“Siz bana onun aklından haber verin.”

müdavim

Üye Sorumlusu
Akıllı ve Aciz
بِسْمِ الله الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
عَنْ شَدَّادِ بْنِ أَوْسٍ رَضِيَ الله عَنْهُ
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ
وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللهِ
* * *
Hazreti Şeddâd ibn Evs (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte,
Kainatın Medar-ı İftiharı Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Akıllı kimse, sürekli kendi nefsini sorgulayan ve durmadan ölüm ötesi hayat için çabalayandır.
Nefsini hevâsının peşinde koşturan ve buna rağmen Allah Teâlâ’dan beklentileri olan
kimseye gelince o zavallının tekidir.”
(Tirmizi, Kıyame, 25; İbn Mace, Zühd, 21; Müsned, 4/124)
Dinimizde olay ve hadiseleri doğru okuyup doğru yorumlayan selim ve müstakim akla değer atfedilmiştir. Bir gün Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm)’a, bir kimseyi övdüklerinde O, “Siz bana onun aklından haber verin.” buyurmuşlardır. Elbette bu hadis-i şerifte bahsi geçen akıl, dünya ve içindekileri ahiret hesabına doğru değerlendirip ona göre davranan akıldır.
Maalesef, özgüven adı altında enaniyet ve bencillik pompalanan günümüzde akıllı olmak, bir başka insana üstün gelmek veya onları aldatmak şeklinde yanlış telakki edilmektedir. Halbuki Kur’an-ı Kerim’de Allah Teala bizlere yalnızca hayırlı işlerde tenafüs (rekabetsiz yarış) içinde olmamızı ve salih amellerde birbirimize yardım etmeyi emretmiştir.
وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ
“İşte yarışacak insanlar, hayırlı ameller işleyerek bu cennet nimetlerine kavuşmak için yarışsınlar!”
(Mutaffifin Suresi, 26)
وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُوا اللَّهَ
“Siz iyilik etmek, fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın, günah işlemek ve başkasına kötülük etmek, saldırmak hususunda birbirinizi desteklemeyin. Allah’a karşı gel­mekten sakının, takvalı olun.” (Mâide Suresi, 2)
Buna göre hadis-i şerifte vurgulanan husus; asıl akıllı kimsenin, başkalarının yakasından ellerini çekip hep kendi nefsinin kusur ve eksikleriyle meşgul olan, bunları gidermeye çalışan ve dünyadaki her işini Allah rızasına ulaşmak için ölüm ötesi hayata göre programlayan kimse olduğudur.
Bu gerçeklere karşılık, nefsini hep hevâ ve arzularını tatmin arkasında koşturmuş bencil ve günahta ısrar edenler ise asıl aciz ve zavallı kimselerdir. Bir de bunlar, kendilerini akıllı sanıp hep kuruntular içinde ömür sürerler.
Allah (celle celâluhû) bizleri tevbe ile O’na dua edip yalvaran ve her zaman nefsinin kusurlarıyla meşgul olan, salih amellerle hayat sürüp bununla yalnızca O’nun rızasını hedefleyen bahtiyar kullarından eylesin. Amin!
وَصَلِّ وَسَلِّمْ و بَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ
وَعَلٰى اٰلِه وَأَصْحَابِهِ أَجْمَعِينْ
وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِي
 
Üst