Konuya cevap cer

Elli dördüncü ve elli beşinci cümleler:


Çünkü, hüsn-ü zannıyla ve güzel fikriyle, “Şu sahrânın bir hâkimi var.  Ve bu arslan o hâkimin taht-ı emrinde bir hizmetkâr olması ihtimali var”  diye düşünüp tesellî buldu. O.M.


Çünkü  hüsn-ü zannıyla, güzel düşünerek, “Şu ovaya hükmeden biri var ve bu  aslan onun emri altında bir hizmetkâr olabilir.” deyip teselli bulur. S.M.



Bu cümlelere baktığımızda "hüsn-ü zan, sahrâ ve taht-ı emrinde" terkiblerinin bir derece anlaşılması zor olabilir. Bunlardan "hüsn-ü zan"  terkibinin anlaşılacağını düşünmüşler ki değiştirilmemiştir. Diğer  kelimelerin anlamları verildikten sonra yine bununla yetinilmemiş ve  cümlenin diğer tarafları da baltalanmıştır.


1. "Ve güzel fikriyle" "güzel düşünerek" şeklinde çevrilmiş. Görüldüğü üzere bir önceki cümlede virgül olan yere "ve" bağlacını ilave edenler, burada "ve" bağlacı  olan kısmı virgül ile değiştirmişlerdir. Belki gözle farkedilmeyecek ve  manaya da etki etmeyecek değişiklikler olabilir. Ancak bunları  göstermemizdeki maksad, tahrifçilerin ne kadar keyfi hareket ettiklerini  ve hemen her satırda kendileriyle çeliştiklerini ve bunu ya kasten  yahut ehil olmadıkları halde yaptıklarını göstermektir. Hem "fikriyle" eğer manası verilmesi gerekse -ki zaten bilinen bir kelimedir- tahrif edilmek suretiyle "düşüncesiyle" şeklinde değişilebilirdi. Fakat öyle dahi yapılmamış, "düşünerek"  şeklinde değiştirilmiştir. Burada mana dahi bozulmuştur. Çünkü orjinal  metinde nazara verilen, burdaki şahsın güzel fikirli olduğudur. Tahrif  edilmiş metinde ise, güzel düşünmüş olması manası vardır. 


2. "Şu sahrânın bir hâkimi var" "şu ovaya hükmeden biri var" olarak değiştirilmiş. "Sahrânın sadece "ova" manasına gelmediğini daha önce geçen kısımlarda belirtmiştik. Burda da sadece "ova" olarak değiştirildiğinden mana daraltılmıştır. İkincisi "hakimiyet" kavramını bilmeyen ve Türkçe bilen biri var mıdır ? Hem bu "hâkim" kelimesi, "hüsn-ü zan" dan daha mı az kullanılan ve bilinen bir kelimedir. İşte tezata düştükleri başka bir misal daha. Hem "bir hâkimi" nin karşılığı "hükmeden biri" midir yoksa "bir hükmedeni"  midir ? Allah biliyor ya yaptıkları iş kökünden yanlış olduğu için,  ister bilerek olsun, ister bilmeyerek, tahrifçiler her satırlarında  çamura batmıştır. Allah razı olduğu bir işte, herhaldeki bu kadar gayret  gösteren kullarına muvaffakiyet verir. ALLAHU ALEM razı değil ki bu  derece batmışlar..


3. "Ve bu arslan o hâkimin" "ve bu aslan onun" şeklinde değiştirilmiş. Çok ince bir değişiklik, "arslan" ın "r" si kaldırılmış. Sonra "o hâkimin" deki "hâkim" dahi kaldırılmış ve "onun" demekle yetinilmiş.


4. Yayıncı Notu    nda uzun cümlelerin bölünüp aynı malzeme ile yeniden kurulduğunu  iddia   ettikleri halde, burada da peşpeşe iki cümleyi, dediklerinin  aksi  yönünde  birleştirip tek cümle haline getirerek uzatmışlardır.


5. "Diye düşünüp tesellî buldu" "deyip teselli bulur"  şeklinde değiştirilmiş. Burada da mana bozulmuştur. Çünkü orjinal  metinde düşünerek teselli bulmak manası vardır. Tahrif edilmiş metinde  ise bir şeyi söyleyerek teselli bulma manası vardır. Hem orjinalinde "buldu" fiili, tahrif edilmiş metinde "bulur" olarak değiştirilmiş ve yine mantıkla izah edilemeyecek bir değişiklik yapılmıştır.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst