Yetmişinci cümle:
Şu tatlı korku ve güzel fikirden bir merak neş’et eder ki: “Acaba beni tecrübe edip kendini bana tanıttırmak isteyen ve bu acip yolla bir maksada sevk eden kimdir?” O.M.
Şu tatlı korkudan ve güzel fikirden şöyle bir merak doğar: Acaba beni tecrübe edip kendini bana tanıtmak isteyen ve bu hayret verici yolla beni bir maksada sevk eden kimdir? S.M.
Bu cümlede sadecilerin sadeleştirme maksadı olan, anlaşılmayan tek terkip "neş'et etmek" tir. Bu dahi cümle bütünlüğü içinde manasını çağrıştırmaktadır.
1. "Korku ve güzel fikirden" "korkudan ve güzel fikirden" şeklinde değiştirilmiş. "Korku" kelimesine koyulan ilave ile tahrif edilmiş.
2. "Bir merak neş'et eder ki" "şöyle bir merak doğar" şeklinde değiştirilmiş. "Şöyle" ilavesi yapılmak ve "neş'et etme" nin manası verilmek suretiyle tahrif edilmiş.
3. "Kendini bana tanıttırmak isteyen" "kendini bana tanıtmak isteyen" şeklinde değiştirilmiş. "Tanıttırmak ve tanıtmak" fiillerinin aynı anlamda olamayacağını ve aralarında şöyle bir fark olduğunu düşünüyorum. "Tanıtmak" bizzat kendini tanıtmak isteyenin yaptığı bir şey iken, "tanıttırmak" "tanıtma" fiilini de içine alan ve kendini, tanıttığı kişininde tanımasını isteyen bir manayı ifade eder. Buna göre tahrif edilmiş metinde, temsildeki hâkimin sadece kendini tanıttığı manasını anlıyoruz ki bu tamamen manayı bozan bir değişikliktir. 3 harflik bir değişikliğin ne sonuçlar doğurabildiğine bakın..
4. "Bir maksada sevk eden kimdir" "beni bir maksada sevk eden kimdir" şeklinde değiştirilmiş. Falzadan bir "beni" koyulmakla tahrif edilmiş.