Elhüccetüzzehra'nın İkinci Makamı
ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
ﻭَ ﺑِﻪِ ﻧَﺴْﺘَﻌِﻴﻦُ
Ve Ondan yardım diliyoruz.
ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ ﻣَﺜَﻞُ ﻧُﻮﺭِﻩِ ﻛَﻤِﺸْﻜَﺎﺓٍ ﻓِﻴﻬَﺎ ﻣِﺼْﺒَﺎﺡٌ ﺍَﻟْﻤِﺼْﺒَﺎﺡُ ﻓِﻰ ﺯُﺟَﺎﺟَﺔٍ ﺍَﻟﺰُّﺟَﺎﺟَﺔُ ﻛَﺎَﻧَّﻬَﺎ ﻛَﻮْﻛَﺐٌ ﺩُﺭِّﻯٌّ ﻳُﻮﻗَﺪُ ﻣِﻦْ ﺷَﺠَﺮَﺓٍ ﻣُﺒَﺎﺭَﻛَﺔٍ
Allah göklerin ve yerin nûrudur. Onun nûrunun misâli, bir lâmba yuvası gibidir ki, onda bir kandil vardır. Kandil de cam fânus içindedir. Cam fânus ise, inci gibi parlayan bir yıldıza benzer ki, mübârek bir ağacın (yakıtından) tutuşturulmuştur. (Nûr Sûresi, 24:35)
ﺍَﻭْ ﻛَﻈُﻠُﻤَﺎﺕٍ ﻓِﻰ ﺑَﺤْﺮٍ ﻟُﺠِّﻰٍّ ﻳَﻐْﺸٰﻴﻪُ ﻣَﻮْﺝٌ ﻣِﻦْ ﻓَﻮْﻗِﻪِ ﻣَﻮْﺝٌ
Yahut onların amelleri, derin bir denizin karanlıklarına benzer ki, o denizi üst üste dalgalar kaplamıştır. (Nûr Sûresi, 24:40)
(Şualar sh: 636)
ﻏَﻴْﺮِ ﺍﻟْﻤَﻐْﻀُﻮﺏِ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ ﻭَﻟﺎَ ﺍﻟﻀَّٓﺎﻟِّﻴﻦَ
Gazabına uğrayanların ve sapıtmış olanların yoluna değil. (Fâtiha Sûresi, 1:7)
ﺍَﻭْ ﻛَﻈُﻠُﻤَﺎﺕٍ ﻓِﻰ ﺑَﺤْﺮٍ ﻟُﺠِّﻰٍّ
(Yahut onların amelleri,) derin bir denizin karanlıklarına benzer. (Nûr Sûresi, 24:40)
(Şualar sh: 637)
ﺍَﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻧْﻌَﻤْﺖَ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ
Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerinin ve onlara tâbi olan sâlih kullarının yoluna ilet. (Fâtiha Sûresi, 1:7)
ﺭَﺏُّ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَ ﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ
Göklerin ve yerin Rabbi. (Ra'd Sûresi, 13:16)
ﻫُﻮَ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﺟَﻌَﻞَ ﻟَﻜُﻢُ ﺍْﻟﺎَﺭْﺽَ ﺫَﻟُﻮﻟﺎً ﻓَﺎﻣْﺸُﻮﺍ ﻓِﻰ ﻣَﻨَﺎﻛِﺒِﻬَﺎ ﻭَ ﻛُﻠُﻮﺍ ﻣِﻦْ ﺭِﺯْﻗِﻪِ
Üzerinde gezin ve Allah'ın verdiği rızıktan yiyin diye, yeryüzünü sizin emrinize veren Odur. (Mülk Sûresi, 61:15)
ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ
Allah göklerin ve yerin nurudur. (Nûr Sûresi, 24:35)
ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ﻟِﻠّٰﻪِ ﺭَﺏِّ ﺍﻟْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ
Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. (Fâtiha Sûresi, 1:2)
ﺍَﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻧْﻌَﻤْﺖَ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ
Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerinin ve onlara tâbi olan sâlih kullarının yoluna ilet. (Fâtiha Sûresi, 1:7)
(Şualar sh: 638)
ﺍَﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻧْﻌَﻤْﺖَ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ
Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerinin ve onlara tâbi olan sâlih kullarının yoluna ilet. (Fâtiha Sûresi, 1:7)
ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ
Allah göklerin ve yerin nurudur. (Nûr Sûresi, 24:35)
ﻣَﺎ ﻣِﻦْ ﺩَٓﺍﺑَّﺔٍ ﺍِﻟﺎَّ ﻫُﻮَ ﺍٰﺧِﺬٌ ﺑِﻨَﺎﺻِﻴَﺘِﻬَﺎ
Hiçbir canlı yoktur ki, Allah onu alnından tutup kudretine boyun eğdirmiş olmasın. (Hûd Sûresi, 11:56)
ﻭَﻛَﺎَﻳِّﻦْ ﻣِﻦْ ﺩَٓﺍﺑَّﺔٍ ﻟﺎَ ﺗَﺤْﻤِﻞُ ﺭِﺯْﻗَﻬَﺎ ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻳَﺮْﺯُﻗُﻬَﺎ ﻭَﺍِﻳَّﺎﻛُﻢْ
Yeryüzünde yürüyen ve kendi rızkını yüklenemeyen nice canlının ve sizin rızkınızı Allah verir. (Ankebût Sûresi, 29:60)
ﻭَﻟَﻘَﺪْ ﻛَﺮَّﻣْﻨَﺎ ﺑَﻨِٓﻰ ﺍٰﺩَﻡَ
And olsun ki Biz Âdemoğullarına ikramda bulunduk. (İsrâ Sûresi, 11:70)
ﺍِﻥَّ ﺍْﻟﺎَﺑْﺮَﺍﺭَ ﻟَﻔِﻰ ﻧَﻌِﻴﻢٍ
İhlâs ile kulluk edenler, nimetlerle dolu Cennet içindedir. (İnfitar Sûresi, 82:13)
ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ﻟِﻠّٰﻪِ ﺭَﺏِّ ﺍﻟْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ
Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. (Fâtiha Sûresi, 1:2)
ﻣَﻐْﻀُﻮﺏِ ﺿَﺎﻟِّﻴﻦَ
Gazaba uğrayanlar... sapıtmış olanlar. (Fâtiha Sûresi, 1:7)
(Şualar sh: 639)
ﺧَﻠِﻖُ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ
Gökleri ve yeri yaratan. (En'âm Sûresi, 6:1)
ﻣَﺴَﺨِّﺮُ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲِ ﻭَﺍﻟْﻘَﻤَﺮِ
Ay'ı ve Güneş'i itaat ettiren!
ﺭَﺏُّ ﺍﻟْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ
Alemlerin Rabbi.
ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤٰﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ
Allah göklerin ve yerin nûrudur. (Nûr Sûresi, 24:35)
ﻭَﻟَﻘَﺪْ ﺯَﻳَّﻨَّﺎ ﺍﻟﺴَّﻤَﺎﺀَ ﺍﻟﺪُّﻧْﻴَﺎ ﺑِﻤَﺼَﺎﺑِﻴﺢَ
And olsun ki yakın göğü Biz kandillerle süsledik. (Mülk Sûresi, 67:5)
ﺍَﻓَﻠَﻢْ ﻳَﻨْﻈُﺮُٓﻭﺍ ﺍِﻟَﻰ ﺍﻟﺴَّﻤَٓﺎﺀِ ﻓَﻮْﻗَﻬُﻢْ ﻛَﻴْﻒَ ﺑَﻨَﻴْﻨَﺎﻫَﺎ ﻭَﺯَﻳَّﻨَّﺎﻫَﺎ
Üstlerindeki göğe bakmazlar mı, onu nasıl binâ edip süsledik. (Kâf Sûresi, 50:6)
ﺛُﻢَّ ﺍﺳْﺘَﻮٰٓﻯ ﺍِﻟَﻰ ﺍﻟﺴَّﻤَٓﺎﺀِ ﻓَﺴَﻮّٰﻳﻬُﻦَّ ﺳَﺒْﻊَ ﺳَﻤٰﻮَﺍﺕٍ
Bundan başka semâya da iradesini yöneltti ve gökleri yedi tabaka olarak tanzim etti. (Bakara Sûresi, 2:29)
ﺍَﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻧْﻌَﻤْﺖَ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ
Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerinin ve onlara tâbi olan sâlih kullarının yoluna ilet. (Fâtiha Sûresi, 1:7)
ﺍَﻭْ ﻛَﻈُﻠُﻤَﺎﺕٍ ﻓِﻰ ﺑَﺤْﺮٍ ﻟُﺠِّﻰٍّ
Yahut onların amelleri, derin bir denizin karanlıklarına benzer. (Nûr Sûresi, 24:40)
(Şualar sh: 640)