Konuya cevap cer

Birinci Pencere 

Bilmüşahede görüyoruz ki: Bütün eşya, hususan zîhayat olanların pekçok muhtelif hacatı ve pekçok mütenevvi metalibi vardır. O matlabları, o hacetleri, ummadığı ve bilmediği ve eli yetişmediği yerden münasib ve lâyık bir vakitte onlara veriliyor, imdada yetiştiriliyor. Halbuki o hadsiz maksudların en küçüğüne o muhtaçların kudreti yetişmez, elleri ulaşmaz. Sen kendine bak: Zahirî ve bâtınî hâsselerin ve onların levazımatı gibi elin yetişmediği ne kadar eşyaya muhtaçsın. Bütün zîhayatları kendine kıyas et. İşte bütün onlar, birer birer, vücud-u Vâcib'e şehadet ve vahdetine işaret ettikleri gibi, heyet-i mecmuasıyla, güneşin ziyası güneşi gösterdiği gibi, o hal ve bu keyfiyet, perde-i gayb arkasında bir Vâcib-ül Vücud'u, bir Vâhid-i Ehad'i, hem gayet Kerim, Rahîm, Mürebbi, Müdebbir ünvanları içinde akla 

gösterir.


Şimdi ey münkir-i cahil ve ey fâsık-ı gafil! Bu faaliyet-i hakîmaneyi, basîraneyi, rahîmaneyi ne ile izah edebilirsin? Sağır tabiatla mı, kör kuvvetle mi, sersem tesadüfle mi, âciz camid esbabla mı izah edebilirsin?...



Said Nursi




Bilmüşahede: Gözle görüldüğü gibi, gözönünde olarak.

Zîhayat: Hayat sahibi, canlı.

Muhtelif: Çeşitli, farklı, ayrı ayrı.

Hacat: İhtiyaçlar.

Mütenevvi: Çeşitli, çeşit çeşit, türlü türlü.

Metalib: İstekler, istenenler, arzular, arzu edilenler.

Matlab: İstek, arzu.

Hacet: İhtiyaç.

Maksud: Kasdedilen, kasdedilmiş, istenen. *Gaye.

Kudret: Güç.

Zahirî: Görünüşte olan, görünen.

Bâtınî: İçteki, görünmez içle ilgili.

Hâsse: Duyu organı.

Levazımat: Lüzumlu şeyler, gerekenler, gerekliler.

Vücud-u Vâcib: Varlığı zorunlu olan ve olmaması imkansız ve düşünülemez olan Allah'ın (cc) varlığı.

Vahdet: Birlik, teklik, Allah'a (cc) ait birlik.

Heyet-i mecmua: Bütünündeki durum, toplamının durumu.

Ziya: Işık.

Keyfiyet: Özellik, nitelik, kıymet.

Gerde-i gayb: Gayb perdesi, görünmeyi engelleyen perde.

Vâcib-ül Vücud: Varlığı zorunlu olup olmaması imkansız olan Allah (cc).

Vâhid-i Ehad: Her bir varlıkta ve bütün kainatta birliğini gösteren Allah (cc). Bir tek olup eşi benzeri olmayan Allah (cc).

Kerim: Kerem sahibi, bağış, iyilik, lütuf ve cömertlik sahibi.

Rahîm: Çok merhametli, çok acıyan, çok şefkatli.

Mürebbi: Terbiyeci, terbiye eden.

Müdebbir: Tedbir alıcı.

Münkir-i cahil: Bilgisiz inkarcı.

Fâsık-ı gafil: Dinin emir ve yasaklarına aldırmazlık içinde olan günahkâr.

Faaliyet-i hakîmane: Gayeli ve faydalı şekilde sürekli yapılan çalışma ve işler.

Basîrane: Görerek, bilerek.

Rahîmane: Çok merhametlice.

Camid: Cansız. *Donuk.

Esbab: Sebepler.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst