Kur’ân’ın tamamını okumuş gibi olurlar.” (9)


“Üslûb,  genelde üç mertebe olarak ele alınır:


1-    Mücerred (sade)  üslûb.


2-    Müzeyyen (süslü)  üslûb.


3-    Alî (yüce)  üslûb.


Mücerred  üslûb, mananın sade ifadelerle anlatılmasıdır. Günlük  konuşmalar, resmi yazışmalar, ders kitapları genelde bu üslûb  çerçevesindedir.


Müzeyyen  üslûb, manayı süslendirerek anlatmaktır. Şairlerin,  hatiplerin ifadeleri ekseriya bu üslûbla olur.


Alî üslûb ise,  yüksek manaların muhteşem ifadelerle anlatılmasıdır.  Kur’an’ın üslûbu, baştan sona âlî bir üslûbtur. Belağatın zirvesinde  yer alan bazı zatların bazı kelamları da, bu üslûb çerçevesinde mütalaa  edilebilir.”(10)


DİPNOTLAR


1-  Şadi Eren, Kur’ân’da Teşbih ve  Temsiller, Yeni Akademi Yayınları, İzmir, 2006.


2-  Suat Yıldırım, Anahatlarıyla  Kur’ân-ı Kerim ve Kur’ân İlimlerine Giriş, Ensar, İstanbul,


2009.


3-  M.Halil Çiçek, 20. Asırda  Kur’an İlimleri Çalışmaları, Timaş Yay.


4-  Suat Yıldırım, Anahatlarıyla  Kur’ân-ı Kerim ve Kur’ân İlimlerine Giriş, Ensar, İstanbul, 2009.


5-  Ferid el-Ensarî, Risale-i  Nur’un Anahtar Kavramları, Nesil Yayınları, İstanbul, 2007.


6-  Bediüzzaman Said Nursi,  Sözler, Zehra Yayıncılık, İstanbul, 2007.


7-  Bediüzzaman Said Nursi,  Sözler, Zehra Yayıncılık, İstanbul, 2007.


8-  Bediüzzaman Said Nursi,  Sözler, Zehra Yayıncılık, İstanbul, 2007.


9-  Ali Ünal, Allah Kelâmı  Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, Define Yayınları, İzmir, 2007.


10-Şadi  Eren, Kur’ân’da Teşbih ve Temsiller, Yeni Akademi Yayınları, İzmir,  2006.



Kaynak : Cevaplar.org



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst