Konuya cevap cer

Cevap: Onuncu Risale - Sayfa: 288



etmek için tavuk gibi toprakları, gübreleri, necisleri eşmeye sarf eder, faidesiz tefessüh eder. Ve hayat-ı mâneviye cihetiyle emelleri ebede kadar uzanan bir şecere-i bâkıyedir.


Ve keza, insan fiil ve sa’yi cihetiyle zayıf bir hayvan olup dâire-i sa’yi pek dardır. İnfial, sual, dua cihetiyle Rahmân-ı Rahîmin aziz bir misafiridir. Dairesi hayal kadar geniştir.


Ve keza, insanın hayat-ı hayvaniyeden aldığı lezzet bir serçe kuşunun lezzeti kadar değildir. Çünkü, insanda hüzün, keder, korku var, onda yoktur. Fakat cihazat, hissiyat, duygular, istidatlar itibarıyla hayvanların en âlâsından fazla lezzet alır. İnsanın şu vaziyetine dikkat edilirse anlaşılır ki, bu kadar cihazat, bu hayat için olmayıp, ancak bir hayat-ı bâkiye için kendisine verilmiştir.


Ve keza, insan saltanat-ı rububiyetin mehâsinine nâzır ve esmâ-i kudsiyenin cilvelerine dellâl ve kalem-i kudretle yazılan mektubat-ı İlâhiyeyi mütalâa ile mütefekkir olduğu cihetle, eşref-i mahlûkat ve halife-i arz olmuştur.



يَاۤ اَيُّهَا النَّاسُ اَنْتُمُ الْفُقَرَاءُ اِلَى اللهِ... 1



İ’lem eyyühe’l-aziz! İnsandaki kusur sonsuz olduğu gibi, acz, fakr ve ihtiyacına da nihayet yoktur. İnsana tevdi edilen açlık ile nimetlerin lezzetleri tebarüz ettiği gibi; insandaki kusur, kemâlât-ı Sübhâniye derecelerine bir mirsaddır. İnsandaki fakr, gınâ-i rahmetin derecelerine bir mikyastır. İnsandaki acz, kudret



[NOT]Dipnot-1 “Ey  insanlar, hepiniz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise hiçbir şeye muhtaç  değildir ve her türlü övgüye lâyıktır.” Fâtır Sûresi, 35:15.

[/NOT]



Rahmân-ı Rahîm: rahmet ve merhameti bütün varlıkları kaplayan ve her bir varlığa hususî rahmet ve merhamet tecellîleri olan Allahacz: güçsüzlük
aziz: çok değerli, izzetlicihazat: cihazlar, donanım
cihet: yöncilve: görüntü, akis
dellâl: ilân edici, duyurucudâire-i sa’y: çalışma alanı
ebed: sonsuzlukemel: arzu, istek
esmâ-i kudsiye: Allah’ın kutsal isimleri; her türlü kusur ve noksandan yüce olan İlâhî isimlereşref-i mahlûkat: yaratıkların en şereflisi
fakr: muhtaçlıkgınâ-i rahmet: rahmetin zenginliği, rahmet ve merhametin geniş tecellîleri
halife-i arz:  yeryüzü halifesi; yeryüzünde Allah’ın emirlerini yerine getirip Onun  namına tasarrufta bulunan ve varlıklar üzerinde Onun adına egemen olan  insanhayat-ı bâkiye: devamlı ve kalıcı olan âhiret hayatı
hayat-ı hayvaniye: hayvanî hayathayat-ı mâneviye: mânevî hayat, maddî olmayan hayat
hissiyat: hisler, duygularinfial: fiilden etkilenme, bir tesirin gücü altında hareket etme
istidat: yetenek, ruhî nitelik ve özellikleritibarıyla: açısından
i’lem eyyühe’l-aziz: ey aziz kadreşim bil ki!kalem-i kudret: kudretin kalemi; varlıkların ve olayların düzenli olarak vücuda gelişinde bir kalem gibi eserini gösteren İlâhî güç ve iktidar
kemalât-ı Sübhâniye: bütün eksikliklerden yüce olan Allah’ın sonsuz mükemmellikteki sıfatları, niteliklerikeza: bunun gibi
kudret: güç, iktidarmehâsin: güzellikler
mektubat-ı İlâhiye: İlâhî mektuplar; Allah’ın birer mektup gibi yazdığı ve san’atla yarattığı eserler, varlıklarmikyas: ölçek, ölçü birimi
mirsad: dürbün; projektörmütalâa: dikkatle okuma, inceleme
mütefekkir: düşünen, tefekkür edennecis: pis
nihayet: sonnimet: iyilik, lütuf, ihsan
nâzır: bakan, gözetensaltanat-ı rububiyet: rubûbiyet saltanatı; kâinatın idare ve tedbirinde tecellî eden İlâhî isimlerin egemenliği
sarf etmek: harcamaksa’y: çalışma
sual: istemetebarüz etme: ortaya çıkma, belirip görünme
tefessüh etmek: bozulmaktevdi edilen: emanet olarak verilen
vaziyet: durumâlâ: yüksek, üstün
şecere-i bâkıye: bakî, sonsuz bir ağaç




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst