selamın aleyküm..

bardak

Well-known member
Aleykum selam Zeynep ...

Hakkımızda hayırlısı olsun.Gerçekten güzel ve bol dualı bir yere adım attınız...Dualarımız sizlerle..
Rabbim sıkıntılarınızı günahlarınıza kefaret saysın ve kuş misali hafifletsin sizi...

Söylemesi kolay ama "Hayatta inançlı ve inatçı olanlar paşarılı olur"unutmayın olurmu...

İnanç elhamdulillah vardır birazda inat katarsak olay tamamdır inşaallah...:gül::gül:

Hayırlı paylaşımlar......
 

Elif_Gibi

Well-known member
ve aleykumselam hoşgeldiniz
üyeliğiniz sizin ve bizim için hayırlı olsun inşAllah..


Ümitsizlik en dehşetli bir hastalıktır

İkinci kelime ki, müddet-i hayatımda tecrübelerimle fikrimde tevellüd eden şudur:
Yeis en dehşetli bir hastalıktır ki, âlem-i İslâmın kalbine girmiş. İşte o yeistir ki bizi öldürmüş gibi, garpta bir-iki milyonluk küçük bir devlet, şarkta yirmi milyon Müslümanları kendine hizmetkâr ve vatanlarını müstemleke hükmüne getirmiş. Hem o yeistir ki, yüksek ahlâkımızı öldürmüş, menfaat-i umumiyeyi bırakıp menfaat-ı şahsiyeye nazarımızı hasrettirmiş. Hem o yeistir ki, kuvve-i mâneviyemizi kırmış. Az bir kuvvetle, imandan gelen kuvve-i mâneviye ile şarktan garba kadar istilâ ettiği halde, o kuvve-i mâneviye-i harika meyusiyetle kırıldığı için, zâlim ecnebîler dört yüz seneden beri üç yüz milyon Müslümanı kendilerine esir etmiş. Hattâ bu yeisle, başkasının lâkaytlığını ve füturunu kendi tembelliğine özür zannedip neme lâzım der, "Herkes benim gibi berbattır" diye şehamet-i imaniyeyi terk edip hizmet-i İslâmiyeyi yapmıyor.
Madem bu derece bu hastalık bize bu zulmü etmiş, bizi öldürüyor. Biz de o katilimizden kısasımızı alıp öldüreceğiz. "Rahmet-i İlâhiyeden ümidinizi kesmeyiniz." (Zümer Sûresi, 39:53.) kılıcıyla o yeisin başını parçalayacağız. "Bir şey bütünüyle elde edilmezse, tamâmen de terk edilmez" hadisinin hakikatiyle belini kıracağız inşaallah.
Yeis, ümmetlerin, milletlerin "seretan" denilen en dehşetli bir hastalığıdır. Ve kemalâta mâni ve "Kulum Beni nasıl tanırsa, onunla öyle muamele ederim" (Buharî, Tevhid: 15, 35; Müslim, Tevbe: 2, 19) hakikatine muhaliftir; korkak, aşağı ve âcizlerin şe'nidir, bahaneleridir. Şehamet-i İslâmiyenin şe'ni değildir. Hususan Arap gibi nev-i beşerde medar-ı iftihar yüksek seciyelerle mümtâz bir kavmin şe'ni olamaz. Âlem-i İslâm milletleri Arabın metanetinden ders almışlar.
İnşaallah, yine Araplar ye'si bırakıp, İslâmiyetin kahraman ordusu olan Türklerle hakikî bir tesânüd ve ittifak ile el ele verip Kur'ân'ın bayrağını dünyanın her tarafında ilân edeceklerdir.

Hutbe i Şamiye


...
imanı olan bir insan, hiçbir zaman şu bezdirici ve yıldırıcı durumlardan dolayı ümitsizliğe düşmemelidir. Zira Allah'ın sonsuz kudretini mülâhaza ederken ümitsizliğe düşmeye ne hakkımız vardır ne de haddimizedir. Zira bizi mülkünde istihdam eden O'dur. Mülk O'nundur ve O, mülkünde dilediği gibi tasarruf eder. İsterse gecede gündüz; kışta da bahar yaratır.. ve isterse gündüzü geceye, yazı da kışa çevirir. Ayrıca âyetin ifadesiyle, "Allah'ın rahmetinden kâfir bir cemaatten başka kimse ümidini kesmez." (Yusuf Sûresi, 12/87)
...
F.G.Hocaefendi
 

müdavim

Üye Sorumlusu
ve aleyküm selam
zeyneb hoşgeldin

Beyne'l-Havf Ve'r-Recâ(Korku İle Ümit Arası Yaşamak)

Korku ile ümit arasında bulunmak. Havf korku, recâ ise ümit demektir. Kur'an-ı Kerîm ve Hadîs-i şeriflerde korku ve ümit arasında bulunmaya teşvik eden hükümler vardır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Şüphesiz ki Allah bütün günahları affeder. Çünkü o çok bağışlayıcı ve pek merhametlidir. " (ez-Zümer, 39/53). "Onlar korkarak ve ümit ederek Rablerine dua ederler. " (es-Secde, 32/16). Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de şöyle buyurur:
"Müminler Allah'ın azap ve azabının miktarını bilselerdi hiç biri Cennet'i ümit etmezdi. Kâfirler de Allah'ın rahmetinin ne kadar çok olduğunu bilselerdi hiç biri O'nun rahmetinden ümit kesmezdi." (Müslim, Tevbe 23).Bu ve benzeri ayet ve hadisler gözönünde bulundurularak denilmiştir ki;"kul sıhhat halinde korkulu ve ümitli bulunmalı, havf ve recâsı birbirine eşit olmalı; hastalığı halinde de recâ (ümit) yönü kuvvetli olmalıdır." (Nevevî, Riyazü's-Salihîn Tercümesi, I, 479).Havf (korku) gelecekle ilgilidir. Çünkü insan ya başına hoşlanmadığı bir şeyin gelmesinden, ya da arzu ettiği bir şeyi elde edememekten korkar. Kulun Allah'tan korkması, Allah'ın kendisini dünya ve ahirette cezalandırmasından korkması şeklinde olur. (Kuşeyrî, Risale (çev. S. Uludağ) s. 263).. Recâ da "ileride meydana gelmesi umulan arzu edilen bir şeye kalbin duyduğu ilgidir."
 

NURSİMA

Well-known member
Vealeykümselam zeynep kardeşim hoşgeldiniz üyeliğiniz hayırlı olsun...

Hayatımızda hepimiz zaman zaman belirli birtakım imtihanlardan geçiyoruz ne yaşamış

olursan ol kesinlikle ümitsiz olma...

RABBİM'E tevekkül et tek yardımcımız O...inşALLAH bu güzel ortamda senin bu

durumunu kolay atlatmana vesile olacaktır...

SELAM VE DUA İLE...
 
Üst