İlim-irfan
Well-known member
Muhterem Müslümanlar!
Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz bir gerçeği şöyle beyan eder:
"İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür; nasıl ölürse öyle dirilir; nasıl dirilirse öyle haşrolur."
Bu şu demek oluyor. İnsanlar ahiret rotasını dünyadaki yaşam tarzlarıyla çiziyorlar. Yaşantımız iyi olursa ölümümüz de iyi oluyor. Ölümü iyi olanların ahireti de memur/arzu edilen güzellikle oluyor. Bu ifadeleri lütfen dikkate alınız.
Bu dünyada insan kime ne bahane bulmuşsa, kimlere nasıl davranmışsa o hâl ile hâllenmedikçe dünyadan göçmüyor. Onun için zikrimizi, fikrimizi, tavır ve davranışlarımızı Kur'ân ve Sünnet ölçüleri doğrultusunda ifa edelim. Dünya kısa ve çabuk geçiyor. Muhterem Müslümanlar!
Hayattan ibret almak için tarihte çok dikkat çekici örnekler vardır. Size bu örneklerden birini arzedeyim:
Tâbiûn devrinin tefsir ve hadis alanında ünlü zâhidlerin arasında yer alan Said bin Cübeyr vardır. Bu zat Müslümanların gönlünde destani bir kişiliğe sahip olmuş Zevat-ı kiramdandır. Böylesi mübarek bir insanı dünyanın en zâlimleri arasında yer alan Haccâc öldürtmüştür. Haccâc, Said'in öldürülmesi kararını verince onu karşısına alıp:
"- Seni öyle bir ölümle öldüreceğim ki, geçmiş ve geleceklere ibret olacaksın" demişti.
Bu sözü duyan Said, Haccâc'a, asıl ibretlik sen olacaksın mesajı verircesine ona güldü. Bu gülüşle kalbine ok gibi saplanan mânâ ile Haccâc telaşla Said'e sordu:
- Ne gülüyorsun be adam? dedi.
Said (r.a.)'in cevabı şu oldu:
- Senin Allah karşısındaki cüretine ve bunca zulmüne rağmen Allah'ın sana hâlâ imkân vermesine gülüyorum. Ne kadar acınacak ve gülünecek hâlin var biliyor musun ey zavallı adam?
Ve işkence başladı. Birgün sonra Said öylesine bitkin düştü ki, sesi zor duyulur hâle geldi. Şu istekte bulundu:
- Ölüm ânım yaklaştı. Bırakın da 2 rekat namaz kılayım.
Haccâc kükredi:
- Kıl, fakat Müslümanların kıblesinin tersine dönerek.
Said hazretleri iki büklüm doğruldu. Gösterilen istikamete döndü ve şu âyeti okudu:
"Doğu da batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz dönün, Allah'ın yüzü ile karşılaşırsınız" (Bakara Sûresi, Âyet: 115)
Said (r.a.) 2 rekat namazını bitirdi, bitirir bitirmez de boynu vuruldu.
• Her iki gecede bir hatim eden.
• Sık sık ağlayıp yanındakileri de ağlatan.
• Ağlamaktan gözleri şişen
. Said, dünyaya böylece veda etti. İnna Lillahi ve inna râciûn
.
Muhterem Müslamanlar!
Kaynaklar bize şu ilginç tabloyu çizmektedir.
Haccâc ölürken bir türlü canı çıkmıyordu. Dalıp dalıp ayılıyor ve şöyle diyordu:
- Said bin Cübeyr beni bırakmıyor ki öleyim. Yakama yapışmış "Beni ne hakla öldürdün?" diye soruyor.
Uzun bir can çekişme sonrasında ölen Haccâc rüyada görüldü. Şöyle diyordu:
- Öldürdüklerimin her biri beni bir defa öldürüyor, yeniden diriliyorum; fakat Said beni yetmiş kere öldürdü. (Ebu'l-Kâsım Kuşeyri, Letaifu'l-İşaret. c/8. Sf: 9)
Muhterem Müslümanlar!
Konunun başındaki ifadelerime dönüyorum: Dünyada nasıl yaşarsak öyle öleceğiz; neleri amel olarak işlemiş isek onlarla karşılaşacağız. Örnek verdiğimiz vak'a da meselenin böyle olduğunu teyid ediyor.
Aklımızı başımıza alalım
. Yaşam çizgimizi düzgün yapalım.
Mevlüt Özcan - Milli Gazete
26/02/2010
Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz bir gerçeği şöyle beyan eder:
"İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür; nasıl ölürse öyle dirilir; nasıl dirilirse öyle haşrolur."
Bu şu demek oluyor. İnsanlar ahiret rotasını dünyadaki yaşam tarzlarıyla çiziyorlar. Yaşantımız iyi olursa ölümümüz de iyi oluyor. Ölümü iyi olanların ahireti de memur/arzu edilen güzellikle oluyor. Bu ifadeleri lütfen dikkate alınız.
Bu dünyada insan kime ne bahane bulmuşsa, kimlere nasıl davranmışsa o hâl ile hâllenmedikçe dünyadan göçmüyor. Onun için zikrimizi, fikrimizi, tavır ve davranışlarımızı Kur'ân ve Sünnet ölçüleri doğrultusunda ifa edelim. Dünya kısa ve çabuk geçiyor. Muhterem Müslümanlar!
Hayattan ibret almak için tarihte çok dikkat çekici örnekler vardır. Size bu örneklerden birini arzedeyim:
Tâbiûn devrinin tefsir ve hadis alanında ünlü zâhidlerin arasında yer alan Said bin Cübeyr vardır. Bu zat Müslümanların gönlünde destani bir kişiliğe sahip olmuş Zevat-ı kiramdandır. Böylesi mübarek bir insanı dünyanın en zâlimleri arasında yer alan Haccâc öldürtmüştür. Haccâc, Said'in öldürülmesi kararını verince onu karşısına alıp:
"- Seni öyle bir ölümle öldüreceğim ki, geçmiş ve geleceklere ibret olacaksın" demişti.
Bu sözü duyan Said, Haccâc'a, asıl ibretlik sen olacaksın mesajı verircesine ona güldü. Bu gülüşle kalbine ok gibi saplanan mânâ ile Haccâc telaşla Said'e sordu:
- Ne gülüyorsun be adam? dedi.
Said (r.a.)'in cevabı şu oldu:
- Senin Allah karşısındaki cüretine ve bunca zulmüne rağmen Allah'ın sana hâlâ imkân vermesine gülüyorum. Ne kadar acınacak ve gülünecek hâlin var biliyor musun ey zavallı adam?
Ve işkence başladı. Birgün sonra Said öylesine bitkin düştü ki, sesi zor duyulur hâle geldi. Şu istekte bulundu:
- Ölüm ânım yaklaştı. Bırakın da 2 rekat namaz kılayım.
Haccâc kükredi:
- Kıl, fakat Müslümanların kıblesinin tersine dönerek.
Said hazretleri iki büklüm doğruldu. Gösterilen istikamete döndü ve şu âyeti okudu:
"Doğu da batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz dönün, Allah'ın yüzü ile karşılaşırsınız" (Bakara Sûresi, Âyet: 115)
Said (r.a.) 2 rekat namazını bitirdi, bitirir bitirmez de boynu vuruldu.
• Her iki gecede bir hatim eden.
• Sık sık ağlayıp yanındakileri de ağlatan.
• Ağlamaktan gözleri şişen
Muhterem Müslamanlar!
Kaynaklar bize şu ilginç tabloyu çizmektedir.
Haccâc ölürken bir türlü canı çıkmıyordu. Dalıp dalıp ayılıyor ve şöyle diyordu:
- Said bin Cübeyr beni bırakmıyor ki öleyim. Yakama yapışmış "Beni ne hakla öldürdün?" diye soruyor.
Uzun bir can çekişme sonrasında ölen Haccâc rüyada görüldü. Şöyle diyordu:
- Öldürdüklerimin her biri beni bir defa öldürüyor, yeniden diriliyorum; fakat Said beni yetmiş kere öldürdü. (Ebu'l-Kâsım Kuşeyri, Letaifu'l-İşaret. c/8. Sf: 9)
Muhterem Müslümanlar!
Konunun başındaki ifadelerime dönüyorum: Dünyada nasıl yaşarsak öyle öleceğiz; neleri amel olarak işlemiş isek onlarla karşılaşacağız. Örnek verdiğimiz vak'a da meselenin böyle olduğunu teyid ediyor.
Aklımızı başımıza alalım
Mevlüt Özcan - Milli Gazete
26/02/2010