Orijinal metin: “O, devlet işidir. Bana ne” derdi. Daim nafakasını düşünüp onun peşine dolaşır, taburu terk eder, çarşıya gider, alışveriş ederdi.
Sadeleştirilmiş metin: O devletin işidir, bana ne!” der, daima nafakasını düşünüp onun peşinde koşar, taburunu terk eder, çarşıya gidip alışveriş yapardı.
Burada yapılan işe ne demek lazım. Orijinal metinde anlaşılmayan tek bir kelime dahi yoktur. Lüzumsuz yere anlaşılan kelimeler değiştirilmiştir. Bu yapılan iş sadeleştirme olmayıp, keyfi tahriptir. Çünkü orijinal metin zaten sadedir. Zira bu cümlenin yaklaşık olarak 80 sene önce yazıldığını hatırlayacak olursak, bu zamanda kullanılan kelimeler ile aynı olduğunu göreceğiz. Demek ki anlaşılıyor. Öyle ise burada yapılan her değişiklik, tahrifat hanesine yazılacaktır.
1. “O, devlet işidir” cümlesi “O devletin işidir” olarak değiştirilmek suretiyle mana tamamen bozulmuştur. Öncelikle orijinal metinde “O” kelimesinden sonra virgül konulmak suretiyle “devlet” kelimesiyle ayrılmıştır. Yani iki kelime ayrıldığı halde sadeleştirilmiş metinde “O devletin” denilmek suretiyle işaret edilen bir devletten bahsedilmiştir. Bu ise birbirinden tamamen farklı manalardır.
Sadeleştirilmiş metinde virgülün kaldırılması manayı bozduğu gibi “devlet” kelimesini “devletin” olarak değiştirmek de aynen manayı bozmuştur. Orijinal metinde “Devlet işidir” denilmek suretiyle devlete ait iş mesela “askerlik, memurluk” gibi anlatılmak istenirken “Devletin işidir” denilmek suretiyle devletin yapması gereken mesela “kamu hizmeti” gibi mana verilmiştir. İşin tuhaf taraf 19 kelimelik şu metinde anlaşılmayan tek bir kelime ve mana yoktur. Böyle olduğu halde lüzumsuz yere değişiklikler yapıldığı gibi yapılan küçük bir virgül hatası dahi manayı bozmuştur. Bunun için yapılan tahribatın büyüklüğünü anlatmaya dil varmıyor.
2. Orijinal metinde “bana ne” kelimesinden sonra kullanılmayan “!” işareti sokulmuştur. Bu yapılan işin manaya en ufak bir etkisi yoktur.
3. “derdi” kelimesi “der” olarak değiştirilmiştir. Yapılan bu sadeleştirmenin anlamaya katkısını sormak lazımdır.
4. “daim” kelimesi “daima”;
“peşine dolaşır” kelimesi “peşinde koşar”,
“taburu” kelimesi “taburunu”,
“gider” kelimesi “gidip”,
“ederdi” kelimesi “yapardı” olarak değiştirilmiştir.
Burada şunu sormak lazımdır. Yapılan bu değişikliklerin anlaşılmaya katkısı nedir? Zaten anlaşılan bir kelimeye ekleme yapmak veya yine anlaşılan bir kelime ile değiştirmek tahrif değil midir?