Cevap: Sadeleştirilmiş Sözler Hatalarla Dolu - On Dördüncü Lem'a'dan..
Orjinal metin:
Ve bir ağacın bütün heyetiyle meyvesine müteveccih olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muavenetine koşturan, bilbedâhe, rahmettir.
Orjinal olmayan metin:
Bir ağaç her şeyiyle meyvesi için var olduğu gibi, bütün kâinatı insan için var eden ve her tarafta ona baktıran, onun yardımına koşturan, açıkça, rahmettir.
Birincisi:
"Ve bir ağacın"
"Bir ağaç"
1. Baştaki "ve" kaldırılmak suretiyle her zamanki gibi, bir önceki cümle ile bağlantı koparılmış, müstakil bir hale getirilmiş.
2. Çok yerlerde kelimelerin sonuna "in, ın" ekleyenler, burada da "ağacın" "ın" ını kaldırarak bir yeniliğe imza atmışlar. Aidiyeti ifade eden "ın" ekini kaldırarak, kuru bir ağaca çevirmişler. Allah size akıl fikir versin. Başka yerde ısrarla eklediğiniz bu eki, burda tam istediğiniz gibi bir durum varken, bu kez neden kaldırırsınız ?
İkincisi:
"meyvesine müteveccih olduğu gibi"
"meyvesi için var olduğu gibi"
Bu kısımdaki değişiklik "bu kadar da olmaz" dedirtecek cinsten. "Meyvesine müteveccih" "meyvesine yönelmiş" ya da "meyvesine yönelik" anlamında olmasına rağmen, "meyvesi için var" anlamını nasıl çıkardılar, nerden buldular anlaşılır gibi değil. Hiç mi Risale okumazsınız be hey adamlar ? Hiç mi lugat bilmezsiniz, hiç mi lugata bakmazsınız, araştırmazsınız ?
Üçüncüsü:
"bütün kâinatı insana müteveccih eden"
"bütün kâinatı insan için var eden"
Ve yine aynı kelime aynı hata. Kainatın insana müteveccih olması ile insan için var olması nasıl aynı şey olur ? İnsana müteveccih olması, güneşin insan için doğması, hayvanların, bitkilerin, herşeyin insana yönelik gayelerinin bulunması gibi anlamlara geliyor. İnsan için var olması terkibi bu manayı vermez ki. Hem kainat sadece insan için var değildir. Allah cc. kendi sanatlarını görmek ve görenlerin de gözünden görmek gibi daha pek çok hikmetlere binaen kainatı yaratmıştır. Ama kainat insana müteveccihtir. Bütün herşeyiyle insana hizmet eder.
Dördüncüsü:
"ve muavenetine koşturan"
"onun yardımına koşturan"
Orjinalindeki "ve" kaldırılarak keyfi bir değişiklik yapılmış. Zaten buradaki "ve" kâinatın insanın yardımına koşmasını belirten bir bağlaçtır. Cümlenin gerisiyle bağlantıyı kurduğu için ayrıca belirtilmesi gerekmiyor. Ancak sadeleştirme bu bağlacı kaldırmakla, yerine "onun" koyup, kainatın insana müteveccih oluşunu ayrıca belirtmek durumunda kalmıştır."Ve" gibi kısacık bir bağlaç bu vazifeyi yaparken, daha uzun olan "onun" koymak, ne akılla, ne anlamaya fayda sağlamak gayesiyle izah edilemez.
Beşincisi:
"bilbedâhe, rahmettir"
"açıkça, rahmettir"
Tahrifçi mantıkta zerre kadar titizlik, dikkat yok. Hatta zahmet edip böyle ağır veballi bir işte lugata bile bakmak yok. Ve sürekli kendileri ile çelişen bir durum içerisindeler. Buradaki "bilbedâhe" buna bir kez daha şahitlik yapıyor. Bu kelimeyi birkaç cümle önce "açıkça" diye çevirenler, bir önceki cümlede "apaçık görüldüğü üzere" diye çevirmişler ve devamındaki bu cümlede de yine "açıkça" şeklinde çevirmişler. Zavallı lugat yoksunları. Bu yaptıkları, ne kadar laubali hareket ettiklerini de gösteriyor maalesef..