İlim-irfan
Well-known member
Egoizm, Lâtince bir kelimedir ve her şeyi kendine mal etmek, yalnız kendi çıkarlarını, menfaatlerini gözetip düşünmek anlamındadır. Böyle olan kimseye, egoist, bencil denmektedir.
İnsanın kendini, yaptıklarını beğenmesi, bencil, egoist olması, nefsinden kaynaklanmaktadır. Çünkü nefis, kendini, yaptıklarını beğenmekte, Allahü teâlâyı inkâr ve Ona isyân etmektedir. Nefis, küfürden, inkâr bataklığından kurtulur, Allahü teâlânın kazâ ve kaderinden râzı olursa, Allahü teâlâ da, ondan râzı olur. Böylece nefis, kendini anlar, büyüklük, kendini beğenmek hastalığından, egoist, bencil olmaktan kurtulmuş olur.
Kişinin kendini ve yaptıklarını beğenmesine Ucub denir ki, kötü bir huydur. Ucub sâhibi, ilmi ve yaptığı ameli, ibâdeti ile mağrûr olur, kibirlerin, egoist, bencil olur. Hadîs-i şerîfte;
(İnsanı felâkete sürükleyen şeyler üçtür: Hasîslik yani cimrilik, nefse uymak ve kendini beğenmek) buyuruldu.
İBADETLERİYLE ÖVÜNMEK
.
Ucub, yaptığı ibâdetleri, iyilikleri beğenerek, bunlarla övünmektir. Yaptığı ibâdetlerin, iyiliklerin kıymetini bilerek, bunların elden gitmesini düşünerek korkmak, üzülmek ucub olmaz. Yâhut bunların Allahü teâlâdan gelen ni’metler olduğunu düşünerek, sevinmek de, ucub olmaz. Bunların Allahü teâlâdan gelen ni’metler olduğunu düşünmeyerek kendi yaptığını, kazandığını sanarak sevinmek, kendini beğenmek, ucub olur.
Ucub yani ibâdet yaptığı için kendini beğenmek, egoizmdir. Ucub, korkunç bir zehirdir, öldürücü bir hastalık olup, ateşin odunu yakması gibi ibâdetleri ve iyilikleri yok eder. Bu hastalığın ilâcı, kişinin yaptığı iyi işleri kusûrlu görmesi, bunlardaki gizli çirkinlikleri düşünmesi, böylece, kendinin ve ibâdetlerinin kusûrlu, bozuk olduğunu anlamasıdır. Hattâ, onları beğenilmeyecek, kovulacak bir hâlde bulmasıdır. Peygamber efendimiz;
(Kur’ân-ı kerîm okuyan çok kimse vardır ki, Kur’ân-ı kerîm bunlara la’net eder) ve;
(Oruç tutan çok kimse vardır ki, onların orucu, yalnız açlık ve susuzluk çekmek olur) buyurmuştur.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:
“Allahü teâlânın insana yardımına mâni olan perdelerin en kötüsü, ucubdur. Yani ayıplarını görmeyip, ibâdetlerini beğenmektir.”
Kişi, yaptığı ibâdetlerin, iyiliklerin çirkin tarafı olmadığını sanmamalıdır. Biraz incelenirse, bunlar görülebilir. İbâdetlerinde ve iyiliklerinde noksanlık gören bir kimsede, ucub, kendini beğenmek hastalığı kalmaz ve bu kimsenin nefsi, kendini beğenemez. Ameller, ibâdetler kusûrlu görülürse, bunların kıymeti artar, kabûl edilmeye lâyık olurlar. Bu sebeple her Müslümanın, yapıtığı ibâdetleri, iyilikleri böyle kusurlu görmeye ve ucub, egoizm hâsıl olmamasına çalışması lâzımdır. Aksi hâlde sonu çok kötü olur. Bu felâketten yalnız Allahü teâlânın diledikleri kurtulabilir. İbâdetlerini, iyiliklerini kusûrlu, bozuk görmeye kavuşan bir kimse, öyle bir hâle gelir ki, sağ omuzundaki iyilikleri yazan meleğin hiçbir şey yazmadığını sanır. Çünkü yazacağı bir iyilik yaptığını görememektedir. Sol omuzundaki kötülükleri yazan meleğin de durmadan yazdığını sanır. Çünkü yaptıklarının hepsinin çirkin ve kötü olduklarını görmektedir.
EN KIYMETLİ AMEL!
Netice olarak Müslüman, egoist, bencil olmaz. Çünkü egoizm, her dinde kötülenmiştir. İslâm dîninde, insan, insanın yapısı, ihtiyaçlarının temini, arzu ve isteklerin tatmini, insânî münâsebetlerin, cemiyet hayâtının organizasyonuna âit bildirilenler, dînin temel hükümlerinden olan emirler ve yasaklar, egoizme fırsat vermez. Bu bildirilenler ve hükümler, medenî bir hayat yaşamak için birbirlerine muhtaç olarak ve çeşitli ihtiyaçlar içinde yaratılmış olan insanı, kendi hakkına râzı ve diğer insanların haklarına saygılı olmaya sevk eder. Böylece her hususta âdil olmak ve adâletten ayrılmamak düstûruna sâhib olan bir insan ve cemiyette egoizm, bencillik kendiliğinden yok edilmiş olur. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi:
(En kıymetli amel, elinden ve dilinden kimsenin incinmemesidir.)
Gönül Pınarı
Osman Ünlü - Türkiye Gazetesi
29 Mart 2010 Pazartesi
İnsanın kendini, yaptıklarını beğenmesi, bencil, egoist olması, nefsinden kaynaklanmaktadır. Çünkü nefis, kendini, yaptıklarını beğenmekte, Allahü teâlâyı inkâr ve Ona isyân etmektedir. Nefis, küfürden, inkâr bataklığından kurtulur, Allahü teâlânın kazâ ve kaderinden râzı olursa, Allahü teâlâ da, ondan râzı olur. Böylece nefis, kendini anlar, büyüklük, kendini beğenmek hastalığından, egoist, bencil olmaktan kurtulmuş olur.
Kişinin kendini ve yaptıklarını beğenmesine Ucub denir ki, kötü bir huydur. Ucub sâhibi, ilmi ve yaptığı ameli, ibâdeti ile mağrûr olur, kibirlerin, egoist, bencil olur. Hadîs-i şerîfte;
(İnsanı felâkete sürükleyen şeyler üçtür: Hasîslik yani cimrilik, nefse uymak ve kendini beğenmek) buyuruldu.
İBADETLERİYLE ÖVÜNMEK
Ucub, yaptığı ibâdetleri, iyilikleri beğenerek, bunlarla övünmektir. Yaptığı ibâdetlerin, iyiliklerin kıymetini bilerek, bunların elden gitmesini düşünerek korkmak, üzülmek ucub olmaz. Yâhut bunların Allahü teâlâdan gelen ni’metler olduğunu düşünerek, sevinmek de, ucub olmaz. Bunların Allahü teâlâdan gelen ni’metler olduğunu düşünmeyerek kendi yaptığını, kazandığını sanarak sevinmek, kendini beğenmek, ucub olur.
Ucub yani ibâdet yaptığı için kendini beğenmek, egoizmdir. Ucub, korkunç bir zehirdir, öldürücü bir hastalık olup, ateşin odunu yakması gibi ibâdetleri ve iyilikleri yok eder. Bu hastalığın ilâcı, kişinin yaptığı iyi işleri kusûrlu görmesi, bunlardaki gizli çirkinlikleri düşünmesi, böylece, kendinin ve ibâdetlerinin kusûrlu, bozuk olduğunu anlamasıdır. Hattâ, onları beğenilmeyecek, kovulacak bir hâlde bulmasıdır. Peygamber efendimiz;
(Kur’ân-ı kerîm okuyan çok kimse vardır ki, Kur’ân-ı kerîm bunlara la’net eder) ve;
(Oruç tutan çok kimse vardır ki, onların orucu, yalnız açlık ve susuzluk çekmek olur) buyurmuştur.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:
“Allahü teâlânın insana yardımına mâni olan perdelerin en kötüsü, ucubdur. Yani ayıplarını görmeyip, ibâdetlerini beğenmektir.”
Kişi, yaptığı ibâdetlerin, iyiliklerin çirkin tarafı olmadığını sanmamalıdır. Biraz incelenirse, bunlar görülebilir. İbâdetlerinde ve iyiliklerinde noksanlık gören bir kimsede, ucub, kendini beğenmek hastalığı kalmaz ve bu kimsenin nefsi, kendini beğenemez. Ameller, ibâdetler kusûrlu görülürse, bunların kıymeti artar, kabûl edilmeye lâyık olurlar. Bu sebeple her Müslümanın, yapıtığı ibâdetleri, iyilikleri böyle kusurlu görmeye ve ucub, egoizm hâsıl olmamasına çalışması lâzımdır. Aksi hâlde sonu çok kötü olur. Bu felâketten yalnız Allahü teâlânın diledikleri kurtulabilir. İbâdetlerini, iyiliklerini kusûrlu, bozuk görmeye kavuşan bir kimse, öyle bir hâle gelir ki, sağ omuzundaki iyilikleri yazan meleğin hiçbir şey yazmadığını sanır. Çünkü yazacağı bir iyilik yaptığını görememektedir. Sol omuzundaki kötülükleri yazan meleğin de durmadan yazdığını sanır. Çünkü yaptıklarının hepsinin çirkin ve kötü olduklarını görmektedir.
EN KIYMETLİ AMEL!
Netice olarak Müslüman, egoist, bencil olmaz. Çünkü egoizm, her dinde kötülenmiştir. İslâm dîninde, insan, insanın yapısı, ihtiyaçlarının temini, arzu ve isteklerin tatmini, insânî münâsebetlerin, cemiyet hayâtının organizasyonuna âit bildirilenler, dînin temel hükümlerinden olan emirler ve yasaklar, egoizme fırsat vermez. Bu bildirilenler ve hükümler, medenî bir hayat yaşamak için birbirlerine muhtaç olarak ve çeşitli ihtiyaçlar içinde yaratılmış olan insanı, kendi hakkına râzı ve diğer insanların haklarına saygılı olmaya sevk eder. Böylece her hususta âdil olmak ve adâletten ayrılmamak düstûruna sâhib olan bir insan ve cemiyette egoizm, bencillik kendiliğinden yok edilmiş olur. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi:
(En kıymetli amel, elinden ve dilinden kimsenin incinmemesidir.)
Gönül Pınarı
Osman Ünlü - Türkiye Gazetesi
29 Mart 2010 Pazartesi