Konuya cevap cer

Cevap: Lem'alar - Sayfa No:27


ve arza verdikleri ziya, hararet, bilhassa arza yaptıkları sair yardımlarını görüyorsunuz. Ve keza, bulutla arz arasında cereyan eden su alışverişine bakınız ki, arz, suyu buhar şeklinde buluta veriyor, bulut da kendi fabrikalarında lâzım gelen ameliyatı yaptıktan sonra buz, kar, yağmur şeklinde iade ediyor. Sanki o camid cirimler, lisan-ı halleriyle telsiz telgraf gibi birbiriyle konuşur ve yekdiğerine arz-ı ihtiyaç ediyorlar. Bilhassa bütün o ecram âdeta el ele vermiş gibi, kemâl-i ciddiyetle zevilhayata lâzım olan şeyleri tedarik etmek hizmetinde sa’y ediyorlar ve bir Müdebbirin emrine bağlı olup bir gayeye teveccüh ediyorlar.


Evet, şu teavün kanununa ittibaen, şems, kamer, gece ve gündüz, yaz ve kış taraflarından yapılan yardımlar sayesinde, şu hayvanların erzakını yetiştiren nebatat izn-i İlâhî ile meydana gelir. Hayvanat da emr-i Rabbânî ile beşerin ihtiyacatını yerine getirir. Balarısıyla ipekböceğinin insanlara yaptıkları yardımlar, bu dâvâyı ispat eder.


Evet, bu gibi eşya-yı camidenin yekdiğerine yaptıkları şu yardımlar, pek âşikâr bir delildir ki, onlar kerîm bir Müdebbirin hademesi ve amelesi olup Onun emriyle, izniyle iş görürler.


SEKİZİNCİ LEM’A: Gıda olarak mahlûkata, bilhassa hayvanata taksim edilen rızıklara dikkat lâzımdır ki, bu rızık vakt-i muayyeninde yetişir, vakt-i ihtiyaçta sevk edilir. Ve derece-i ihtiyaç nisbetinde yapılan sevkiyatta büyük bir intizam vardır. İşte, bu umumî rızık hakkında görünen geniş ve muntazam rahmet ve inayetler, ancak herşeyin mürebbîsi ve herşeyin müdebbiri ve herşey yed-i teshîrinde bulunan bir Zâtın hâtem-i hassı olabilir.


DOKUZUNCU LEM’A: Bakınız, âlem-i arz ve bütün cüz’iyat üstünde hâtem-i ehadiyet bulunduğu gibi, dağınık neviler ve muhit unsurlar üstünde de aynen o hâtem-i ehadiyet bulunur.






Müdebbir: idare eden, ilmiyle her şeyin sonunu görüp ona göre hikmetle iş yapan AllahZât: Allah
amele: işçilerameliyat: işlemler, uygulamalar
arz: dünyaarz-ı ihtiyaç: ihtiyacını arzetme, dile getirme
aynen: tıpkı, tıpkısıbeşer: insan
bilhassa: özelliklecamid: cansız, katı
cereyan eden: geçen, olan, yapılancirim: büyük cisim
cüz'iyat: sınıflara, türlere ait bireylerderece-i ihtiyaç: ihtiyaç derecesi
dâvâ: iddiaecram: gök cisimleri, yıldızlar
emr-i Rabbânî: bütün varlıkların Rabbi olan Allah’ın emrierzak: rızıklar, yenilecek ve içilecek şeyler
eşya-yı camide: cansız varlıklarhademe: hizmetkârlar
hararet: ısı, sıcaklıkhayvanat: hayvanlar
hâtem-i ehadiyet: Allah’ın her bir varlıkta birliğini gösteren mühürhâtem-i has: özel mühür
ihtiyacat: ihtiyaçlarinayet: yardım ve gözetim
intizam: düzenittibaen: tabi olarak, uyarak
izn-i İlâhî: Allah’ın iznikamer: Ay
kemâl-i ciddiyet: tam bir ciddiyetkerîm: cömertlik ve ikram sahibi
keza: aynı, aynı biçimdelisan-ı hal: hal dili
mahlûkat: yaratılmışlar, varlıklarmuhit: her şeyi içine alan, kuşatan
muntazam: düzenlimürebbî: terbiye edici, eğitici
nebatat: bitkilernevi: çeşit, tür
nisbetinde: oranındarahmet: İlâhî şefkat ve merhamet
rızık: Allah’ın ihsan ettiği nimetler, yiyeceklersa'y etmek: çalışmak
sair: diğer, başkasevk edilmek: başka bir yere gönderilmek
sevkiyat: toplu halde gönderme; yollamataksim edilen: ayrılan
teavün: yardımlaşmatedarik etmek: karşılamak
teveccüh etmek: yönelmekumumî: genel, herkese ait
unsur: element, maddevakt-i ihtiyaç: ihtiyaç vakti
vakt-i muayyen: belirlenmiş vakit; bilinen zamanyed-i teshîr: itaat ettirme, boyun eğdirme eli
yekdiğer: bir başkası, bir ötekizevilhayat: hayat sahipleri, canlılar
ziya: ışık, parlaklıkâdeta: sanki
âlem-i arz: dünya âlemiâşikâr: açıkça
şems: Güneş





Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst