Sen bahçende diken ile beraber oturuyorsun!..

Turab3

Well-known member
Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen
rüzgarımız! Güle bizden haber götür de de; "Gül bahçesinden kaçıp şekerle
dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden
arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden
ayrıldın geldin, şekere karıştın, 'gülbeşeker' tatlısı oldun?"

• Ey gül'. Neden şekere karıştın? Aslında sen, kendin
şekersin, şeker gibi tatlısın, hoşsun. Şeker olduğun için, herkesten çok sen,
şekere layıksın ama, neden gül bahçesine karşı vefasızlıkta bulundun? Şeker de,
gül de hoş, fakat vefalı olmak her ikisinden de hoş, her ikisinden de tatlı.

• Ey gül, madem ki bahçeden ayrıldın gittin, sana bir iki
sözüm var: 0 güzel yanağını şekerin yanağına koy da şekerden tat al, şeker gibi
ol, şekere de bahçeden alıp götürdüğün hoş kokunu ver! 0 da gül gibi olsun.
Ayrılığı göze aldın ama, bu ayrılıkta kazancın da var: Sen şekerin içine
girdiğin için gül olarak oradan oraya götürülmekten, yolculuğun cefasından,
solup pörsümekten, yerlere atılmaktan, çiğnenmekten kurtuldun.

• Şimdi 'gülbeşeker' tatlısı oldun ya, seni yiyenlere gönül
gıdasısın, göz nurusun. Bu yüzden artık gülden gönlünü çek; o nerede, bu
nerede?

• Sen bahçede dikenle beraber oturuyorsun. Akıl gibi cana
yakın idin, insana karıştın. Şekerle beraber iken şimdi insanla beraber oldun.
Nur oldun. Haydi şimdi de şu günahlarla kirlenmiş yeryüzünden gökyüzüne yüksel
menzil menzil, konak konak ta onunla manen buluşma yerine kadar yürü!... *

• Ey gül! Sen şimdi dünyaya yukarıdan bakıyorsun da,
dünyadaki acaip halleri gördüğün için dünyaya gülüyorsun. 0 yüzden elbiselerini
yırtıyorsun. Ey kızıl kaftanlı, güçlü, kuvvetli yiğit er, ben senin hayranınım!


• Güller "Kim manen Hakk'a uluşmak için merdiven
isterse, belanın, ızdırabın bir merdiven olduğunu bilsin de, başına gelenlerden
şikayet etmesin! Belalardan korkmasın, canını belalara atsın!" diye
naralar atarak, uçuşup saçılarak gökyüzünden gül bahçelerine yağmada...

• Kendine gel de, şu kaptan, gülsuyu çıkaran ustanın
testisinden bir yolunu bulup ter gibi sız, o hapsedilmiş kaptan, bir rüh gibi
kaç, kurtul.

• Ne de tali'liymişsiniz, ne de bahtınız yarmış! Benziniz
gül gibi kıpkırmızı. Biz de sizin gibiydik, rüh olduk, kurtulduk. Haydi siz de
rüh olun, bu kirli yeryüzünden kurtulun.

• Gülbeşekerden maksadımız, Hakk'ın lütfuyla bizim
varlığımızdır. Varlığımız sanki demir kırıntısı, Hakk'ın lütfu ise mıknatıs!..

• Akıl da aynadır. Demirden ayna yapan aynacı, onu
parlatmak, ayna haline getirmek için ona çok eziyet etmededir de, bu yüzden
olacak, ayna bizi istemiyor, bize gelmiyor, hep biz onu elimize alıyor, ona bakıyoruz.
0 bize şunları söylüyor ama, kulaklanmız gaflet pamüğu ile tıkalı olduğu için
duyamıyoruz: "Ey insanlar, ben sizi sizsiz isterim."
 
Üst