Mevlana'dan ~ Leyla ile Mecnun‏

Aks_i_NuR

Well-known member
Mecnun bir köpeği okşayıp öpüyor ve karşısında eriyordu.
Köpeğin çevresinde saygıyla dönüyor ve ona safa gül şerbetleri veriyordu.
Bre cahil Mecnun, dedi bir boşboğaz, bu yapıp durduğun hokkabazlık da ne böyle?
Köpek, ağzını hep pisliğe bulaştırır ve oturağını dudağıyla temizler.
O kişi, köpeğin birçok ayıbını saydı. Ayıptan anlıyordu ama gaipten pay almamıştı.
Mecnun dedi, sen tümüyle dış görünüş ve cisimsin. İçeri gir de ona benim gözümle bak.
Bu, sevgilinin çözülmez tılsımıdır. Bu köpek Leyla'nın sokağının bekçisidir.
Bak çabasına, yüreğine ve tanıyışına. Nereyi yurt seçip de mesken tutmuş baksana.
O, mağaramın kutlu yüzlü köpeğidir (Ashab-ı Kehf'in köpeğine işaret edilmektedir). Hatta o benim dert ortağımdır.
Onun mahallesinde kalan köpeğin bir kılını nasıl olur da aslanlara değişirim?
Onun köpeklerine aslanlar köle olsun. Artık söze imkan yok, sus, vesselam.
Dostlarım, dış görünüşten geçerseniz, cennet ve iç içe gül bahçeleri vardır.


Mesnevi (C.III)

***

Mecnun’un zamanında da güzeller vardı ve onlar Leyla’dan daha güzeldi. Fakat Mecnun bunlara sevgi göstermemişti. Ona: “Leyla’dan daha güzelleri var, sana bunları getirelim” dediler. O: “Ben Leyla’yı dış güzelliği ve görünüşü bakımından sevmiyorum. O, görünüşünden ibaret değildir. Leyla benim elimde bir kadeh gibidir. Ben o kadehten şarap içiyorum ve o şaraba aşığım. Sizin gözünüz sadece kadehte, içindeki şaraptan haberiniz yoktur.” dedi.
Bu insanların sureti kadehlere benzer ve bu bilgiler, ilimler de o kadehin üzerindeki resimler, nakışlar gibidir. Kadeh kırılınca bu şekillerin ve resimlerin kalmadığını görmüyor musun? O halde değer, kadeh misali olan kalıplardaki şaraptadır; ve o şarabı gören ve içen kimse hakkında “Beka bulacak iyi ameller” (Meryem suresi/76) buyurulmuştur.


Fihi Ma Fih (17. Fasıl)


Sevgiler..
alıntıdır..
 
Üst