Konuya cevap cer

Cevap: Reşhalar - Sayfa: 34



ediyor. Ve bütün enbiyânın reisidir; onları tezkiye ve tasdik ediyor. Çünkü, dini bütün dinlerin esasatına câmidir. Ve bütün evliyânın başıdır; şems-i risaletiyle onları terbiye ve tenvir ediyor.


O zât (a.s.m.) öyle bir kutup ve nokta-i merkeziyedir ki, onun halka-i zikrinde bulunan bütün enbiyâ-i ahyâr, ebrâr-ı sâdıkîn onun gelmesine müttefik ve kelâm-ı nutkuyla nâtıktırlar. Ve öyle bir şecere-i nuraniyedir ki, damar ve kökleri, enbiyânın esasat-ı semâviyesidir. Dal ve budakları, evliyânın maarif-i ilhamiyesidir.


Bu itibarla, herhangi bir dâvâyı iddia etmiş ise, bütün enbiyâ mu’cizelerine istinaden ve bütün evliyâ kerametlerine müsteniden ona şehadet etmişlerdir. Evet, bütün dâvâlarının tasdiklerini iş’âr eden, bütün kâmillerin hâtem ve mühürleri vardır. Ezcümle:


O zâtın (a.s.m.) dâvâlarından biri tevhiddir. Bu dâvâyı tasrih ve ifade eden Lâ ilâhe illâllah kelime-i mübârekesidir. O zâtın halka-i din ve zikrine giren bütün geçmiş ve gelecek insanlar o kelime-i mukaddeseyi rükn-i iman ve vird-i zeban etmişlerdir. Demek, o dâvânın hak ve hakikat olduğuna kanaat ve itmi’nan ve iz’anları hâsıl olmuş ki, zaman ve mekâna şâmil bir tarzda, o kelime-i mübâreke, meşrepleri, meslekleri, an’aneleri mütehalif, mütebayin insanların ağızlarında Mevlevîler gibi semâvî deveran ve cevelân ediyor.


Binaenaleyh, gayr-ı mütenahî şahitlerin tasdikiyle hak ve hakkaniyeti tahakkuk eden bir dâvâya, hiçbir vehmin haddi değildir ki, ona dest-i itirazı uzatabilsin!





Lâ ilâhe illâllah: “Allah’tan başka ilâh yoktur”Mevlevî: Mevlevîlik tarikatına mensup kimse
an’ane: gelenekbeyan etmek: açıklamak, izah etmek
binaenaleyh: bundan dolayıcevelân etmek: dolaşmak, gezmek
câmi: kapsamlıdest-i itiraz: itiraz eli
deveran etmek: dönüp dolaşmakdâvâ: iddia
ebrâr-ı sâdıkîn: sâdık, iyi kullarenbiyâ: nebiler, peygamberler
enbiyâ-i ahyâr: seçkin peygamberleresasat: esaslar, prensipler
esasat-ı semâviye: vahiyle yoluyla gelmiş olan esaslarevliyâ: veliler, Allah’ın sevgili kulları
ezcümle: meselâ, örneğingayr-ı mütenahî: sınırsız, sonsuz
hak: doğru, gerçekhakikat: doğru gerçek
hakkaniyet: doğruluk, gerçekçilikhalka-i din ve zikir: İslâm dininin esaslarının ortaya konulduğu ve zikirlerin yapıldığı halka
halka-i zikir: zikir halkasıhâsıl olmak: meydana gelmek
istinaden: dayanarakitmi’nan: inanma, tatmin olma
iz’an: kesin şekilde kavramaiş’âr eden: bildiren
kanaat: inanma, razı olmakelime-i mukaddese: mukaddes söz, ifade
kelime-i mübâreke: mübarek kelimekelâm-ı nutk: mantıklı söz
keramet: Allah’ın bir ikramı olarak, Onun sevgili kullarında görünen olağanüstü hal ve fiilkutup: mânevî açıdan merkez konumunda bulunan
kâmil: kemâl ve fazilet sahibi, olgunmaarif-i ilhamiye: ilhamla kalbe gelen bilgiler
meşrep: hareket tarzı, metodmu’cize: Allah tarafından verilip, yalnız peygamberlerin gösterebilecekleri olağanüstü şey
müstenid: dayanan, dayanmışmütebayin: ayrı ayrı
mütehalif: aykırı, zıtmüttefik: ittifak etmiş, birleşmiş
nokta-i merkeziye: merkezî noktanâtık: konuşan
reis: başkanrükn-i iman: imanın temel esası
semâvî: gökyüzünde dönen yıldızlar gibi; mevlevîlerin döndüğü gibitahakkuk eden: gerçekleşen, kesinleşen
tasdik: doğrulama, onaytasrih: açık şekilde bildirme
tenvir etmek: aydınlatmak, ışıklandırmakterbiye: belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, olgunlaştırma
tevhid: birleme; her şeyin bir olan Allah’a ait olduğunu ilân etmetezkiye: iyi ve doğru olduğuna şahitlik etme
vehm: kuruntu, zanvird-i zeban etme: sürekli olarak tekrarlama, dilden düşürmeme
zât: Hz. Muhammed (a.s.m.)şecere-i nuraniye: nurlu ağaç
şehadet etmek: şahitlik etmekşems-i risalet: peygamberlik güneşi
şâmil: kapsayıcı





Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst