Sakın Terk-i Edebden

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Nâbî,
1678 senesinde sultandan izin alarak, hacca gitmek için yola çıktı. Hac kâfilesi Osmanlı devlet ricâlinden meydana geliyordu. Hicaz yollarında, Peygamber efendimizin aşkından dolayı, Yûsuf Nâbî hiç uyumadı. Medîne'ye yaklaştıkları bir gece, kâfiledeki bir devlet büyüğünün ayaklarını kıbleye doğru uzatarak uyuduğunu gören Nâbî, yetkiliyi uyandıracak bir sesle şu nâtı söyledi.



Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbûb-i Hudâ'dır bu!

Nazargâh-i ilâhîdir, Makâm-ı Mustafâ'dır bu.

Habîb-i Kibriyânın hâb-gâhıdır fazîletde,



Tefevvuk-kerde-i arş-ı cenâb-ı Kibriyâ'dır bu.


Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i âdem zâil,


İmâdın açdı mevcûdât dü çeşmin tûtiyâdır bu.


Felekde mâh-ı nev Bâb'üs-Selâmın sîne-çâkidir,

Bunun kandîli cevzâ Matla-ı nûr-i ziyâdır bu.


Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha,

Metâf-ı kudsiyâdır bûse-gâh-ı enbiyâdır bu.



Nât[FONT=Univers-Medium+2]ın aç[FONT=Univers-Medium+2]ıklamas[FONT=Univers-Medium+2]ı
[FONT=Univers-Medium+1]ş[/FONT]öyledir: "Edebi terketmekten sak[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n! Zîrâ buras[FONT=Univers-Medium+2]ı [/FONT]Allahü teâlân[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n sevgilisi olan Peygamber efendimizin bulundu[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT]u yerdir. Bu yer, Hak teâlân[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n nazar evi, Resûl-i ekremin makâm[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]d[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]r. [/FONT][/FONT]​


Buras[FONT=Univers-Medium+2]ı Cenâb-[FONT=Univers-Medium+2]ı
Hakk'[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n sevgilisinin istirahat ettikleri yerdir. Fazîlet yönünden dü[FONT=Univers-Medium+1]ş[/FONT]ünülürse, Allahü teâlân[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n ar[FONT=Univers-Medium+1]ş[/FONT][FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n en üstündedir. Bu mübârek yerin mukaddes topra[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT][FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n parlakl[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT][FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT][FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]ndan yokluk karanl[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]klar[FONT=Univers-Medium+2]ı [/FONT]sona erdi. Yarad[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]lm[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT][FONT=Univers-Medium+1]ş[/FONT]lar, iki gözünü körlükten açt[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]. Zîrâ buras[FONT=Univers-Medium+2]ı [/FONT]kör gözlere [FONT=Univers-Medium+1]ş[/FONT]ifâ veren sürmedir. [/FONT]


Gökyüzündeki yeni ay, O'nun kap[FONT=Univers-Medium+2]ı
s[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]n yüre[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT]i yaral[FONT=Univers-Medium+2]ı [/FONT]â[FONT=Univers-Medium+1]ş[/FONT][FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT][FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT][FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]d[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]r. Gökyüzündeki o[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT]lak y[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]ld[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]z[FONT=Univers-Medium+2]ı [/FONT]bile O peygamberin nûrundan do[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT]maktad[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]r. Ey Nâbî, bu dergâha edebin [FONT=Univers-Medium+1]ş[/FONT]artlar[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]na riâyet ederek gir. Zîrâ buras[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT], büyük meleklerin etrâf[FONT=Univers-Medium+2]ı[/FONT]nda pervâne oldu[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT]u ve peygamberlerin hürmetle e[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT]ilerek öptü[FONT=Univers-Medium+1]ğ[/FONT]ü tavaf yeridir."


NÂBÎ;

Osmanlı şâiri ve velî. İsmi Yûsuf'dur. Nâbî, evliyâlar ve enbiyâlar şehri olarak bilinen Rûha (Urfa) da 1642 (H.1052) senesinde doğdu. 1712 (H.1124) senesi Rebî'ül-evvel ayının üçünde Cumartesi günü vefât etti. Üsküdar'daki Karacaahmed kabristanlığına defnedildi. Kabri, Sultan İkinci Mahmûd ve Sultan İkinci Abdülhamîd Hân devirlerinde tâmir edildi.

***Evliyalar ansiklopedisi



[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
 
Üst