yozgati
Well-known member
İslamiyet bütün ibadet şekilleri ile ve manaları ile Kur'ana ve sünnete dayanır.Risale-i Nur'da izahı yapılan bütün meseleler Kur'an ve sünnete tam muvafıktır. Kur'an ve islam literatüründe bir kitabın başarısı budur.
Halbuki sadeleştirme iddiası ile ortaya çıkan sahtelerde bu Kur'anî olma gereği hiç kale alınmamış.
SAHTESİ :
“Çünkü gizli, kusursuz kemal, kendisini takdir edenlerin, beğenip mâşâllah diyerek seyredenlerin karşısında sergilenmek ister.”
Tahrif Edilmiş Sözler (sf. 94)
HAKİKİSİ :
“Çünkü: Gizli, kusursuz kemalât ise takdir edici, istihsan edici, mâşâallah diyerek müşahede edicilerin başlarında teşhir ister.”
Sözler (sf. 68)
‘Başlarında’ kelimesi ‘karşısında’ ile değiştirilmiştir.
‘Başlarında’ kelimesiyle kemalatın azameti, yüksekliği ile beraber acz, fakr mahiyetinde olan insanın abdiyyeti manası vardır.
‘Başlarında’ kelimesi secdeye telmihtir. Baş eğmek, boyun eğmek de rukûya telmihtir.
Gizli kusursuz kemalatın dergâhında, namazı ifade eder.
‘Karşısında sergilenmek’ ifadesi muharref hıristiyanlığa aittir. Muharref Hıristiyanlıkta secde ve rukû yoktur. İbadet zannedilen şey şirktir.
Bu bir Hıristiyanlık telkinidir…
‘…evkat-ı hamsede rükû ve sücud kancasıyla gururun hortumunu bük, sık, başını kır, imanı doldur.
(Mesnevi-i Nuriye 148)’
Halbuki sadeleştirme iddiası ile ortaya çıkan sahtelerde bu Kur'anî olma gereği hiç kale alınmamış.
SAHTESİ :
“Çünkü gizli, kusursuz kemal, kendisini takdir edenlerin, beğenip mâşâllah diyerek seyredenlerin karşısında sergilenmek ister.”
Tahrif Edilmiş Sözler (sf. 94)
HAKİKİSİ :
“Çünkü: Gizli, kusursuz kemalât ise takdir edici, istihsan edici, mâşâallah diyerek müşahede edicilerin başlarında teşhir ister.”
Sözler (sf. 68)
‘Başlarında’ kelimesi ‘karşısında’ ile değiştirilmiştir.
‘Başlarında’ kelimesiyle kemalatın azameti, yüksekliği ile beraber acz, fakr mahiyetinde olan insanın abdiyyeti manası vardır.
‘Başlarında’ kelimesi secdeye telmihtir. Baş eğmek, boyun eğmek de rukûya telmihtir.
Gizli kusursuz kemalatın dergâhında, namazı ifade eder.
‘Karşısında sergilenmek’ ifadesi muharref hıristiyanlığa aittir. Muharref Hıristiyanlıkta secde ve rukû yoktur. İbadet zannedilen şey şirktir.
Bu bir Hıristiyanlık telkinidir…
‘…evkat-ı hamsede rükû ve sücud kancasıyla gururun hortumunu bük, sık, başını kır, imanı doldur.
(Mesnevi-i Nuriye 148)’