Risale-i Nur Külliyatı

La-Tahzen

Well-known member



SÖZLER

• Besmelenin sırrı ve mevcudatın lisan-ı hal ile nasıl Bismillah dediği.

• Cenab-ı Hakk’ı ve birliğini; zâtıyla, sıfatlarıyla ve kâinattaki tasarruflarıyla tanımak.

• Başta namaz olmak üzere, Allah’a kulluğun mahiyeti ve lüzumu.

• İbn-i Sina gibi bir dahinin bile “Haşre inanırız, fakat akıl bu yolda gidemez” dediği, öldükten sonra dirilme hakikatının en âmi bir insanın dahi anlayacağı tarzda izah ve isbatı.

• Kur’an’ın Allah kelamı olduğunun isbatı. Dinsiz felsefenin itiraz ettikleri bazı Kur’an âyetlerinin ilmî ve mukni izahları.

• Hz. Muhammed’in (a.s.m.) peygamberliğinin, kesin, parlak ve sağlam delillerle ispat ve izahı.

• Kader nedir? Bu sualin hiçbir esere nasip olmayan bir mükem mellikte açıklanması.

• Meleklerin, cinlerin ve diğer ruhanilerin Kur’ânî, aklî, mantıkî delillerle izah ve ispatları.

• Cemiyetin ve ferdin ıslahı için gerekli manevi tedbirler.

Daha bunlar gibi birçok mesele ve suallerin en güzel cevaplarını SÖZLER’den okuyacak, tahkikî imânı elde ederek, imânın bahşettiği hakiki lezzet ve saadeti hissedeceksiniz.





ŞUÂLAR

• Kâinat, yaratanını nasıl gösteriyor ?

• Kâinattan yaratıcısını soran bir seyyâhın müşahedeleri...

• Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet’in hakikatlerinin izah ve ispatı.

• Kur’an’ın üçte birine yakın âyetlerinin bahsettiği, ölümden sonraki dirilişe dair ilmî ve aklî izahlar.

• Ahiret’e imânın dünyaya huzur ve selâmet getireceği...

• Ahirzamana dair bazı mühim hadis-i şeriflerin hiçbir yerde rastlanmayan tarzda isabetli te’villeri.

• Allah’tan ve ahlâktan bahsetmenin yasak olduğu bir dönemde Kur’an davasının kahramanca yapılan müdafaaları...

• Ettehiyyatü ve Fatiha’nın hârika tefsirleri.

Evet ŞUÂLAR Kur’ana ve İslâm’a hizmeti gaye edinen herkesin devamlı okuması gereken bir eser.






TARİHÇE-İ HAYAT

Bediüzzaman bütün hayatı ve eserleriyle, bu asırda hak yolunda gerçek bir fedai ve manevî büyük bir kahraman olduğunu isbat etmiştir.

Onun bu ulvî hakikat yolundaki ihlâs, sebat ve gayreti, insanlık âleminde yeni bir çığır açtı ve silinmeyecek derin izler bıraktı. Milyonlar kimselerin iman ve hidayetlerine ve ebedî saadetlerine vesile oldu. Bu sebeptendir ki; dinin böyle bir yüksek hizmetkârının hak yolundaki gayretini örnek alabilmek için tanımak gerektir. Üstadın hayatı, küllî hizmeti noktasından topluca iki büyük safha arz etmektedir.

Birincisi: Doğuşundan itibaren tahsil hayatı, Van’daki ikameti, İstanbul’a gelişi, seyahatleri, Harb-i umumiyeye iştiraki, Rusya’daki esareti, İstanbul’da Darülhikmetil-İslâmiye azalığında bulunuşu, Kuva-yı Milliye’de İstanbul’daki hizmeti, Ankara’ya gelerek ilk Meclis-i Meb’usandaki faaliyetleri ve kısa bir müddet sonra Van’a çekilip inzivayı ihtiyar etmesi gibi... Herbiri ayrı bir hayat sahnesi olan Üstad’ın hayatının bu birinci safhası; İman ve Kur’an hizmeti itibariyle ikinci safha hayatının mukaddemesi hükmündedir. İkinci büyük hizmetine hazırlıktır. Ömrünün ellinci senesine kadardır.

İkincisi: Van’da inzivada iken garba nefyedilip Isparta’nın Barla Nahiyesinde ikamete memur edildiği zamandan başlar ki; “Risale-i Nur’un zuhuru ve intişarıdır.” Azamî ihlâs, azamî fedakârlık, azamî sadakat, metanet ve dikkat ve iktisad içinde Risale-i Nur’la giriştiği hizmet-i imaniyye ve manevî cihad-ı diniyyedir.

Bediüzzaman, kendisine ait böyle bir tarihçe-i hayat hazırlandığını duyduğu zaman “Tafsilata lüzum yok, yalnız Risale-i Nur hizmetine dair bahisler yazılsın” diye haber göndermesi gibi sebeplere binaen, şahsına ait bahisler gayet kısa kesilmiştir.





MEKTÛBAT

• Tevhid hakikatinin müjdeli, tatlı izah ve isbatı. Allah’a eş ve ortak koşmanın imkansızlığı.

• Duaya niçin muhtacız? Bazen dua ediyoruz kabul edilmiyor. Neden?

• Peygamberimizin (a.s.m.) üç yüzden fazla mu’cizesi.

• Cenabı Hak, şeytanları ve diğer zararlı mahlukatı niçin yarattı?

• Kur’an neden insanların konuşmaları tarzındadır ve Peygam berimizin (a.s.m.) niçin her hali mu’cize değildir?

• Cenab-ı Hakk’ı tanıyan ile tanımayanın kazandıkları ve kaybettikleri...

• Hz. Peygamber’in (a.s.m.) evliliklerine yapılan itirazlar ve cevaplar.

• Hz. Adem’in (a.s.) Cennet’ten çıkarılmasının hikmeti?

• İmân ve İslâmiyet’in farkı nedir?

• Ramazan orucunun hikmetleri ve faydaları.

• İslâm kardeşliğini zedeleyen hallere karşı, muhabbet, müsa maha ve birlik nasıl sağlanır?

• İslâm’da milliyetçilik var mıdır?

• İslâm’da reform yapılabilir mi? Reformculara verilen Kur’anî cevaplar.

• Ölüm dahi hayat gibi nimettir. Nasıl?

Ve bunlar gibi birçok merakâver mes’elenin izahı.






EMİRDAĞ LÂHİKASI

Emirdağ Lâhika mektupları, birinci kısmı: 15 Haziran 1944’de Denizli hapsinden beraetle tahliyeden sonra Hey’et-i Vekile kararıyla Emirdağı’nda ikamete memur edilen Risale-i Nur Müellifi Said Nursî Hazretleri 1947 yılı sonlarına kadar, yani üçüncü büyük ha pis olan Afyon hapsine kadar Emirdağı’nda ikamet ettiği müd detçe Isparta, Kastamonu, İstanbul, Ankara ve Üniversite talebeleri ve Anadolu’da Nur’ların neşre başlandığı yerlerdeki talebelerine hizmete müteallik bazı mektup ve suallerine cevaben yazdığı mektuplardır.

İkinci kısım ise: 1948-1949 Afyon Cezaevi’nde yirmi ay mevkufen kalıp tahliyeden sonra tekrar Emirdağı’na avdet edip orada bir müddet kaldıktan sonra 1951 yılında Eskişehir’de iki ay ikameti müteakip, oradan da “Gençlik Rehberi” mahkemesi münasebetiyle iki defa İstanbul’a gelip üçer ay İstanbul’da kaldığı 1952 - 1953 senelerinde ve daha sonra vefatına kadar talebelerine yazdığı mektublar ve mahkemelere ve davalara temas eden mes’elelere dair müteaddit bahislerdir.

 

La-Tahzen

Well-known member




LEM’ALAR

• Allah’ın varlığı, birliği ve isimlerinin bu âlemdeki tecellileri, atomdan galaksilere kadar herşey, O’nun eseri ve icadı olduğu.

• Maddeperest olup akılları gözlerine inenleri susturan ve bir kıs mını inşâallah imana getiren “Tabiat Risalesi”

• Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yaşadığı hayat, gerçek saadetin ve insanca yaşamanın tek yolu olduğu.

• Alevilik ve Şialık nedir? Temelde Ehl-i Sünnet ile aralarındaki mes’ele nedir? Hem çareleri nelerdir?

• İktisadın ne kadar lüzumlu olduğu, israfın ne kadar zararlı olduğu.

• Hastalara gerçek teselli veren devalar.

• İhtiyarlığın hakiki mahiyeti ve imanlı ihtiyarlıktaki manevi sürur ve zevkler.

• Tesettürün sebep ve hikmetleri.

• İhlâs’ın nasıl kazanılacağı ve muhafazası.

• Hangi lezzetler hakikidir, hangileri aldatıcı?

Lem’alar, hayatınıza huzur veren yeni manalar kazandıracaktır.







BARLA LÂHİKASI

Risaleler Barla’da te’lif edilmeye başlanıp Isparta ve civarındaki kıymettar talebeleri, bu risaleleri okumak ve yazmak sûretiyle istifade ve istifaza ettiklerinde hissiyatlarını, iştiyak ve ihtiramlarını bir şükran borcu olarak muhterem müellifi Hz. Üstad’a mektublarla takdim etmişler. Böylece hem Hz. Üstad’ın hem talebelerin mektub ları ile Barla Lâhika mektubları vücuda gelmiştir.

Evet Risale-i Nur’un te’lifi, zuhuru ve neşriyle beraber hizmet-i nuriyenin ve ders-i Kur’aniyenin ta’liminde ve ifasında ve nur mes leğinin öğrenilmesinde ve uzun bir zamandaki hizmetin devamında vaki olacak binler ahval ve hücuma maruz talebelerin cereyanlar karşısında sebat, metanet ve ihlasla hareketlerinde onlara yol gös terecek, hizmet-i Kur’aniyenin inkişafında kolaylığa medar olacak ikaz ve ihtarlara elbette ihtiyaç zaruridir, kat’idir.

Hem bu lâhikaların bir kısmı, ihtiyaca binaen yazılmış ve yazdı rılmış ihtarlar olması ve aynı ihtiyacın her zaman tekerrürü melhuz bulunduğundan, daima müracaat olunacak hikmetleri ve düsturları muhtevîdir.

İşte Lâhika mektubları değişen dünya hadiseleri, geniş ve külli meseleler ve şartlar altında, isabetli hizmet-i Kur’aniyenin esaslarını ders veriyor.





ASÂ-YI MÛSA

• Beş vakit namazın ehemmiyeti.

• Allah’ın emirlerine uymanın, yasaklarından kaçmanın lüzumu.

• Gençlik taşkınlıklarından sakınmanın ehemmiyeti.

• İnsanı alâkadar eden daireler ve onlardaki vazifeleri.

• Herbir fen ve ilmin kendi lisanıyla Allah’ı tanıttırdığı.

• Allah’ın isimlerinin âhireti iktiza ettiği.

• Cehennem’e dair bir-iki şüpheyi izahla beraber, âhirete imanın insanın şahsî ve içtimaî hayatına ait faydaları.

• İmanın altı esasının birbirinden ayrılmayacağının izahı.

• Kur’andaki âyet tekrarlarına gelen itirazlara cevap.

• Meleklere imanın meyveleri.

gayet kuvvetli izahlarla beyan edilmektedir.






MESNEVÎ-İ NURİYE

On tanesi Arapça, biri Türkçe olmak üzere onbir risaleden müteşekkil bir kitaptır.

Müellif-i Muhterem Bediüzzaman’ın kardeşi Abdülmecid Efendi tarafından tercüme edilmiştir.

Müellifin ifadesiyle:

“Risale-i Nur’un bir nevi çekirdeği ve fidanlığı” hükmünde olmasıyla; yüzer ilimlerle alâkadar binler hakikatlar kısa kısa ifade edilmiştir.

Müellif-i Muhterem akıl ve kalbin ittifakı ile hakikata gittiği için bu kitap enfüsî âlemde kalbî ve ruhî hastalıklara tam bir ilaç olduğu gibi, haricî âlemde de çok parlak tevhid delillerini gösteriyor.


 

La-Tahzen

Well-known member



İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin 1. Dünya Savaşı sıralarında Arapça olarak yazdığı tefsirinin, kardeşi Abdülmecid Efendi tarafından yapılmış tercümesidir.

Fâtiha Sûresi ile Bakara Sûresi’nin ilk otuziki âyetinin nazım, lafız ve ibaresine ait i’caz (mu’cizelik) işaretlerini ve remizlerini beyan etmektedir. Kitabın başında, Kur’an-ı Kerim’in mâhiyetine dair hârika bir târif vardır.

Birçok ehl-i ilmin hârika diye tavsif ettiği bu eserin son kısmında da, ecnebi feylesofların Kur’an’ı tasdiklerine dair beyanatları konulmuştur.





SİKKE-İ TASDÎK-İ GAYBÎ

Bu risale baştan sona kadar Risale-i Nur’un makbul-ü İlâhi ve Rıza-i Peygamberî (a.s.m.) dairesinde olduğunu bine yakın delillerle gösteriyor, isbat ediyor. Elbette böyle taklidi kırılmış ve teslimi bo zulmuş bir asırda, insan manevî takviyeye, şevke çok muhtaçtır.

İşte Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî bu Kur’an hizmetinde bulunanlara tam bir teşvik kamçısıdır. Müellif, bir ifade-i meramında şöyle diyor:

“Mâlum olsun ki: Ben Risale-i Nur’un kıymetini ve ehemmiyetini beyan etmekle, Kur’anın hakikatlarını ve imanın rükünlerini ilân etmek ve za’f-ı imana düşenleri onlara dâvet etmek ve onların kuvvetlerini ve hakkaniyetlerini göstermek istiyorum. Yoksa hâşa kendimi ve hiçbir cihetle beğenmediğim nefs-i emmaremi beğendirmek ve medhetmek değildir. Hem Risale-i Nur, zâhiren benim eserim olmak haysiyetiyle senâ etmiyorum. Belki yalnız Kur’an’ın bir tefsiri ve Kur’andan mülhem bir tercüman-ı hakikîsi ve imanın hüccetleri ve dellâlı olmak haysiyetiyle meziyetlerini beyan ediyorum...”

Otuzüç âyetin ve Hz. Ali’nin ve Gavs-ı Azam’ın Risale-i Nur’a işaretlerini beyan eden Birinci Şua, Sekizinci Şua ve Sekinci Lem’a Risaleleriyle; bu meyanda yazılmış bazı lâhika mektublarından müteşekkil bir kitaptır.






KASTAMONU LÂHİKASI

Eskişehir hapsinden tahliyeden sonra Nur Müellifi Kastamonu’ya nefyedilmiş, Denizli hapsi zamanına kadar orada ikamete mecbur edilmiş; bu müddet zarfında Nur Müellifi Isparta’daki talebeleri ile daimî muhabere ederek Nurların hatt-ı Kur’anla yazılıp çoğalması, neşri ve inkişafı ve eski yazı bilmeyen gençlerin istifadesi için de, Risale-i Nur Külliyatından bazı bahislerin daktilo ile çoğaltılması hususunda şedid alâka göstermiş ve Risale-i Nur’un mahiyeti, kıymeti, deruhte ettiği kudsî vazife-i imaniyesi ve mazhariyeti; hem talebelerinin tarz-ı hizmetleri, mütecaviz dinsizler karşısında sebat ve metanetleri ve ehl-i İslam’ın birbiri ile muamelatında takip edecekleri ihlaslı hareketleri gibi, dahilî ve haricî birçok mes’elelere temas etmiştir.

Bu itibarla Kastamonu Lâhika mektubları –bilhassa yazıldığı zaman itibariyle– büyük ehemmiyet kesbeden bir devrin mahsûlü olması ve birçok içtimaî mes’eleleri, küllî imanî bir nazar-ı hakikatle mütalâa, mülâhaza etmesi gibi cihetlerde büyük ehemmiyeti haizdir.






İMAN VE KÜFÜR MUVAZENELERİ
Ehl-i dalâletin dünyada dahi Cehennem azabı içinde olduklarını, ehl-i hidayetin dünyada dahi Cennet lezzetleri tattıklarını... Ve imân, Cennet’in bir manevi çekirdeği ve küfür ise Cehennem zakkumunun bir tohumu olduğunu gösteren ve isbat eden bahislerdir.




 
Üst