NuruAhsen
Sonsuz Temâþâ
Ahmet Şahin, Mevlana’nın hoşgörü ve aşk mesajının halka doğru anlatılmadığını söyledi. “Aşk kelimesi bugünün insanının zihninde tasavvufi bir manada canlanmıyor. Aşk cinsellik olarak algıladığından tasavvufi mana kayboluyor. O yüzden aşk kelimesinin etrafı boş bırakılmamalıdır. Halka anlayacağı şekilde anlatılmalıdır.” dedi.
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ>>>
737. vuslat yılı münasebetiyle Hz. Mevlana’nın Şeb-i Aruz törenlerini izlediğini belirten Şahin, Mevlana’nın hoşgörüsünü anlatan şu hikâyeyi paylaştı: Hz. Mevlânâ, zikir halkasına katılmış, çevresiyle birlikte zikrediyordu. Tam bu sırada bir sarhoş da dışarıdan halkaya katılıp zikretmeye başladı. Ancak sarhoş dengesini tutamıyor, yalpa yaprak yanındakilere çarpıyordu.
Tutup dışarıya atmak istediler. Ama sarhoş, zikir halkasından çıkmak istemeyince tartışma çıktı. Mevlânâ sordu:
-Neyi tartışıyorsunuz?
-Sarhoştur, dediler içimizden çıkarmak istiyoruz, o da çıkmak istemiyor!
Cevabı kısa oldu;
-Demek şarabı o içmiş, sarhoşluğu siz yapıyorsunuz!.
Bunun üzerine derin bir sessizlik olur. Sonra hep bir ağızdan zikir cümlesi aynı olur:
-Şarabı o içmiş, sarhoşluğu siz yapıyorsunuz!
Hz. Mevlânâ son uyarısını da şöyle yapar:
-Düşene herkes tekme atar, bir tekme de siz atmayın!
Sarhoşta olsan gel. Biz sana hoşgörü ile yaklaşırız. Senin sarhoşluğundan kaynaklanan hatalarını da kabul ederiz. Eğer hoş görü ile yaklaşmazsak o zaman şarabı sen içmiş olursun sarhoşluğu biz yapmış oluruz.
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ>>>
737. vuslat yılı münasebetiyle Hz. Mevlana’nın Şeb-i Aruz törenlerini izlediğini belirten Şahin, Mevlana’nın hoşgörüsünü anlatan şu hikâyeyi paylaştı: Hz. Mevlânâ, zikir halkasına katılmış, çevresiyle birlikte zikrediyordu. Tam bu sırada bir sarhoş da dışarıdan halkaya katılıp zikretmeye başladı. Ancak sarhoş dengesini tutamıyor, yalpa yaprak yanındakilere çarpıyordu.
Tutup dışarıya atmak istediler. Ama sarhoş, zikir halkasından çıkmak istemeyince tartışma çıktı. Mevlânâ sordu:
-Neyi tartışıyorsunuz?
-Sarhoştur, dediler içimizden çıkarmak istiyoruz, o da çıkmak istemiyor!
Cevabı kısa oldu;
-Demek şarabı o içmiş, sarhoşluğu siz yapıyorsunuz!.
Bunun üzerine derin bir sessizlik olur. Sonra hep bir ağızdan zikir cümlesi aynı olur:
-Şarabı o içmiş, sarhoşluğu siz yapıyorsunuz!
Hz. Mevlânâ son uyarısını da şöyle yapar:
-Düşene herkes tekme atar, bir tekme de siz atmayın!
Sarhoşta olsan gel. Biz sana hoşgörü ile yaklaşırız. Senin sarhoşluğundan kaynaklanan hatalarını da kabul ederiz. Eğer hoş görü ile yaklaşmazsak o zaman şarabı sen içmiş olursun sarhoşluğu biz yapmış oluruz.
Kaynak:Moralhaber