sarmısak tarlası

nurhadimi

üye Sorumlusu
Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna,
çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala
hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.
evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye
dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca,
Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha.
Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,
işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,
babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını
böyle iki tokada'!
 

nurhadimi

üye Sorumlusu
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni
sevmeli...

Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana
Sarılmalı...

Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin;
fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmali;
Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
MEVLANA
 

Livza

Well-known member
tsklerpq7.gif



0b842b7b91ac231cbee8076e64749a88_web.gif



:gül::gül::gül:
 

ebrar172

Well-known member
bir insana dostum diyorsanız...
ve dost olup olmadığını anlamak muradındaysanız...
yüzüne kusurlarını söyleyin....ve bakın bakalım o da size kusurlarınızı söylüyor mu hiç...ağlarken siz ağlama demiyorsa ; aksine ağla deyip omzunu uzatıyorsa dostu bulmuşsunuzdur...hiç korkmadan gönlünüzden geçene ortak olan....istediğiniz gibi yüreğinizi boşalttığınız ve zerre kadar endişe duymadığınızdır dost...yani ahretliktir....ahi'dir....ölüme bile sizinle gelecek olandır....

dost en çok kusurumu gören ama benden başkasına kusurumu örterken
bana ayan , beyan hatalarımı gösterendir...


 

nurhadimi

üye Sorumlusu
abla gene son noktayı koymuşsunuz.. maşallah..
bizde inşallah açtığınız yolda vede gösterdiğin hedefte ilerliyoruz,
ayan beyan ortaya çıkartıp en açık konuşanlardan
olmak için çaba sarf ediyoruz..



braz daha dikkatle bakarsanız guftepira kardeşim ebrar abla ile hulusi abimiz hep en nezih en güzel yorumları yapan modlarımızdırlar maşaallah
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
biz satmayiz sarimsak tarlasini boyle iki tokada'!

Genc adamin biri, dermis babasina her gun;
Benim de dostlarim var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder,
Olmaz oyle cok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasini bulamazsin gercek, hakiki...
Devam eder durur konusma...
Aralarinda baslar bir tartisma,
Karar verirler bir sinava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir aksam bir koyun keserler,
Ve koyarlar cuvala.
Baba der ki ogluna,
'Hadi al bu cuvali, simdi gotur dostuna'.
Cuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki oldurmusler de bir adami,
Koymuslar cuvala,
Distan boyle sanilmakta.
Delikanli sirtlar cuvali,
Gider en iyi bildigi dostuna, calar kapiyi.
O dost, bakar ki bir cuvala hem de kanli,
Kapar hizla kapiyi delikanlinin suratina,
Almaz iceri arkadasini,
Boylece tek tek dolasir delikanli,
Kendince tanidigi, sevdigi dostlarini.
Ne care, hepsinde de sonuc aynidir.
Evlat geriye doner.
Ama icten yikilir...
Babasina donerek; hakliymissin baba ' der.
Dost yokmus bu dunyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayir Evlat 'der, benim bir dostum var bildigim.

Hadi, cuvali alda bir kerede git ona.
Genc adam, cuvali sirtlar tekrar..
Alnindan ter, cuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul gorur, sevinir.
O dost, delikanliyi alir hemen iceri.
Gecerler arka bahceye.
Bir cukur kazarlar birlikte,
Cuvaldaki koyunu gomerler adam diye,
Uzerine de serpistirirler toprak.
Belli olmasin diye dikerler sarimsak...
Genc adam gelir babasina;
'Baba, iste dost buymus' diye konusunca,
Babasi; 'daha erken, o belli olmaz daha.
Sen yarin git O'na, cikart bir kavga,
Atacaksin iki tokat, hic cekinmeden ona,
iste o zaman anlasilacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanlari anlat bana...'
Genc adam, aynen yapar babasinin dedigini,
Maksadi anlamaktir dostun hakikisini,
Babasinin dostuna istemeden basar iki tokadi!
Der ki tokadi yiyen DOST;
'Git de soyle babana, biz satmayiz sarimsak tarlasini boyle iki tokada'!
Sevilecek biri olmadigin zamanlarda bile seni sevmeli...
Sarilacak biri olmadigin zamanlarda bile sana sarilmali...
Dayanilmaz oldugun zamanlarda bile sana dayanmali...
Dost dedigin fanatik olmali;
Butun dunya seni uzdugunde sana moral vermeli.
Guzel haberler aldiginda seninle dans etmeli,
Ve agladiginda, seninle aglamali...
Ama hepsinden daha cok;
Isi bitince seni bir tarafa atmamali...

Mevlana

Mevlana-1mq.jpg
 
Üst