Cevap: Lem'alar - Sayfa No:32
Binaenaleyh, bir kasrın ve bir sarayın nukuş ve tezyinatındaki mükemmeliyet, sâni ve mühendisin yaptıkları o nakışlar üstünde ve tezyinat altında görünen ef’âlin mükemmeliyetine delâlet eder.
Ef’âlin mükemmeliyeti dahi, o sâniin taktığı isim ve lâkapların mükemmeliyetini gösterir. Esmânın mükemmeliyeti, sıfâtın mükemmeliyetine delâlet eder. Sıfâtın mükemmeliyeti, şuûnatın mükemmeliyetini tasrih eder. Şuûnatın mükemmeliyeti dahi, o nakkaşın mükemmeliyet-i zâtına delâlet eder.
Kezalik, kâinatta görünen âsârın kemâli, hadsî bir müşahedeyle, ef’âlin mükemmeliyetine, ef’âlin kemâli de fâilin kemâl-i esmâsına, esmânın kemâli sıfâtın kemâline, sıfâtın kemâli şuûnat-ı zâtiyenin kemâline, şuunatın kemâli Zât-ı Zülcelâlin kemâline delâlet eder.


Zât-ı Zülcelâl: sonsuz haşmet sahibi ve şanı yüce Allah | binaenaleyh: bundan dolayı |
delâlet etmek: delil olmak, işaret etmek | ef'âl: fiiller, işler |
esmâ: Allah’ın isimleri | fâil: bir işi yapan; fiilin sahibi |
hadsî: düşünmeye ihtiyaç olmaksızın, âni ve doğru idrâk | kasr: köşk, saray |
kemâl: mükemmellik, kusursuzluk | kemâl-i esmâ: isimlerin mükemmelliği |
kezalik: bunun gibi | lâkap: asıl isminden başka sonradan takılan ad, bir zâtın bir özelliğinden kaynaklanan adı |
mükemmeliyet: tam ve eksiksiz olma | mükemmeliyet-i zât: zatın bizzat kendisinde olan mükemmellik |
müşahede: gözlem yapma | nakkaş: nakış ustası |
nukuş: nakışlar, işlemeler | sâni: san’atkâr |
sıfât: özellik, nitelik; Allah’ın yüce Zâtını niteleyen kutsal özellikler İlim, irade, kudret gibi | tasrih etmek: açık şekilde bildirmek |
tezyinat: süslemeler | âsâr: eserler, varlıklar |
şuûnat: Cenâb-ı Hakkın yüce sıfatlarının mahiyetlerinde bulunan ve onları tecelliye sevk eden Zâtına ait mukaddes özellikler | şuûnat-ı zatiye: Cenâb-ı Hakkın yüce sıfatlarının mahiyetlerinde bulunan ve onları tecellîye sevk eden Zâtına ait mukaddes özellikler |