Sonra denizlerin içlerine bakar,görür ki

Sergerdan

Well-known member

Sonra denizlerin içlerine bakar, görür ki: Gayet güzel ve ziynetli ve muntazam cevherlerinden başka, binlerce çeşit hayvanatın iaşe ve idareleri ve tevellüdat ve vefiyatları o kadar muntazamdır ; basit bir kum ve acı bir sudan verilen erzakları ve tayinatları o kadar mükemmeldir ki,
bilbedahe bir Kadîr-i Zülcelâlin, bir Rahîm-i Zülcemâlin idare ve iaşesiyle olduğunu ispat eder.
 

Sergerdan

Well-known member

Evet, bu dünyamızın menbâ-ı acâip buhar kazanları hükmünde olan denizlerde hiçbir mevcut, hattâ hiçbir katre su yoktur ki, vücuduyla, intizâmıyla, menfaatiyle ve vaziyetiyle Hâlıkını bildirmesin.

Ve basit bir kumda ve basit bir suda rızıkları mükemmel bir sûrette verilen garip mahlûklardan ve hilkatleri gâyet muntazam hayvanât-ı bahriyeden, husûsan bir tanesi bir milyon yumurtacıkları ile denizleri şenlendiren balıklardan hiçbirisi yoktur ki,

hilkatiyle ve vazifesiyle ve idâre ve iâşesiyle ve tedbîr ve terbiyesiyle Yaratanına işaret ve Rezzâkına şehâdet etmesin.

Hem denizde, kıymettar, hâsiyetli, zînetli cevherlerden hiçbirisi yoktur ki, güzel hilkatiyle ve câzibedar fıtratıyla ve menfaatli hâsiyetiyle Seni tanımasın, bildirmesin.
 

Sergerdan

Well-known member
Evet, onlar birer birer şehâdet ettikleri gibi, heyet-i mecmuasıyla, beraberlik ve birbiri içinde karışmak ve sikke-i hilkatte birlik ve îcadça gâyet kolay ve efradça gâyet çokluk noktalarından Senin vahdetine şehâdet ettikleri gibi;

arzı, toprağıyla beraber bu küre-i arzı kuşatan muhît denizlerini muallâkta durdurmak ve dökmeden ve dağıtmadan güneşin etrâfında gezdirmek ve toprağı istilâ ettirmemek;

ve basit kumundan ve suyundan, mütenevvi ve muntazam hayvanâtını ve cevherlerini halk etmek; ve erzak ve sâir umûrlarını küllî ve tam bir sûrette idâre etmek ve tedbîrlerini görmek;

ve yüzünde bulunmak lâzım gelen hadsiz cenazelerinden hiçbirisi bulunmamak noktalarından, Senin varlığına ve Vâcibü'l-Vücud olduğuna, mevcudâtı adedince işaretler ederek şehâdet eder.
 
Üst