Evet kardeşlerim aynen dediğiniz gibi.. Tabi bundan, hocalarımızı tamamen bertaraf edelim manasını çıkarmamalıyız.. Bir bilene sor demişler, Allah u teala da işi ehline verin buyuruyor.. ehli olana kadar ehli olanlardan sormak öğrenmek lazımdır. ancak kendi okumalarımızla öğrenebileceğimiz kadarını da mutlaka kendimiz elde etmeliyiz.
bazen yanlış uygulamalar yanlış bilinenlerle karşılaştığımızda böyle yapmak "çok sevapmış biliyormusn" veya "çok günahmış yaa" gibi şeylerle karşılaşıyoruz.. Kim dedi çok günah veya sevap olduğunu dediğimizde cevap yok veya şu arkadaşın eniştesinin dedesi imammış o sölemiş.. gibi kulaktan kulağa gelen bilgilerle hayatımızı şekillendiriyoruz. gelen bu bilgi söyleyenin ağzından doğru çıktıysa bile gelene kadar eksilmiş veya birşeyler eklenmiş olabilir.. bu riske girmeye luzum yok.. sağlam adım atmak lazım. bir şey hakkında bu çok sevap veya günah dediğimizde biri de sorduğunda, ben şurda okudum Efendimiz böyle yapmış diyebilmeliyiz..
O yüzden hep tavsiye etmişimdir, Her kardeşimiz en az bir defa mutlaka siyer okumalı, bir hayatüssahabe okumalıdır.. siyer, salih suruç un dünya birinciliği almış 2 ciltlik kitabı olsun. hayatüssahabe de zaten yusuf kandehlevinin 4 ciltlik eseridir. bu kitapların bakmayın böyle ciltlerce uzun olduğuna.. okunması çok tatlı ve rahattır. merak içeren diyalog ve olaylarla dolu olduğu için hep bir sonraki sayfada ne olacağını merak ettirir kitap böylelikle bir oturuşta sayfalarca ilerletir sizi.. ve okuduğunuz anlarda sanki o olayın içindeymişsiniz hissi uyandırır sizde, bir tarafınızda Eefendimiz bir tarafınızda sahabeler varmış ve konuşmalar cereyean ediyormuş gibi olur..
Neticede bu kitapları bitirdikten sonra bir çok sünnet bir çok hadis öğrenmiş olursunuz.. bazı yanlış bildiklerinizi düzeltirsiniz.. ve birileri sorduğunda bu şurda geçiyor diye cevap verebilirsiniz..