_vatan_
Well-known member
Bozgunculuk; Yeryüzünde fitne, fesad ve karışıklık çıkarmak; zulüm ve taşkınlık yaparak haddi aşmaktır.
"Allah bozgunculuk yapanları sevmez" (el Mâide, 5/64)
Çünkü bozgunculuğun ancak kâfir, münâfık ve müşriklerin özelliklerinden olduğu ayetlerden anlaşılmaktadır.
Bu hususta Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar arasına bozgunculuk ve kötülük sokmaktan sakının! Çünkü böyle hareket dini yok eder." (Ebu Davud, Edeb, 50)
Koğuculuk; Bir kimseye, o kimse hakkında bir başkasının söylemiş bulunduğu bir sözü ya da o kimseye yönelik yapmış bulunduğu bir işi -gördüğünü veya duyduğunu öne sürerek- ulaştırma, aktarma, götürme işi... Söz taşıyıcılık.
Peygamber'imiz (S.A.S.) koguculugu kinarken söyle buyurur:
"Kiyamet Günü insanlarin en kötüsü, birine bir yüzü île, öbürüne baska bir yüzü ile görünen iki yüzlü kimselerdir, dünyada iki yüzlü olanlarin Kiyamet Gün; atesten iki dili olacaktir."
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyurur ki:
"Kogucular (ondan ona söz tasiyanlar) Cennete giremezler."
İbn Ömer (r.a.): "Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim" dedi. "Koğuculuk, küfürbazlık, kızgınlık cehennemdedir." (Tergib ve Terhib, c.5/386) Ganm oğlu Abdurrahman, Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın iyi kulları öyle kimselerdir ki, onları görenler Allah'ı hatırlarlar. En kötüleri de, söz taşıyarak dostların arasını açıp, onları birbirinden ayıran ve iyi kimseleri suçlayanlardır." (a.g.e., 5/390)
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:
"Dedi - kodudan sakininiz, cünki dedi - kodu zinadan daha agir bir günahtir. Zira zina eden bir kimse tevbe edince tevbesi Allah (C.C)tarafindan kabul edilebilir. Fakat dedi - kodusu yapilan kimse afvetmedikce dedi - koducunun afvedilmesî mümkün degildir."
Su-i Zan; kötü zan, fena tahmin demektir. Sû-i zann'ın zıddı (karşıtı), "Hüsnüzan (hüsn-i zan)"dır. Hüsn-i zan'da, "iyi-güzel zan; bir kimse veyâ bir olayın iyiliği hakkında vicdânî kanâat" demektir. Görüldüğü gibi, iki türlü "zan" vardır. Zan, "tahmin" ve "ihtimâl''e dayandığına göre, bu konuda alınacak tavır ne olmalıdır. Kur'ân ve Hadis, bu hususla ilgili davranışın nasıl olması gerektiğine açıklık getirmektedir
Kur'ân-ı Kerim'de: "Ey inanan (mü'min)ler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü bazı zan (vardır ki) günahtır... " buyurulmuştur (el-Hucurât, 49/12).
Ebû Hüreyre (r.a.) bu hususla ilgili Resulullah'ın (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Başkalarına su-i zan etmekten sakınınız. Çünkü su-i zan yalan sözdür. Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız. Birbirinizin hususi ve mahrem hayatını da araştırmayınız. Dünya menfaati için hırs göstererek yarışmayın. Birbirinizi çekiştirmeyin. Birbirinizden nefret etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz." (Ebû Davud, Edeb, 37)
İftira; Olmayan birşeyi olmuş gibi anlatmak veya nakletmek demektir. Birçok ayet-i kerime ve pek çok hadis-i şerif ile yasaklanan çok çirkin, Müslümana hiç yakışmayan bir huy, bir davranıştır.
İftirada bulunmak çirkin olduğu gibi, Müslümana atılan iftirayı araştırıp soruşturmadan hemen benimsemekte aynı şekilde çok kötü bir davranıştır.
İftira eden kimse, bununla amacına ulaşamaz ve sonunda dünyevî ve uhrevî bakımdan kendisi zararlı çıkar. Nebî (s.a.s) "İftira eden kimse zarara uğramıştır" (Ahmed b. Hanbel, I, 91) buyurur.
Saygılarmla
Kardeşiniz _vatan_
Selam Ve Dua İLe
"Allah bozgunculuk yapanları sevmez" (el Mâide, 5/64)
Çünkü bozgunculuğun ancak kâfir, münâfık ve müşriklerin özelliklerinden olduğu ayetlerden anlaşılmaktadır.
Bu hususta Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar arasına bozgunculuk ve kötülük sokmaktan sakının! Çünkü böyle hareket dini yok eder." (Ebu Davud, Edeb, 50)
Koğuculuk; Bir kimseye, o kimse hakkında bir başkasının söylemiş bulunduğu bir sözü ya da o kimseye yönelik yapmış bulunduğu bir işi -gördüğünü veya duyduğunu öne sürerek- ulaştırma, aktarma, götürme işi... Söz taşıyıcılık.
Peygamber'imiz (S.A.S.) koguculugu kinarken söyle buyurur:
"Kiyamet Günü insanlarin en kötüsü, birine bir yüzü île, öbürüne baska bir yüzü ile görünen iki yüzlü kimselerdir, dünyada iki yüzlü olanlarin Kiyamet Gün; atesten iki dili olacaktir."
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyurur ki:
"Kogucular (ondan ona söz tasiyanlar) Cennete giremezler."
İbn Ömer (r.a.): "Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim" dedi. "Koğuculuk, küfürbazlık, kızgınlık cehennemdedir." (Tergib ve Terhib, c.5/386) Ganm oğlu Abdurrahman, Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın iyi kulları öyle kimselerdir ki, onları görenler Allah'ı hatırlarlar. En kötüleri de, söz taşıyarak dostların arasını açıp, onları birbirinden ayıran ve iyi kimseleri suçlayanlardır." (a.g.e., 5/390)
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:
"Dedi - kodudan sakininiz, cünki dedi - kodu zinadan daha agir bir günahtir. Zira zina eden bir kimse tevbe edince tevbesi Allah (C.C)tarafindan kabul edilebilir. Fakat dedi - kodusu yapilan kimse afvetmedikce dedi - koducunun afvedilmesî mümkün degildir."
Su-i Zan; kötü zan, fena tahmin demektir. Sû-i zann'ın zıddı (karşıtı), "Hüsnüzan (hüsn-i zan)"dır. Hüsn-i zan'da, "iyi-güzel zan; bir kimse veyâ bir olayın iyiliği hakkında vicdânî kanâat" demektir. Görüldüğü gibi, iki türlü "zan" vardır. Zan, "tahmin" ve "ihtimâl''e dayandığına göre, bu konuda alınacak tavır ne olmalıdır. Kur'ân ve Hadis, bu hususla ilgili davranışın nasıl olması gerektiğine açıklık getirmektedir
Kur'ân-ı Kerim'de: "Ey inanan (mü'min)ler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü bazı zan (vardır ki) günahtır... " buyurulmuştur (el-Hucurât, 49/12).
Ebû Hüreyre (r.a.) bu hususla ilgili Resulullah'ın (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Başkalarına su-i zan etmekten sakınınız. Çünkü su-i zan yalan sözdür. Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız. Birbirinizin hususi ve mahrem hayatını da araştırmayınız. Dünya menfaati için hırs göstererek yarışmayın. Birbirinizi çekiştirmeyin. Birbirinizden nefret etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz." (Ebû Davud, Edeb, 37)
İftira; Olmayan birşeyi olmuş gibi anlatmak veya nakletmek demektir. Birçok ayet-i kerime ve pek çok hadis-i şerif ile yasaklanan çok çirkin, Müslümana hiç yakışmayan bir huy, bir davranıştır.
İftirada bulunmak çirkin olduğu gibi, Müslümana atılan iftirayı araştırıp soruşturmadan hemen benimsemekte aynı şekilde çok kötü bir davranıştır.
İftira eden kimse, bununla amacına ulaşamaz ve sonunda dünyevî ve uhrevî bakımdan kendisi zararlı çıkar. Nebî (s.a.s) "İftira eden kimse zarara uğramıştır" (Ahmed b. Hanbel, I, 91) buyurur.
Saygılarmla
Kardeşiniz _vatan_
Selam Ve Dua İLe