[BILGI]Mü'minlerde nifak ve şikak, kin ve adavete sebebiyet veren tarafgirlik ve inad ve hased; hakikatça ve hikmetçe ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı maneviyece çirkin ve merduddur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir.
Mektubat ( 262 )
[/BILGI]
[BILGI]Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirane iftihar etmektir. Ehl-i tasavvufun mabeyninde "fena fi-ş şeyh, fena fi-r resul" ıstılahatı var. Ben sofi değilim. Fakat onların bu düsturu, bizim meslekte "fena fi-l ihvan" suretinde güzel bir düsturdur. Kardeşler arasında buna "tefani" denilir. Yani, birbirinde fâni olmaktır. Yani: Kendi hissiyat-ı nefsaniyesini unutup, kardeşlerinin meziyat ve hissiyatıyla fikren yaşamaktır. Zâten mesleğimizin esası uhuvvettir. Peder ile evlâd, şeyh ile mürid mabeynindeki vasıta değildir. Belki hakikî kardeşlik vasıtalarıdır. Olsa olsa bir üstadlık ortaya girer. Mesleğimiz "Haliliye" olduğu için, meşrebimiz "hıllet"tir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmerd kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üss-ül esası, samimî ihlastır. Samimî ihlası kıran adam, bu hılletin gayet yüksek kulesinin başından sukut eder. Gayet derin bir çukura düşmek ihtimali var. Ortada tutunacak yer bulamaz.
Lem'alar ( 162 )
[/BILGI]
Sadeleştirilmiş (Tahrif Edilmiş) Risale-i Nurların çeşitli kanallar ile duyurulmasının akabinde çok geniş olarak her meşrebten müsbet ve menfi olarak çeşitli itirazlar geldi. Ancak en vahim olanı ise meşrebler arası çatışmaya suluk etme hadisesidir. Bu mesele en çok Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım platformlarında görmek mümkün. Risale-i Nurların tahrif edilmesi nasıl büyük bir hata ise ve bu hata telafi edilmese cezayı gerektirdiği gibi öyle de müslümanların birbirine adaveti de öyledir. Bakıyoruz bir yıpratma çamur atma kampanyasıdır gidiyor, hatta geçmiş yıllara kadar derinleştirilmiş her söz ve metaryelden birşeyler çıkarma çabası ve hatta ve hatta öyle bir hal alıyor ki ağza alınmayacak küfürler dahi konuşulmakta. Yapılan tartışmalar ve oluşturulan bu zemin şahsen benim metobolizmamı çok bozdu ve hiçbir kaidenin ruhuyla bağdaşmamaktadır..
Evet Risale-i Nurların sadeleştirilmesi büyük bir hatadır. Hem bu sadeleştirme işini yapanların apaçık olarak yaptığımız ve devam eden analizler gösteriyor ki tamamen anlamaktan çok uzak tahrif etmeye çok yakın olduğu diğer çalışmalarımızda ve çalışmalarda görmek mümkündür. Ancak meseleyi bu zeminden kaydırmak isteyen mihrapların olduğunu gözardı etmemek bu meseleyi kendisine dava edinenlerin dikkatinden kaçmaması gerekir. Bizim en büyük davamız İman hakikatlerini her zeminde kaidelerine uymak şartı ile anlatmaktır. Bunun dışındaki meseleler ile iştigal etmek ve bunu nefsani olarak yapmak en çok bize zarar vereceğini unutmamalıyız.
Risale-i Nurların neşrinden itibaren dinsiz komitelerin yapamadığı en büyük tahrifatı ve zararı maalesef çok ama çok üzülerek görmekteyiz ve müşahade etmekteyiz. Bu tahrifat anlatılırken kullanılan dil ise paralel olarak yine bizlere zarar vermektedir.
Sosyal Medyada kardeşliğimizi bozmak adına yapılan bu işlerin onda biri Risale-i Nurdaki iman hakikatlerini anlatmak için harcansa inşaallah birçok kişinin imanını kurtarmaya ve kavileştirmeye sebep olacağını da ayrıca altını çizerek not düşmek gerekir..
Son olarak bazı şahısları ve kişileri hedef alarak yapılan çirkin tartışmaları kınadığımız gibi buna zemin oluşturan Risale-i Nurların Sadeleştirme çalışmalarınıda bütün ruhu canımızla kınıyor ve bu işe dur diyebileceklerin çok vakit geçmeden durdurmasını Rabbimizden niyaz ederiz..
Mektubat ( 262 )
[/BILGI]
[BILGI]Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirane iftihar etmektir. Ehl-i tasavvufun mabeyninde "fena fi-ş şeyh, fena fi-r resul" ıstılahatı var. Ben sofi değilim. Fakat onların bu düsturu, bizim meslekte "fena fi-l ihvan" suretinde güzel bir düsturdur. Kardeşler arasında buna "tefani" denilir. Yani, birbirinde fâni olmaktır. Yani: Kendi hissiyat-ı nefsaniyesini unutup, kardeşlerinin meziyat ve hissiyatıyla fikren yaşamaktır. Zâten mesleğimizin esası uhuvvettir. Peder ile evlâd, şeyh ile mürid mabeynindeki vasıta değildir. Belki hakikî kardeşlik vasıtalarıdır. Olsa olsa bir üstadlık ortaya girer. Mesleğimiz "Haliliye" olduğu için, meşrebimiz "hıllet"tir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmerd kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üss-ül esası, samimî ihlastır. Samimî ihlası kıran adam, bu hılletin gayet yüksek kulesinin başından sukut eder. Gayet derin bir çukura düşmek ihtimali var. Ortada tutunacak yer bulamaz.
Lem'alar ( 162 )
[/BILGI]
Sadeleştirilmiş (Tahrif Edilmiş) Risale-i Nurların çeşitli kanallar ile duyurulmasının akabinde çok geniş olarak her meşrebten müsbet ve menfi olarak çeşitli itirazlar geldi. Ancak en vahim olanı ise meşrebler arası çatışmaya suluk etme hadisesidir. Bu mesele en çok Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım platformlarında görmek mümkün. Risale-i Nurların tahrif edilmesi nasıl büyük bir hata ise ve bu hata telafi edilmese cezayı gerektirdiği gibi öyle de müslümanların birbirine adaveti de öyledir. Bakıyoruz bir yıpratma çamur atma kampanyasıdır gidiyor, hatta geçmiş yıllara kadar derinleştirilmiş her söz ve metaryelden birşeyler çıkarma çabası ve hatta ve hatta öyle bir hal alıyor ki ağza alınmayacak küfürler dahi konuşulmakta. Yapılan tartışmalar ve oluşturulan bu zemin şahsen benim metobolizmamı çok bozdu ve hiçbir kaidenin ruhuyla bağdaşmamaktadır..
Evet Risale-i Nurların sadeleştirilmesi büyük bir hatadır. Hem bu sadeleştirme işini yapanların apaçık olarak yaptığımız ve devam eden analizler gösteriyor ki tamamen anlamaktan çok uzak tahrif etmeye çok yakın olduğu diğer çalışmalarımızda ve çalışmalarda görmek mümkündür. Ancak meseleyi bu zeminden kaydırmak isteyen mihrapların olduğunu gözardı etmemek bu meseleyi kendisine dava edinenlerin dikkatinden kaçmaması gerekir. Bizim en büyük davamız İman hakikatlerini her zeminde kaidelerine uymak şartı ile anlatmaktır. Bunun dışındaki meseleler ile iştigal etmek ve bunu nefsani olarak yapmak en çok bize zarar vereceğini unutmamalıyız.
Risale-i Nurların neşrinden itibaren dinsiz komitelerin yapamadığı en büyük tahrifatı ve zararı maalesef çok ama çok üzülerek görmekteyiz ve müşahade etmekteyiz. Bu tahrifat anlatılırken kullanılan dil ise paralel olarak yine bizlere zarar vermektedir.
Sosyal Medyada kardeşliğimizi bozmak adına yapılan bu işlerin onda biri Risale-i Nurdaki iman hakikatlerini anlatmak için harcansa inşaallah birçok kişinin imanını kurtarmaya ve kavileştirmeye sebep olacağını da ayrıca altını çizerek not düşmek gerekir..
Son olarak bazı şahısları ve kişileri hedef alarak yapılan çirkin tartışmaları kınadığımız gibi buna zemin oluşturan Risale-i Nurların Sadeleştirme çalışmalarınıda bütün ruhu canımızla kınıyor ve bu işe dur diyebileceklerin çok vakit geçmeden durdurmasını Rabbimizden niyaz ederiz..