Konuya cevap cer

Çok tartışılacak bir tesbit!


Sakın birbirinize tenkid kapısını açmayınız. 

       Tenkid edilecek şeyler kardeşlerinizden hariç dairelerde çok var.

  Ben nasıl sizin meziyetinizle iftihar ediyorum, o meziyetlerden ben mahrum kaldıkça, sizde bulunduğundan memnun oluyorum, kendimindir telâkki ediyorum. Siz de üstadınızın nazariyle birbirinize bakmalısınız. Âdeta, her biriniz ötekinin faziletlerine nâşir olunuz. Kardeşlerimizden İslâm Köylü Hâfız Ali Efendi, kendine rakip olacak diğer bir kardeşimiz hakkında gösterdiği hiss-i uhuvveti çok kıymettar gördüğüm için size beyan ediyorum:


      O zât yanıma geldi, ötekinin hattı, kendisinin hattından iyi olduğunu söyledim. O daha çok hizmet eder, dedim. Baktım ki; Hâfız Ali Kemâl-i samimiyet ve ihlâs ile, onun tefevvuku ile iftihâr etti, telezzüz eyledi. Hem üstadının nazar-ı muhabbetini celbettiği

için memnun oldu. Onun kalbine dikkat ettim, gösteriş değil... samimî olduğunu hissettim.

       Cenâb-ı Allah'a şükrettim ki, kardeşlerim içinde bu âli hissi taşıyanlar var.

             inşâallah bu his büyük hizmet görecek. Elhamdülillâh, yavaş yavaş o his bu civarımızdaki kardeşlere sirayet ediyor. Küçük bir lâtife:

       Sohbet içinde sizden bahis geçti... Şükre dair mes'eleyi sordum: "Husrev'in yazdığını Re'fet Bey gördü mü?" Bekir Ağa dedi: "Evet gördü ve dedi "Çok güzel, fakat acaba sen kalem karıştırmadın mı?" Hüsrev dedi: "Yok, kendi nüshamda, tam bütün gelmedi. Fakat kendilerine yazdığım tam geldi." Biraz münakaşa oldu... Bu münasebetle kardeşim Re'fet Bey'e derim ki: Aslında tevâfuk noksan olsaydı, zaten ben tavsiye etmiştim ki; kalem karıştırmasınlar. Asıl vaziyet bozulmasın. Bekir Ağa da gördü ki; asıl müsveddede çıkıntı olduğu halde tevâfuk Hüsrev'in tarzında var. Onun için Hüsrev'in bir mahareti varsa tevâfuku bozmamış. Hattâ Mu'cizat-ı Ahmediye'deki Salâvat tevâfukunda tavsiye etmiştim ki: Kimse maharetini karıştırmasın. Fakat asıl müsveddelerde, en acemi bir müstensihin nüshasında birkaçı müstesna bütün tevâfuktadır. Onun için sekiz ayrı ayrı müstensihin setredemediği bir tevâfuk, elbette kuvvetlidir. Müstensihler bozmasınlar, tevâfuku getiremeyen bozuyor. 

    demek en büyük maharet odur ki; tevâfuku bozmasın

            . Çünkü tevâfuk var. Sen de Hüsrev'e yardım et ki, hakikaten mevcut ve matlub tevâfuku denk getirebilsin. Çünki; yoktan var etmiyorsunuz. Hakikî var'ı yok etmeyin.


             Sözler'le alâkadar olanlara selâm ve dua ediyorum...SON SÖZÜ ÜSTADIN ACIKLIYOR DEMİ ABİ SÖZLERLE ALAKADAR OLANLARA SELAM VE DUA EDİYORUM YETMEMİ :d


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst