Alan Loy McGinnis, başarılı ve popüler bir psikoterapist. California’da kurduğu danışma merkezinin yönetimi dışında, kitaplar ve makalelerle insanlara ulaşmak, başlıca çabası.
“İyimserliğin Gücü” (Beyaz Yayınlar) adlı kitabını kaleme almadan önce McGinnis, insanda iyimser tutumun oluşması konusunda “bulabildiği bütün çalışmaları” okumuş. Bununla de yetinmeyip bine yakın biyografi taramış; çok sayıda başarılı insanın yaşamını, “iyimserlik” noktasında, çözümlemeye çalışmış.
McGinnis’in vardığı sonuç, çok net: İyimserliğin, doğuştan gelen bir yetenek olmadığını, zamanla öğrenildiğini düşünüyor McGinnis. Yani ona göre, iyimser ile kötümser arasındaki fark, yarım bardak suyun durumunu dile getirmek kadar “sıradan” bir bakış açısı farkına dayanmıyor.
Elbette McGinnis de “Polyanna’cılık” oynanmasını sevmiyor ve “saflık” ile “iyimserlik” arasına net bir çizgi çekiyor. Ama onu ilgilendiren, insanların “neşeli ve enerjik” bir yaşam tarzına sahip olabilmelerini sağlamak.
McGinnis kitabında, hayatta ne istediğini bilen bir eylem adamı olmanın akılcı tekniklerini aktarıyor bize. Ama bu arada, dikkat çekici bir kavram da geliştiriyor: “Kararlı İyimserler”. McGinnis’in geliştirdiği bu ilginç ‘insan türü’nün özelliklerini açıklamakta fayda var…
Kararlı iyimserlerin12 özelliği, şöyle sıralanabilir:
1. Sorunlar karşısında bocalamazlar: Kendilerini “problem çözücü” olarak görür; çok sayıda seçenek aramaya yönelirler.
2. Kısmi çözüm aramaya önem verirler: Eylem adamıdırlar. Kesin çözüm uzak görürse de, konuya, bir noktasında dalar ve ilerlemeye çalışırlar.
3. Geleceklerini kontrol altına alabileceklerine inanırlar: Prensipleri, “gerçekle yüzleşmesini bil, gerek kalmadan değiştir ve kendi yazgını başkalarından önce kontrol altına al” şeklinde özetlenebilir.
4. Sürekli olarak kendilerini yenilerler: Yeni ve özellikle de “umutlu” insanlar tanımaya, entellektüel alışkanlıklarını değiştirmeye özen gösterir, böylece enerjilerini artırırlar.
5. Düşüncelerinin olumsuz yöne kaymasını önlerler: Kendi düşüncelerini sürekli denetim altında tutar ve onların gerçekten kendilerine ait olup olmadıklarını kontrol ederler.
6. Takdir güçlerini geliştirirler: Teşekkür etmesini bilmek ve minnet duygusunu öğrenmek, onlar için çok önemlidir.
7. Başarıları, önceden hayal etmesini öğrenmişlerdir.
8. Mutlu olmadıkları zaman bile neşelidirler.
9. Neredeyse sınırsız bir kapasiteleri olduğuna inanırlar: Birer Vollkswagen motoru gibidirler; “çalıştıkça açıldıklarını” düşünürler.
10. Yaşamlarına, çok sayıda sevgi sığdırabilirler: Seginin çeşitleriyle zenginleştirilmiş bir yaşamdan güç alırlar.
11. İyi haberler duymayı severler: İyi haber alışverişinden hoşlanırlar; “şikayet alışkanlığı” karşısında, şerbetlidirler.
12. Değiştiremediklerini kabullenirler: Esnek olma sanatı konusunda uzmanlaşmaya önem verirler.
Lütfü TİNÇ