Muvahhid1
Well-known member
Huzur, hemen hemen bütün insanların ihtiyaç duyduğu bir ruh halidir. Huzurlu insan sağlıklı yaşar, sağlıklı düşünür ve stres gibi sıkıntı verici duygulardan uzak bir yaşam sürer.
Bazı insanlar iyi bir aile ortamını, doğayı, hoş bir müziği ya da yoga gibi bedensel aktiviteleri huzurun anahtarı olarak görür. Yoğun yaşam mücadelesinde kendilerine ayırdıkları ufak zaman dilimleriyle huzuru yakalamaya çalışır.
Oysa Allah’ın anılmadığı, hatırlanmadığı her ortamda şeytan, en sinsi planlarıyla insanları büyük sıkıntılara düşürmeyi hedefler. Amacı Allah’a güvenip dayanmayan, O’na şükretmeyen, hep daha fazlasını isteyen doyumsuz insanların çoğalmasını sağlamaktır. Nitekim şeytan, amacını şu şekilde dile getirmiştir:
"Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın. " (Araf Suresi, 17)
Şeytanın esiri olan insanlar, her iki dünyaları için de kendilerine ızdırap verecek sonuçlarla karşılaşırlar. Sadece ahiretlerini sonsuz cehennem azabına çevirmekle kalmaz, çok değer verdikleri dünya hayatlarını da sıkıntı ve stres içinde yaşarlar. Karşılaştıkları olaylarda gösterdikleri tevekkülsüz tavırları nedeniyle aradıkları huzuru asla bulamazlar.
Zor anlarda Allah’a güvenip dayanmanın insana verdiği huzur ve güven duygusu, Kuran’da geçen Hz. Musa kıssasında şu şekilde bildirilmiştir:
İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa`nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler.
(Musa: ) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir. " (Şuara Suresi, 61- 62) diyerek Hz. Musa, yanındakiler gibi korkuya kapılmadan, huzur içinde Allah’a sığınmıştır.
Allah’ın kendilerine verdikleriyle yetinmeyen, şükretmeyen ve hep daha fazlasını isteyen insanlar da aynı şekilde hiçbir zaman mutluluğu ve huzuru yaşayamazlar. Her şeyin en iyisine sahip olsalar bile, sahip oldukları şeyler bir süre sonra onlar için değerini yitirir. Her zaman daha fazlasını isterler çünkü doyumsuzdurlar. Doyumsuz olan insan ise asla mutlu olamaz.
İnsan yaşamı boyunca yüzlerce olay yaşar. Kimi zaman çok üzülür, kimi zaman manevi yıkım yaşar ve hayatın sonu olduğunu düşünür. İnsanı tüm bu duygulardan koruyacak ve sonsuz huzuru yaşatacak olan, sadece Allah’a olan samimi imanı ve sonsuz güven duygusudur.
Kalbi tatmin bulan insan huzurlu insandır. Ve huzur ne parada, ne sakin bir hayatta, ne de başka bir şeydedir. Huzur sadece Allah’a olan yakınlıktadır.
Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah`ın zikriyle mutmain olur. (Ra`d Suresi, 28)
alıntı..
Bazı insanlar iyi bir aile ortamını, doğayı, hoş bir müziği ya da yoga gibi bedensel aktiviteleri huzurun anahtarı olarak görür. Yoğun yaşam mücadelesinde kendilerine ayırdıkları ufak zaman dilimleriyle huzuru yakalamaya çalışır.
Oysa Allah’ın anılmadığı, hatırlanmadığı her ortamda şeytan, en sinsi planlarıyla insanları büyük sıkıntılara düşürmeyi hedefler. Amacı Allah’a güvenip dayanmayan, O’na şükretmeyen, hep daha fazlasını isteyen doyumsuz insanların çoğalmasını sağlamaktır. Nitekim şeytan, amacını şu şekilde dile getirmiştir:
"Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın. " (Araf Suresi, 17)
Şeytanın esiri olan insanlar, her iki dünyaları için de kendilerine ızdırap verecek sonuçlarla karşılaşırlar. Sadece ahiretlerini sonsuz cehennem azabına çevirmekle kalmaz, çok değer verdikleri dünya hayatlarını da sıkıntı ve stres içinde yaşarlar. Karşılaştıkları olaylarda gösterdikleri tevekkülsüz tavırları nedeniyle aradıkları huzuru asla bulamazlar.
Zor anlarda Allah’a güvenip dayanmanın insana verdiği huzur ve güven duygusu, Kuran’da geçen Hz. Musa kıssasında şu şekilde bildirilmiştir:
İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa`nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler.
(Musa: ) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir. " (Şuara Suresi, 61- 62) diyerek Hz. Musa, yanındakiler gibi korkuya kapılmadan, huzur içinde Allah’a sığınmıştır.
Allah’ın kendilerine verdikleriyle yetinmeyen, şükretmeyen ve hep daha fazlasını isteyen insanlar da aynı şekilde hiçbir zaman mutluluğu ve huzuru yaşayamazlar. Her şeyin en iyisine sahip olsalar bile, sahip oldukları şeyler bir süre sonra onlar için değerini yitirir. Her zaman daha fazlasını isterler çünkü doyumsuzdurlar. Doyumsuz olan insan ise asla mutlu olamaz.
İnsan yaşamı boyunca yüzlerce olay yaşar. Kimi zaman çok üzülür, kimi zaman manevi yıkım yaşar ve hayatın sonu olduğunu düşünür. İnsanı tüm bu duygulardan koruyacak ve sonsuz huzuru yaşatacak olan, sadece Allah’a olan samimi imanı ve sonsuz güven duygusudur.
Kalbi tatmin bulan insan huzurlu insandır. Ve huzur ne parada, ne sakin bir hayatta, ne de başka bir şeydedir. Huzur sadece Allah’a olan yakınlıktadır.
Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah`ın zikriyle mutmain olur. (Ra`d Suresi, 28)
alıntı..