GuLSerbeti
Well-known member
“Risale-i Nur kendi sadık ve sebatkâr şakirdlerine kazandırdığı çok büyük kâr ve kazanç ve pek çok kıymettar neticeye mukabil fiat olarak, o şakirdlerden tam ve hâlis bir sadakat ve daimî ve sarsılmaz bir sebat ister.” ?
Nur Külliyatında sadakat ve sebat üzerinde önemle durulur. Sadakat denilince, öncelikle Nurun mesleğine ve meşrebine tam bağlı kalmak ve onun hizmet düsturlarından asla taviz vermemek anlaşılabilir. Üstadın şu ifadeleri sadakatle ilgilidir:
“Bu şehre bir kutub, bir gavs-ı âzam gelse, seni on günde velâyet derecesine çıkaracağım dese, sen Risale-i Nur’u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın.” (Kastamonu Lahikası)
Sebat denilince Nurun hizmet prensiplerini uygulamadaki devamlılık anlaşılacağı gibi, bu iman hizmetinde hiçbir güçlükten yılmamak, baskılarla sarsılmamak, her musibeti azim ve kararlılıkla göğüslemek ve bütün sıkıntılara rağmen hizmette gevşeklik göstermemek de anlaşılabilir. Yani, sadakatte devamlı olmak da, sıkıntılara sabretmek de sebattandır.
Sorumuza konu olan vecizenin devamında, o büyük kazanç ve bu kıymetli neticelerden birincisi, “talebelerine tahkiki iman kazandırmakla imanlarını kurtarması” diğeri de “şirket-i manevîye ile bütün nur hizmetinden hasıl olan yekûn sevabın her talebeye aynen verilmesi” olarak takdim ediliyor.
Bu iki mühim kazanca ermenin yolu sadakat ve sebattan geçiyor.
http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=article&aid=1086
Nur Külliyatında sadakat ve sebat üzerinde önemle durulur. Sadakat denilince, öncelikle Nurun mesleğine ve meşrebine tam bağlı kalmak ve onun hizmet düsturlarından asla taviz vermemek anlaşılabilir. Üstadın şu ifadeleri sadakatle ilgilidir:
“Bu şehre bir kutub, bir gavs-ı âzam gelse, seni on günde velâyet derecesine çıkaracağım dese, sen Risale-i Nur’u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın.” (Kastamonu Lahikası)
Sebat denilince Nurun hizmet prensiplerini uygulamadaki devamlılık anlaşılacağı gibi, bu iman hizmetinde hiçbir güçlükten yılmamak, baskılarla sarsılmamak, her musibeti azim ve kararlılıkla göğüslemek ve bütün sıkıntılara rağmen hizmette gevşeklik göstermemek de anlaşılabilir. Yani, sadakatte devamlı olmak da, sıkıntılara sabretmek de sebattandır.
Sorumuza konu olan vecizenin devamında, o büyük kazanç ve bu kıymetli neticelerden birincisi, “talebelerine tahkiki iman kazandırmakla imanlarını kurtarması” diğeri de “şirket-i manevîye ile bütün nur hizmetinden hasıl olan yekûn sevabın her talebeye aynen verilmesi” olarak takdim ediliyor.
Bu iki mühim kazanca ermenin yolu sadakat ve sebattan geçiyor.
http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=article&aid=1086