Sizler, lüzumsuz onların dalâletleriyle meşgul olmayasınız...

Sergerdan

Well-known member

Elhâsıl, ehl-i dalâlet, muvakkat hayata karşı mücâdele ediyorlar. Bizler, ölüme karşı nûr-u Kur'ân ile cidâlde onların en büyük meselesi (muvakkat olduğu için) bizim meselemizin en küçüğüne (bekâya baktığı için) mukâbil gelmiyor. Mâdem onlar dîvânelikleriyle bizim muazzam meselelerimize tenezzül edip karışmıyorlar; biz, neden, kudsî vazifemizin zararına, onların küçük meselelerini merakla takip ediyoruz?

Bu âyet
b472.gif
*

Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez. (Mâide Sûresi: 105.)
ve usûl-ü İslâmiyetin ehemmiyetli bir düsturu olan
b473.gif
yani "Başkasının dalâleti sizin hidâyetinize zarar etmez. Sizler, lüzumsuz onların dalâletleriyle meşgul olmayasınız..." düsturun mânâsı, "Zarara kendi râzı olanın lehinde bakılmaz. Ona şefkat edip acınmaz."


Mâdem bu âyet ve bu düstur, bizi zarara bilerek râzı olanlara acımaktan menediyor, biz de bütün kuvvetimiz ve merakımızla, vaktimizi kudsî vazifeye hasretmeliyiz. Onun haricindekileri mâlâyânî bilip, vaktimizi zâyi etmemeliyiz.
 
Üst