Konuya cevap cer

                                     Hükümet Başörtüsü İçin Yasak İstedi




28 Şubat sürecinde başörtülü  öğretmene yapılan ihraç, 12 yıl sonra Danıştay’dan döndü. Danıştay,  öğretmenin meslekten ihracını oybirliğiyle hukuksuz buldu. Ancak Milli  Eğitim Bakanlığı (MEB) Hukuk Müşavirliği, binlerce başörtülü öğretmen  için emsal nitelikteki kararın, “Anayasa’nın Başlangıç bölümündeki  Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlılığa ve laiklik ilkesine” atıfta  bulunarak “karar düzeltme” yoluyla bozulmasını talep etti. Böylece  yıllardır başörtüsünden dolayı mağdur olduğunu iddia eden AKP’nin bir  bakanlığı, başörtülü öğretmene verilen cezayı savunarak mesleğine  dönmesine karşı çıktı.



Soruşturma raporu ile başladı


Samsun’un  Vezirköprü İlçesi’ndeki Gazi Pansiyonlu İlköğretim Okulu’nda Din  Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan G.D. hakkında Kılık Kıyafet  Yönetmeliği’ne aykırı davrandığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.  Soruşturma sonucunda düzenlenen raporda, G.D.’nin derslere başörtülü  girmek suretiyle Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ne uymadığı, ideolojik  amaçlarla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozduğundan bahisle  657 sayılı Kanun’un 125/E-a maddesi uyarınca devlet memurluğundan  çıkarılması teklif edildi. MEB Yüksek Disiplin Kurulu, 1 Ağustos 2001  tarihinde teklifi kabul ederek, öğretmenin memurluktan ihracına karar  verdi. Bunun üzerine G.D., Samsun İdare Mahkemesi’ne işlemin iptali ve  yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Mahkeme işlemde hukuka  aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.


Danıştay G.D.’yi haklı buldu


G.D.  ardından Danıştay’da temyize gitti. Temyiz talebi, Danıştay 12.  Dairesi’nce 21 Kasım 2012 tarihinde kabul edilerek yerel mahkemenin  kararı bozuldu. Oybirliği ile alınan kararda şu ifadeler yer aldı:  “Davacının derslere başörtülü olarak girmek şeklindeki fiili, çalıştığı  kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozucu nitelikte bulunmadığı  gibi, ideolojik ve siyasi amaçlarla yapıldığı da ortaya konulamamıştır.  Bu hâliyle davacının eyleminin, anılan kanun hükmündeki suç tanımına  uymadığı, diğer bir ifadeyle, 657 sayılı Kanun’un 125/E-a maddesiyle  örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının  gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık,  davacıya isnad edilen fiilin sübuta erdiği gerekçesiyle davanın reddi  yolunda İdare Mahkemesince verilen kararda ise hukuki isabet  görülmemiştir.”


MEB, karara itiraz etti


Ancak MEB, nisan  ayında “karar düzeltme” yoluyla kararın incelenerek bozulmasını talep  etti. Danıştay 12. Dairesi’ne sunulmak üzere yazılan ve MEB Hukuk  Müşaviri Harun Kaman imzasını taşıyan itirazda, “1982 Anayasası’nın  Başlangıç Bölümünde Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlılık ve laiklik  ilke olarak benimsenmiş, 2. maddesinde de Türkiye Cumhuriyeti’nin,  başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal  bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi. MEB  talebinde, kılık kıyafetle ilgili bazı kanun ve genelgelere de atıf  yapılarak özetle şöyle dendi: “Soruşturma raporunda; davacı öğretmenin  Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ni ihlal ettiği ve bu tutumunu sürdürdüğü  belirtilerek, disiplin yönünden; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun  125/E-a maddesi uyarınca ‘Devlet Memurluğundan Çıkarma’ cezası ile  cezalandırılması önerisi getirilmiştir... Görevi esnasında yönetmeliğe  uymadığı soruşturma sonucunda sabit olan davacının 657 sayılı Devlet  Memurları Kanununun 125/E-a maddesi uyarınca memurluktan çıkarma ile  cezalandırılması işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan  nedenlerden dolayı karar düzeltme talebimizin kabulü ile bozma kararının  kaldırılarak ilk derece mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini  arz ederim.”



İşte o hüküm


657 sayılı Kanun’un 125.  maddesinin “e” bendinde “Devlet memurluğundan çıkarma’’ cezasını  gerektiren fiil ve haller düzenleniyor. Bendin “a” fıkrasında şöyle  deniliyor: “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve  çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve  grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve  gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak.”


Hüseyin Özkaya 

Haber: Hkmet barts iin yasak istedi - Taraf Gazetesi



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst