insanFakiri
Well-known member
Hayat
gün geçtikçe farklılaşmada ön planda.
Ancak; farklılaşmanın getirdiği yaşam biçimleri ve hayat tarzları bizi farkında ya da farkında olmadan yaratıcıyla olan bağımızı koparmakta. Nasıl mı?
Üstad Necip Fazıl'ın
deyişiyle “ Ne başını kapat altını göster,
Ne altını kapat üstünü göster, Hepsini kapat imanını göster.” Bu günlerde çevremde bu tarz fikir anlayışları toplumun bütününü bozmuş, tevhidi
anlayışı yok denecek kadar azaltmış. Başı ve altı kapalı annelerin yanında, altı ve üstü açık kız çocuk(!)ları ve rengarenk, kısa mı kısa, dar mı dar kıyafetiyle toplumu daha uygar(!) ve daha çağdaş(!) göstermekte. Bu gidişle Birkaç yıla kalmaz değil avrupa birliğine girmediğimiz batılı koalisyon kalmaz.
“Mahremiyetin
kalmadığı yerde iffet dağılır.
İffetin kalmadığı yerde hürmet kırılır.
Hürmetin kalmadığı yerde hilkat yitirilir.”
diyor bir büyük. Utanmaktan utanan
bir nesil haline geldik.Gene bir büyüğün deyişiyle
“ 'Allah' dersen mürteci; 'Tanrı' dersen çağdaşsın. Bu özürlü beyinle, akıl nasıl bağdaşsın.” Akıl! Sadece yolda yürümeyi,
yemek yemeyi yada ihtiyaçlarını karşılamayı mı aklediyor. Eğer bunlar içinse bu akıl;
akılsız hayvanlar bile bunları yapıyorken
akıllı(!) insanların hayvanlardan
farkı
var mı ki?
Bir örnek;
bir kızın namaz kılarken gördüğü
annesinin dudaklarından çıkan cümle.
Olay şöyle; namaz kılan annemi görünce; “
Bana dua et “ dedim.Annenin cevabı; “ Senin sorarsa nerede diyim”
diyen anne! Şimdi siz anne ya da kızı ya da oğlu ya da babası olun.
Hiç olmazsa objektif bakmaya çalışarak değerlendirin. Ha namaz kılmak için
imanını 5 dakika gösterenlerde yok mu
elbette var! Sloganları biz namaz kılarız
ama yobaz değiliz. Dışarıda gene açılır
saçılırız. Haşa sanki ALLAH sokaklar
da yok. Hayat İyi ya da kötü, inançlı yada inaçsız, akılı yada akılsız geçiyor.
Biz neredeyiz?
Son
olarak bir büyük derki “Varlığı bir şey kazandırmayan,
yokluğu bir şey kaybetmez.”
gün geçtikçe farklılaşmada ön planda.
Ancak; farklılaşmanın getirdiği yaşam biçimleri ve hayat tarzları bizi farkında ya da farkında olmadan yaratıcıyla olan bağımızı koparmakta. Nasıl mı?
Üstad Necip Fazıl'ın
deyişiyle “ Ne başını kapat altını göster,
Ne altını kapat üstünü göster, Hepsini kapat imanını göster.” Bu günlerde çevremde bu tarz fikir anlayışları toplumun bütününü bozmuş, tevhidi
anlayışı yok denecek kadar azaltmış. Başı ve altı kapalı annelerin yanında, altı ve üstü açık kız çocuk(!)ları ve rengarenk, kısa mı kısa, dar mı dar kıyafetiyle toplumu daha uygar(!) ve daha çağdaş(!) göstermekte. Bu gidişle Birkaç yıla kalmaz değil avrupa birliğine girmediğimiz batılı koalisyon kalmaz.
“Mahremiyetin
kalmadığı yerde iffet dağılır.
İffetin kalmadığı yerde hürmet kırılır.
Hürmetin kalmadığı yerde hilkat yitirilir.”
diyor bir büyük. Utanmaktan utanan
bir nesil haline geldik.Gene bir büyüğün deyişiyle
“ 'Allah' dersen mürteci; 'Tanrı' dersen çağdaşsın. Bu özürlü beyinle, akıl nasıl bağdaşsın.” Akıl! Sadece yolda yürümeyi,
yemek yemeyi yada ihtiyaçlarını karşılamayı mı aklediyor. Eğer bunlar içinse bu akıl;
akılsız hayvanlar bile bunları yapıyorken
akıllı(!) insanların hayvanlardan
farkı
var mı ki?
Bir örnek;
bir kızın namaz kılarken gördüğü
annesinin dudaklarından çıkan cümle.
Olay şöyle; namaz kılan annemi görünce; “
Bana dua et “ dedim.Annenin cevabı; “ Senin sorarsa nerede diyim”
diyen anne! Şimdi siz anne ya da kızı ya da oğlu ya da babası olun.
Hiç olmazsa objektif bakmaya çalışarak değerlendirin. Ha namaz kılmak için
imanını 5 dakika gösterenlerde yok mu
elbette var! Sloganları biz namaz kılarız
ama yobaz değiliz. Dışarıda gene açılır
saçılırız. Haşa sanki ALLAH sokaklar
da yok. Hayat İyi ya da kötü, inançlı yada inaçsız, akılı yada akılsız geçiyor.
Biz neredeyiz?
Son
olarak bir büyük derki “Varlığı bir şey kazandırmayan,
yokluğu bir şey kaybetmez.”