hakka_yolcu
Well-known member
ŞU ALTINLARI ÇAMURA ATIN
Günlerden bir gün devrin Selçuklu sultanlarından biri kabul etmesini arzu ederek Hz. Mevlânâ’ya birkaç kese altın göndermişti. Hz. Mevlânâ’nın talebelerinden biri altınları alıp Hz. Mevlânâ’ya arz edince
Mevlânâ talebesine döndü ve
“Beni gerçekten seviyorsanız bu altınları dışarıdaki çamurun içine atınız!” buyurdu. Talebesi
Hz. Mevlânâ’nın bu isteğini emir telakki edip
hiçbir sual dahi sormadan yerine getirdi. Bu olaya şahit olan bazı kimseler
çamurun içine atılan altınları toplamak için hiç vakit kaybetmeden çamurun içine dalmışlardı. Fakat kısa süre sonra üstleri
başları
yüzleri çamurdan görünmez hâle geldi. Mevlânâ
talebelerine
onların bu vaziyetlerini göstererek; “Bu altınlar
şu gördüğünüz dünya ehlinin üstünü başını batırdığı gibi
âhiret ehli olanların da kalbini kirletir. Çeşitli günahlara sevk edip ibadetlerden alıkoyar. Bunun için dikkat edilmesi gereken nokta; hırs ve tama yapmadan kanaat üzere bulunmaktır. Dünyada
âhiret saadeti için çalışılmalı
kazanılmalıdır. Çünkü İslâm
insanlara faydalı olmayı emreder. Dünyadaki saadetlerden biri de helâl kazanmak ve bu kazancını hayır ve hasenat yaparak âhirete göndermektir. Asıl sermaye ise ilim
amel
ihlâs ve güzel ahlâk sahibi olmaktır.” buyurdu
Günlerden bir gün devrin Selçuklu sultanlarından biri kabul etmesini arzu ederek Hz. Mevlânâ’ya birkaç kese altın göndermişti. Hz. Mevlânâ’nın talebelerinden biri altınları alıp Hz. Mevlânâ’ya arz edince