Son on güne girdik...

Ahmet.1

Well-known member
Son on güne girdik
Süleyman Kösmene tarafından yazıldı.
Şanı büyük, rahmeti büyük, mağfireti büyük,
makbuliyeti büyük, itibarı büyük, şefaati büyük, şefkati
büyük Ramazan-ı Şerif ayının son on gününe girdik.
Cehennemden azat olma günlerine geldik.
Elhamdülillah, rahmet ve mağfiret denizinde yüzmeye
devam ediyoruz.
Az bir gayretimiz, çok rahmeti celp ediyor.
Az bir adımımız, büyük mağfirete vesile oluyor.
Şimdi de, bu günlerde, az bir itikâf niyetimiz, bizi
inşallah annemizden doğduğumuz gün gibi arındıracak.
Kadir Gecesi bu son on günün gecelerinin birinde. Bin
aydan daha hayırlı bir gece! Seksen senelik bir ömre
bedel!
İnşallah bulanlardan ve kazananlardan oluruz. En
azından duâmız bu yönde olsun.
İtikâf Nedir?
İtikâf, ibadet için bir mabette inzivaya çekilmektir.
Lügatte bir şeye devam etmek demektir. Ezan okunan
ve kamet getirilen bir mescitte, bir camide veya ibadet
yapılan bir mabette itikâf niyeti ile ikamet etmekten
ibarettir.
Zamanı, Ramazan ayının son on günüdür.
Hükmü kifâî nitelikte bir sünnet-i müekkededir. Yani bir
beldede itikâf sünnetini bir Müslüman yerine
getirdiğinde diğer Müslüman’lardan bu mesuliyet
düşer. Ama hiç kimse yapmazsa bütün Müslümanlar
sorumlu olurlar.
Hicretten sonra her yıl Ramazanın son on gününde
Peygamber Efendimiz (asm) itikâfa çekilir, bütün geceyi
ve gündüzleri ibadetle ihya ederdi. Resul-i Ekrem’le
(asm) birlikte mübarek hanımları da hane-i
saadetlerinin bir odasında itikâf yaparlardı. Hazret-i
Âişe validemiz (ra) Ramazanın son on günü Peygamber
Efendimiz’in (asm) itikâfa girdiğini, ibadetle meşgul
olduğunu ve ailesini namaz için uyandırdığını
bildiriyor.
Ramazanın son on günü içerisinde itikâfın sünnet-i
müekkede olmasının hikmeti, Kadir Gecesini ihya
etmektir. Çünkü Kur’ân’ın beyan buyurduğu gibi, bin
aydan daha hayırlı1 olması hasebiyle Kadir Gecesi,
gecelerin en faziletlisidir. İtikâfın bu geceye
rastlamasının feyiz ve sevabı hadsiz ve hesapsızdır.
İtikâfın Şart ve Rükünleri
İtikâfın şart ve rükünleri şunlardır:
1- Niyet yapılmalıdır.
2- Gündüzü oruçlu olmalıdır.
3- İtikâf bir mescitte yapılmalıdır,
4- İtikâfa niyet eden Müslüman olmalı ve dinî emirler
hususunda mükellef bulunmalıdır.
İtikâfın En Az Süresi
Hanefîlerden İmam Ebû Yusuf’a ve Malikîlere göre
itikâfın en az süresi “bir gün”dür. İmam Muhammed ile
Hanbelîlere göre itikâfın en az süresi, kişiye bağlı
olarak “bir andır”. Şafiîlere göre ise itikâfın en az
süresi “Sübhânallah” diyebilecek kadar bir zamandan
biraz fazla olmalıdır.
Demek oluyor ki bir Müslüman, Ramazanın son on
günü girdiğinde, itikâf niyetiyle, bir mescitte veya bir
camide, “bir an” veya “Sübhânallah” demek süresinden
daha fazlaca bulunursa, bu sünneti yaşamış olur. Bir
diğer ifadeyle, bir Müslüman, Ramazanın son on günü
içerisinde bir mescide vakit namazı kılmak için girerken
aynı zamanda “vakit namazı kılma süresince” itikâfa
niyet etse, namazı kılıp camiden çıkarken bu sünneti
ihya etmiş olarak çıkar.
Başka bir ifadeyle, Ramazanın son on günü içinde,
istenilen vakitlerde itikâf yapılabilir. Meselâ yalnız
gündüzlerde veya bu günlerin belli vakitlerinde itikâfta
bulunmaya niyet etmek sahihtir. Bu durumda niyet
edilen süre bitince, itikâftan çıkılmış olur.
İtikâfın En Uzun Süresi
Ramazan itikâfının en uzun süresi ise, Ramazanın
sonuna denk getirmek suretiyle on gündür.
Aralıksız on gün süreyle itikâfta bulunmaya niyet eden
birisi:
* Bu süre içinde mecbur kalmadıkça itikâf yaptığı
mescitten çıkmaz. Yalnız abdest almak, tuvalete girmek
veya ölüm gibi zarurî bir ihtiyacı için çıkar ve hemen
geri döner.
* İtikâf süresince hanımına yaklaşmaz. Çünkü Kur’ân,
“Mescitlerde itikâfa girdiğiniz zaman kadınlarınıza
yaklaşmayın. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Onlara
yaklaşmayın.”2 buyuruyor.
Dünya meşgalelerinden sıkılan ruhumuzun, hususî
vakitlerde bütün zamanını ibadete ve tefekküre
ayırması, önemli bir ruhî teneffüs ve istirahat olarak
değerlendirilmelidir.
Dipnotlar:
1- Kadir Sûresi, 97/3.
2- Bakara Sûresi, 2/187.
 
Üst