MÜslÜman kardeŞler

sinang

Member
İslama hizmeti hedef alan birçok cemiyetler bulunmaktadır. Bunun neticesi olarak ta çeşitli Cihad metodları ve çeşitli gayeler ortaya çıkmıştır.
Allah'a hamdolsun, bütün bu kuruluşlar faydalıdır, inşallah hem müslümanlar için ve hem islâm için hayırlı ve faydalı olacaklardır.
Bütün bu cemiyetler islâm kültürünü yaymaya, cahilliği önlemeye, hastahaneler. Dispanserler, okullar kurmaya, iyilik yapmaya, yardımda bulunmaya, milleti irşad etmeye çalışmaktadırlar.
Şüphesiz ki bütün bunlar hoştur, güzeldir. Bu faaliyetlerin daha da çoğalmasını, istenilen gayeye kavuşmasını candan temenni etmekteyiz.
Ancak yaşamak isteyen, istikbâlini kurmak isteyen genç bir millet; daha başka türlü tedaviye muhtaçtır.

Bu tedavi yolu, millet için daha faydalı ve gayesine ulaştıran daha yakın bir yol olabilir.
Bu yol: «Eğitim ve öğretim yoludur, insanları üstün bir ahlâk, sarsılmaz bir iman, samimî bir inanç sahibi yapmanın çaresi burada yatar.»
islâmî müesseselerden hangisi bu tedavi yoluna başvursa millete büyük faydası dokunacaktır. Kalkınmaya yardım edecektir. Gaye ve hedeflere ulaştıracak en kısa yolu gösterecektir. /.
İşte Müslüman Kardeşler Cemaati, her şeyden önce bu gaye için kurulmuştur. Müslüman Kardeşler Cemaati dersler okutur, konferanslar verir, binalar te'sis ederler.
Müslüman Kardeşler müteaddit mescidler, çeşitli okullar, fabrikalar ve enstitüler kurmuşlardır. Fakat asıl gayeleri bunların üstündedir. O da, insanları yetiştirmek, ahlâk" kalesini kurmak, insanı yüce amellere sevkeden doğru itikada ulaştırmaktır.
Hakkının ne olduğunu bilen bir millet, elbette ki ondan asla taviz vermeyecektir. Başkaları da böyİe bir milletin hakkına saldırmaya cesaret edemiyeceklerdir.
Şayet hakkını bilen bir milletin hakkı, çeşitli baskılar altında çiğnenilse veya gafletinden, cehaletinden istifade edilerek hakkıelinden alınsa bile, bunu idrâk eden o millet, elbette susmayacaktır. Çiğnenilen hakkınıistemesini bilecektir. Böylece ne hak kaybolacak, ne millet susacaktır.
izzet ve şeref, ruhuna' işlemiş bir millete hiçbir kimse dokunamaz. Çünkü böyle bir millete dokunmadan meydana gelecek zararın, elde edilecek kârdan çok büyük olduğunu herkes bilir.
Fakat kendi kendine ihanet eden bir millet, insanlara karşı da zelildir. «Kendi şahsiyetini korumayan, kimsenin şahsiyetini başkalarıkorumaz.»
Bir milletin, başkasını kendine tercih etme ruhu ve kardeşinin kusurlarını affetme ahlâkı kuvvetlenir de birbirini sevme ve birlikte yaşama derecesine varırsa böylebir millete elbette ki bölücüler giremeyecek, düşmanlar saldıramıyacaktır. Çünkü birlik her kuvvetin üstünde bir kuvvettir.
Rabbinin tek olduğunu,?herşeyi takdir edenin sadece Allahü Teâlâ olduğunu, Hakka yardım edip bâtılı
ezdiğinde mükâfat bulacağını bilen bir millet, elbette ki Allah'tan başka hiçbir kimseden korkmaz. Hak ve Adalet uğrunda kurban ettiği hiç bir şeye üzülmez.
Üstün gayesi uğrunda elinde bulunan her şeyi seferber etmek, o millete zor gelmez.
islâm Dini, bütün bu faziletleri ihtiva etmektedir.
Bir ümmetin fazilette ve kemâlde nümûne-i misâl olması ve gerçek müslüman olması için, İslâmı doğru olarak bilmesi ve İslâm'ın şuuru ile yaşaması kâfidir.
Müslüman Kardeşler bilsin ki, cemaatlerinin vazifesi budur. Birinci gayeleri kendilerini islâm esasları üzerine yetiştirmektir.
islâmî esaslara karşı gel-jn herhangi bir kimse Müslüman Kardeşlerden olamaz. Bir müslüman hiçbir zaman zelil ve rezîl olamaz. Bencil ve cimri de olamaz
Müslüman, hain ve yalancı olamaz. Korkak ve pısırık olamaz. Müslüman ancak Rabbinden korkar. Ve ancak günah işlediği için korkar.
Müslüman, ancak Allah için çalışır. Namazın, asla ihmal etmez, zekâtını yerine verir. Hiçbir zaman dünyasını dinine tercih etmez. Kendini zelîl düşürmez.
Bu sıfatları haiz olmayan, müslüman kardeşler cemaatinden değildir. Böyle bir kişi ya kendisini ıslah edip bize gelmeli, veya başka renklerden cemaatler aramalıdır.
(Allahü Ekber!.. Ve'l-izzetü ' lil- müslimîn...»
 
Üst