Konuya cevap cer

6.ZİKİR HALKALARINA DEVAM EDENLERE MELEKLER DUÂ EDER

 

 

Zikir halkalarına devam edenlere melekler duâ ederler. Konu ile ilgili olarak Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor: 

“Sabah akşam Rablerine, O’nun cemalini dileyerek duâ edenler ile beraber candan sabret. Dünya hayatının zinetini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma...”37

 

 

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) de Ebu Hureyre (R.A.)’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır:

 

 

“Allah’ın bir takım melekleri vardır ki, bunlar sokaklarda dolaşıp zikredenleri araştırırlar. Allah’ı zikreden bir gruba rastlayınca, birbirlerine: 

- Geliniz, aradığımız buradadır, diye seslenirler ve zikredenleri göğe kadar kanatları altına alırlar. Gökyüzüne çıkınca Allah Teâlâ –aslında her şeyi bildiği halde- onlara: 

- Kullarım ne diyor? Diye sorar. Melekler de O’na: 

- Seni tesbih, tekbir ediyorlar. Sana hamd ve tazim sunuyorlar, diye cevap verirler. Yüce Allah: 

- Onlar beni gördü mü? Diye sorar. Melekler de O’na: 

- Hayır, vallahi de Sen’i görmemişlerdir, diye cevap verirler. Allahü Teâlâ: 

- Ya Beni görmüş olsalardı ne yaparlardı? Diye sorar. Melekler de O’na: 

- Eğer Sen’i görmüş olsalardı daha çok ibadet ederler, daha çok tazim ederler ve daha çok tesbih ederlerdi, diye cevap verirler. 

Yüce Allah onlara: 

- Kullarım ne istiyor? Diye sorar. Melekler: 

- Sen’den cennet istiyorlar, diye cevap verirler. Allah Teâlâ onlara: 

- Cenneti gördüler mi? Diye sorar. Melekler: 

- Hayır, vallahi Ya Rabbi, orayı görmemişlerdir, diye cevap verirler. Allah Teâlâ onlara: 

- Orayı görmüş olsalardı ne yaparlardı? Diye sorar. Melekler de O’na: 

- Eğer orayı görmüş olsalardı ne yaparlardı? Diye sorar. Melekler de O’na: 

- Eğer orayı görmüş olsalardı oraya karşı daha güçlü bir özlem duyarlar, orayı daha ısrarlı bir şekilde isterler ve daha güçlü bir arzu duyarlardı, diye cevap verirler. 

Allah Teâlâ meleklere

- Neye karşı Bana sığınıyorlar? Diye sorar. Melekler de O’na: 

- Cehennemden Sana sığınıyorlar, diye cevap verirler. Allah: 

- Onlar cehennemi gördüler mi? Diye sorar. Melekler: 

- Hayır, vallahi orayı görmemişlerdir, diye cevap verirler. Allah meleklere: 

- Ya cehennemi görmüş olsalardı ne yaparlardı? Diye sorar. Melekler: 

-Eğer orayı görmüş olsalardı ondan daha şiddetle kaçar, daha çok korkarlardı, diye cevap verirler. Bunun üzerine Yüce Allah: 

-Şahit olunuz ki, onları affettim, buyurur. Meleklerden birisi: 

-Onlar arasında falanca kimse var ki, o aslında onlardan değildir. Şahsi bir amaç için onların arasına katılmıştır, der. Ulu Allah o meleğe: 

- Onlar öyle bir gruptur ki, onların arkadaşı kendilerine ihanet etmez, buyurur.38

 

 

Hadis, Allah’ı (C.C.) zikrin ve zikredenlerin faziletine açık delil teşkil ediyor. Allah’ı zikredenler, ehl-i zikir lafızlarının kapsamına, namaz kılan, Kur’an okuyan, duâ edenler, dini ilimlerin tedrisatını yapanlar vb. girer. Zira her iki grup değişik şekilde Allah’ı zikretmektedirler. 

Melekler arasında yalnızca zikir halkalarını araştırıp, teftiş eden, onların hallerini Allah’a (C.C.) arz eden fırkalar vardır. 

Salih kişilerle düşüp kalkmanın da bereketine hadis-i şerif delil oluyor.

 

 

Zikir iki çeşittir: Biri kalp, diğeri dil iledir. Kalp ile zikir de iki çeşittir: Biri Allah Teâlâ’nın azametini, yerle göklerdeki ayetlerini düşünmektir ki, bu zikrin en yüksek mertebesidir. Hadisten kastedilen de budur. Diğeri, kalp ile birlikte dilin zikretmesidir. Allah’ı (C.C.) dille zikretmek ise zikirlerin en zayıfıdır. Bununla beraber onda da büyük fazilet vardır. 

 

 

Meleklerin kalple yapılan zikri yazıp yazmadıkları ihtilaflı bir konudur. Bazı alimler, kalbinden zikreden kimseden görülen bir alamet sayesinde melekler onları bilir ve yazarlar, görüşündedirler. Diğer bir kısım alimler ise, kalpten geçeni ancak Allah bilebileceğinden, onları melekler yazamaz, derler.

 

 

İmam Nevevi ise, bu konuda şöyle der: “Doğrusu onlar, kalp ile edilen zikri yazarlar. Kalbin huzuru ile birlikte dille yapılan zikir sadece kalple yapılan zikirden faziletlidir. 

 

 

Zikir meclisinde, zikretmeden oturanlar bile oraya inen rahmetten istifade ederler. Melekler Allah’ı (C.C.) zikredenleri muhabbetle seyrederler. Kullarının kötü hallerini değil de, ibadet ve taat hallerini meleklerine seyrettirmesi Allah’ın (C.C.) ince bir lütfudur.

 

 

Yüce Allah, dünyada, dünya gözü ile görülemez. Ahirette o mükafatı kazananlar, cennetten Rablerini görecekler ki bu lezzet, cennetin tüm lezzetlerinden daha tatlıdır.39

 

 

Ebu Hureyre’den ve Ebu Said’den (R.A.), Resûlüllah’ın (S.A.V.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

 

 

“Allah’ı zikretmek üzere oturan bir gruba melekler kanat gerer, onları rahmet-i ilahi kuşatır ve onlara sekinet iner. Allah da onları yanındakiler arasında anar.”40

 

 

Hadis, zikir ehlinin faziletini anlatmaktadır. Ehl-i zikirle oturup kalkmanın, onlarla dost olmanın hayırlara vesile olacağına işaret eden hadisimiz; Allah’ın kendini zikredenleri katında meleklere zikrettiğini ifade etmektedir.41 

 

ALLAH TEÂLÂ MELEKLERİNE ŞÖYLE EMREDER 

 

 

Ebu Hureyre (R.A.) anlatıyor: Resûlüllah (S.A.V.) buyurdular ki:

 

 

“Allah Teâlâ Hazretleri meleklerine şöyle emreder: 

-Kulum kötü bir amel yapmak isteyince, onu yapmadıkça yazmayın. Yapınca, onu aleyhine bir günah olarak yazın. Eğer benim rızamı düşünerek terketti ise, bunu onun lehine bir sevap yazın. 

 

 

- Kulum iyi bir iş yapmak arzu edince, yapmasa bile onu, lehine bir sevap olarak yazın. Eğer onu yaparsa, en az on misli olmak üzere yedi yüz misline kadar ona sevap yazın.42



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst