Elli ikinci cümle:
Sonra, git gide, bu dahi evvelki biraderi gibi bir sahrâ-i azîmeye girdi. O.M.
Sonra o da kardeşi gibi büyük bir ovaya varır. S.M.
Cümleye baktığımızda bize yabancı olan sadece "sahrâ-i azîme" terkibi var. Maksat sadece -Risale-i Nurun, Müellifinin ve Varislerinin kabul etmediği- sadeleştirme olsa, bu terkibin manasını vermekle maksat hasıl olmuş olurdu. Demek ki bunun haricindeki değişiklikler, sadeleştirme ihanetinden öte cinayettir, tahriftir. Bu cümle yapılan eksiltmeler ve hatalı değişikliklerle tamamen farklı bir manaya çevrilmiştir.
1. "Sonra, git gide" terkibindeki "git gide" kaldırılmış. Bundan önceki iki yerde "git gide" yi "gide gide" şeklinde değiştirenler, bu cümlede ona da tenezzül etmemişler. Tezat bir görüntü daha sergilemişler.
2. "Bu dahi evvelki biraderi gibi" "o da kardeşi gibi" şeklinde değiştirilmiş. "Bu dahi" yi "o da", "biraderi" yi "kardeşi" şeklinde çevirmek gibi manasız ve mantığa-mizana sığmayacak değişiklikler yapılmış ki, bunlar çocukların dahi anlayabileceği kelimelerdir. Ayrıca bu terkib içindeki "evvelki" kelimesi tamamen kaldırılmıştır. Kısacası şu kısacık terkibin içinde "gibi" den başka orjinal hiçbirşey bırakılmamış. Maksat sadece sadeleştirme cinayetiyle sınırlı kalmadığı aşikare görünmüyor mu ?
3. "Bir sahrâ-i azîmeye girdi" "büyük bir ovaya varır" şeklinde değiştirilmiş. Burda ki "sâhra-i azîme" terkibinin manasını sadece "büyük ova" ile sınırlamak hatadır. Çünkü "sahra" sadece "ova" demek değildir, "çöl ve meydan" gibi manaları da vardır. Bu kelimelerin hepsini birden vermek okuyucuya bir keyif vermeyeceğinden, orjinali ile bırakıp, okuyucuya kelime öğretmek, lugat zenginliği kazandırmak herhalikarda en sıhhatli yoldur. Ayrıca bu terkibin fiili olan "girdi" nin manası hangi lugatta, hangi TDK sözlüğünde "varır" olarak geçmektedir ? Bu kadar cahilane ya da kasıtlı bir değişiklik olur mu ? Fiilin zamanı değişmekle kalmamış, üstüne bir de tamamen farklı bir fiil getirilmiş. Bir yere varmak oraya girmeyi gerektirir mi ?