Konuya cevap cer

Cevap: Reşhalar - Sayfa: 38



âyat-ı tekviniyeye sahifeler, esmâ-i İlâhiyeye ayineler suretine inkılâp ederler.


Hülâsa: İman nuruyla âlem öyle terakki eder ki, “Hikmet-i Samedâniye Kitabı” namını alıyor. Ve insan, zelil ve fakir ve âciz hayvanların sırasından çıkar; zaafının kuvvetiyle, aczinin kudretiyle, ubudiyetinin şevketiyle, kalbinin şuaıyle, aklının haşmet-i imaniyesiyle hilâfet ve hâkimiyetin zirvesine yükselmiştir. Hattâ acz, fakr, ihtiyaç ve akıl onun sukutuna esbab iken, suud ve yükselmesine sebep olurlar. Zulmetli, karanlıklı bir mezar-ı ekber suretinde görünen zaman-ı mazi, enbiya ve evliyanın ziyasıyla ziyadar ve nuranî görünmeye başlar. Karanlıklı gece şeklinde olan istikbal, Kur’ân’ın ziyasıyla tenevvür eder, Cennetin bostanları şekline girer. Buna binaen, o zât-ı nurânî olmasaydı, kâinat da, insan da, herşey de adem hükmünde kalır, ne kıymeti olur ve ne ehemmiyeti kalırdı.


Binaenaleyh, bu kadar garip, acip, güzel kâinat için böyle tarifat ve teşrifatçı bir mürşid-i harika lâzımdır. “Eğer bu zât (a.s.m.) olmasaydı kâinat da olmazdı” meâlinde لَوْلاَكَ لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ اْلاَفْلاَكَolan hadis-i kudsî şu hakikatı tenvir ediyor.


ALTINCI REŞHA: Arkadaş! O hutbe-i ezeliyeyi okuyan zât, kâinatın kemâlâtını keşfeden canlı bir güneştir; saadet-i ebediyeyi ihbar ve tebşir ediyor. Nihayetsiz




[NOT]Dipnot-1 Ali el-Kàri, Şerhü’ş-Şifâ, 1:6; Aclunî, Keşfü’l-Hafâ, 2:164.

 

[/NOT]




Hikmet-i Samedâniye Kitabı: hiç kimseye muhtaç olmayan Allah’ın, bir kitap misâli, bütün hikmetlerini sergilediği kâinat ve varlıklar âlemiacip: hayret verici, şaşırtıcı
acz: acizlik, güçsüzlükadem: hiçlik, yokluk
binaen: -dayanarakbinaenaleyh: bundan dolayı
ehemmiyet: değer, önemenbiya: nebiler, peygamberler
esbab: sebebleresmâ-i İlâhiye: Cenab-ı Allah’ın isimleri
evliya: Allah dostları, velîlerfakr: fakirlik, muhtaçlık
hadis-i kudsî: mânâsı Allah tarafından Peygamberimize (a.s.m.) ilham edilen, kelimeleri Peygamberimize (a.s.m) ait olan hadishakikat: bir şeyin aslı ve esası, gerçek mahiyeti
haşmet-i imaniye: imandan kaynaklanan büyüklük, görkemhilâfet: halifelik; insanların yeryüzünde Allah'ın halifesi oluşu
hutbe-i ezeliye: ezelî hutbe; Kur’ân-ı Kerimhâkimiyet: egemenlik, hükümranlık
hükmünde kalmak: benzer bir şeyle aynı hükümde olmakhülâsa: öz, özet
ihbar etmek: haber vermekinkılâp etmek: değişmek, dönüşmek
istikbal: gelecekkemâlât: mükemmel özellikler
keşfeden: açığa çıkarankudret: güç, iktidar
kâinat: evrenmezar-ı ekber: çok büyük mezar
meâlinde: mânâsındamürşid-i harika: en harika bir şekilde insanlara yol gösteren ve rehberlik yapan
nam almak: adını taşımaknuranî: aydınlık, ışık saçan
reşha: “sızıntı” mânâsını taşıyan başlıklardan her birisisaadet-i ebediye: sonsuz mutluluk
sukut: düşüşsuret: biçim, şekil
suud: yükselmetarifat ve teşrifatçı: tarif eden ve yönlendiren rehber
tebşir etmek: müjdelemektenevvür etmek: nurlanmak, aydınlanmak
tenvir etmek: aydınlatmak, nurlandırmakterakki etmek: yükselmek, ilerlemek
ubudiyet: kulluk, ibadetzaaf: zayıflık, güçsüzlük
zaman-ı mazi: geçmiş zamanzelil: aşağı, alçak
zirve: doruk, en üst aşamaziya: ışık
ziyadar: ışık saçan, aydınlatan
zulmet: karanlık
zât: Hz. Muhammed (a.s.m.)zât-ı nuranî: etrafını nûrlandıran ve aydınlatan zât; Hz. Peygamber (a.s.m.)
âciz: güçsüz, elinden bir şey gelmeyenâlem: dünya
âyat-ı tekviniye: yaratılışa ait deliller, bütün varlıklarşevket: büyüklük, haşmet
şua: ışık, parıltı

 



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst