Risale-i Nur ve bahtiyar Alman milleti 20 Ekim 2010 / 00:01 Günün Risale-i

harp

Well-known member
Risale-i Nur ve bahtiyar Alman milleti
20 Ekim 2010 / 00:01
Günün Risale-i Nur dersi...

Bismillahirrahmanirrahim
Risâle-i Nur, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin nûrânî meşrebini ve Sahabe-i Kirâmın âlî seciyesini beyân eden bir nur ve feyiz hazînesidir.
İşte bu mezkûr vaziyet, bugünkü dünyaya tap taze, nûrânî bir hayat ve yep yeni bir veche vererek şu hakîkati gösteriyor ki;
çoktandır birbirine muârız zannedilen ehl-i mekteple ehl-i medreseyi ve ehl-i tekyeyi, Risâle-i Nur, Tevhid ve telif ediyor. Hem de, muâraza halinde olan Şarkla Garbı barıştırıyor.
İttihâd-ı İslâmı meydana getirmek için çalışan ehl-i İslâma yegâne çarenin Risâle-i Nur olduğu mütehassıs zâtlar tarafından kabul ve tasdik edilmektedir.
Hem, bugünkü dünyadaki ihtilâfları halledecek olan; aklen, fikren terakkî etmiş yirminci asır insanlarına hak ve hakîkati anlatabilecek yepyeni bir ilmî keşfiyâtı ve bir teceddüdü Amerika'da, Avrupa'da, husûsan Almanya'da taharrî eden cereyanlar meydana gelmiş; eğer idrak edebilirler ve görebilirlerse, işte Risâle-i Nur külliyatı.
Nitekim bu hakîkatin idrâk edilmeye başlandığını gösteren emâreler bahtiyar Alman milleti içinde görülmektedir. (Haşiye)
(Haşiye) Avrupa'da Hıristiyanlar içinde birtek kasabada altmış beş adet sarıklı genç Nur Talebesinin çıkması, bunun bir nümûnesidir. (Tarihçe-i Hayat, Sekizinci Kısım: Isparta Hayatı)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
ÂLÎ :Yüce, yüksek.
KEŞFİYÂT : Keşifler.
MEŞREB : Âdet, huy, yaratılış, ahlâk; takip edilen usûl, yol.
MÜTEHASSIS : Bir meslekte hünerli olan. Bir işin hakîkatini, iç yüzünü çok iyi bilen. Bir meselede derinleşen.
MUÂRIZ : Karşı, zıd, ters.
NÜMÛNE : Örnek, misal.
SECİYE : Huy, karakter, güzel ahlâk.
TAHARRÎ : Araştırmak.
TECEDDÜD : Tâzelenme, yenilenme.
TEVHİD : Birleme, birleştirme.
VECHE : Yön, cihet.
 
Üst