Cevap: Sadeleştirilmiş Sözler Hatalarla Dolu - On Dördüncü Lem'a'dan..
Orjinal metin:
Ve bu karanlıklı mevcudatı ışıklandıran, bilbedâhe, yine rahmettir.
Orjinal olmayan metin:
Karanlık içindeki şu varlıkları ışıklandıran, açıkça, yine rahmettir.
Birincisi: Cümlenin başındaki "ve" kaldırılmak suretiyle, önceki cümle ile irtibatı kaldırılmış.
İkincisi: En çok kullandığımız hatta okuma yazma bilen birinin anlamaması mümkün olmayan "bu", yine cehaletin ya da bozgunculuğun, ya da kıskançlığın bir eseri sonucu "şu" diye çevrilmiş. Binler kere yazıklar olsun size..
Üçüncüsü: "Karanlıklı" gibi anlaşılmayan kelimeler arasında asla zikredemeyeceğimiz bir kelimeyi daha "karanlık içindeki" diye çevirerek halt etmişler.
Dördüncüsü: "Bilbedâhe" keli mesi en basit ifadeyle "apaçık bir şekilde" manasına gelir. Bu ke limeyi sadece "açıkça" diye çevirmek, manayı kısırlaştırmaktır. Hem yine 3 lugattan baktım ve bu kelimenin "açıkça" diye bir karşılığını göremedim.
Tahrifçiler eğer İşaratü'l-İ'caz eserini okumuş olsalardı, bir kelimenin üzerindeki bir eksiltmenin yapılması ya da bir ekin ilave edilmesi, bir kelime yerine başka kelimenin konması gibi şeylerin, cümle üzerinde ne kadar mana değişikliğine sebeb olduğunu ve hatta değiştirilen bir kelimenin eserin tamamındaki cümlelerle irtibatı koparacağını anlayabilirlerdi. Ama ya okumamışlar, ya da okusalar dahi anlama gayreti içine girmemişler yahut bozgunculuğu meslek edinmişler ki manayı bu derece bozan tahrif faaliyetine imza koymuşlar.