Maneviyatsız saadet olmaz

İlim-irfan

Well-known member
İbrahim Veli - Milli Gazete
09/11/2009



Kapitalizmin iflas zilleri çalmaktadır. Kurtarmak için çabalayanlar ne yaparlarsa yapsınlar, kapitalizm çökmeye mahkûmdur. Hiç kimsenin bu dünyanın adil temeller üzerine kurulduğunu iddia edemeyeceğinden yola çıkarak diyebiliriz ki; dünyadaki yoksulların sosyal imkânlara tam olarak kavuşabilmesi için gereken kaynak, dünyanın en zengin 7 insanının geliriyle karşılanabildiğine göre, adil bir dünyanın zamanı geldi. Eğer bu adil dünya kurulamazsa, 2015 yılında günde 1 doların altında bir gelirle yaşayacak olanların sayısı, dünya nüfusunun yarısını oluşturacak.
Dünyadaki bu sömürü, kuvvet, çokluk, imtiyaz ve menfaati kendilerine hak unsuru olarak görmekten kaynaklanıyor. Ve kuvveti üstün tutmaya inanmak ile buna inanlarla beraber olmak arasında bir fark yok. Birisi zulmü amaçlamak, diğeri ise zulme araç olmaktır. Çünkü bu sistem içinde faizci kapitalizmin bekçiliğini, tahsildarlığını yapmaktan başka hiçbir şey yapamazsınız. Yaparım diyenler, nasıl bir dünyada yaşadıklarından haberleri olmadığından sadece kendini kandırır. Hatta kendilerini kandırdıkları gibi Türkiye'ye de zaman kaybettirirler. Bizim ise zaman kaybına değil, adil bir dünyaya ihtiyacımız var.
Adil dünyanın temelinde maneviyat var. Çünkü maneviyatsız saadet olmaz. Maneviyat olmadan 'şehitliği' kimse anlatamaz. Bunun yanında, adil dünyanın temelinde ortaklık var. Devletin milleti ile ortak olacağı, böylece devletin halkına haksız vergiler yoluyla zulmedemeyeceği bir ekonomik anlayış var. Adil ekonomik düzende kesinlikle faiz yer almaz ve karşılıksız para basılmaz, devlet de sadece üretimden vergi alır. Bu şekilde devletin hiçbir vergi kaybı olmaz, hatta vergi gelirleri daha da artar. Faiz, üretim unsuru olmadığından, üretim maliyeti üçte birine düşer. Kimse sizinle rekabet edemez.
Üretim, istihdamı artıracak ve istihdam da geliri artıracak. Rantiyeciden, zenginden vergi alamayan anlayış, haksız yollarla dolaylı olarak herkesten vergi almaya çalışması da son bulacak. Alınan vergilerin yaklaşık yüzde 70'i dolaylı vergiler olduğundan 6 kazanıp sadece 1'i kendisine kalan bu sömürü sistem yerine 8 değil 100 alacak bir Saadet Dünyası kurulacak. Ancak, buna inananlar da insanlığın sadece yüzde 8'i! İnsanlığın tamamı saadet dünyasına inanınca, 100 alacak!
İnsanlık âlemi bir arayış içinde
nokta.gif
. Yeni bir dünya ve adil düzen bu arayış içinde daha bir önem taşıyor. Bunun için; 'zulüm dünyası yaşayamaz' gerçeğinden hareketle yapacak çok işimiz var. Bu saadet dünyasının kokusunu duyduk ama kendisini göremedik. Adeta, Mimar Sinan gibi, 'çıraklık', 'kalfalık' dönemlerinden geçtik. Ve şimdi 'ustalık' dönemi geliyor. Bu ustalığın altında fikri bir temel ve zihni bir model yatmaktadır. Söylenenler bu yüzden kuru bir laf değil, bir kurtuluş müjdesidir. Ama önce bu müjdeye biz vakıf olmalıyız. Elimizdekinin kıymetini bilmeliyiz. Bu kıymetin farkında olanlar sadece siyaset değil, matematik de yaparlar. Bu yüzden saadet dünyasının kurulacağını bilmek, 2 kere 2'nin 4 ettiğini bilmek gibi bir şeydir. Bunu bilenler, başka ihtimaller peşine düşmez, vakit kaybetmez. Sadece yapacağı çok iş olduğunu bilir. Sadece, inanır ve çalışır. Tarafı belli, suyunu sırtlayan karınca misali
nokta.gif
. Bu yolda genel başkanla er aynı mükâfata sahiptir. O halde er kişi niyetine
nokta.gif
.
 
Üst