Hülâsatü'l-hülâsa meal'den
Yedi gökle yer ve onların içindekiler Onu tesbih eder. Hiç bir şey yoktur ki, Onu övüp, Onu tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi: 44.)
Şuna kesin olarak iman ettik ki:
Gökler; yıldızlarının, güneşlerinin, aylarının ve gezegenlerinin kelimeleriyle, bunların âhenkli hareketlerini ve muntazam vazifelerini şâhid göstererek, varlığı zarurî, birliği bütün kâinatta ve her bir şeyde görünen Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.
Atmosfer; emre âmâde duran ve birer vazifeli memur olan bulut, rüzgâr, şimşek, gök gürültüsü ve yağmurlarının kelimeleriyle, bunların sağladığı faydaları ve canlıların ihtiyaçlarına uygun hareketlerini şâhid göstererek Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.
Elementler; sanatlı yapılmış bitki, hayvan ve insan şeklindeki neticeleri, bünyesinde yer aldıkları süslü meyveleri, mükemmel hizmetleri; toprak, demir, su ve havasında görünen tam bir itaat, boyun eğiş ve düzenli hareket edişleri; bütün bunların yanında kendilerindeki bilgisizlik, cansızlık, birbirlerine benzeyişleri, sınır tanımayarak her tarafa dağılmış ve her yeri istilâ etmiş olmalarıyla beraber ellerindeki neticelerin son derece âhenkli ve ölçülü bulunuşunun dilleriyle Allah'tan başka hiçbir ilâh bulunmadığını ilân ediyorlar.
Yer küresi; ihtiyaçlar için hikmetle depolanmış madenlerinin faydaları, canlılara gıda olmak üzere rahmetle meydana gelen bitkilerinin filizleri, yaratıklara rızık için inâyetle vücuda gelen ağaçlarının meyveleri, ince bir rahmet ve inâyet içinde hikmet ve irâdenin hassas ölçüleriyle idare edilen hayvanlarının şekilleri diliyle, Allah'tan başka hiçbir ilâh bulunmadığını ilân ediyor.
Denizler, çeşmeler çaylar; süslü, kıymettar taşları, muntazam hayvanları, ölçülü gelir ve giderleri, intizamla depolanıp muhafaza edilmeleri, tedbirini görerek dünya ile beraber güneşin etradında haşmetle döndürülmelerinin diliyle Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.
Dağlar, vâdiler ve sahralar; türlü türlü canlıların, çeşit çeşit ihtiyaçları için depolanmış hazine ve madenlerinin çok sayıdaki faydalarının ifadeleriyle, mâhlukatın rızkı için gönderilen sünbüllenmiş bitkilerinin kelimeleriyle, meyvelerini canlılara takdim etmek için ellerini uzatmış meyveli ağaçlarının dilleriyle Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.
Yedi gökle yer ve onların içindekiler Onu tesbih eder. Hiç bir şey yoktur ki, Onu övüp, Onu tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi: 44.)
Şuna kesin olarak iman ettik ki:
Gökler; yıldızlarının, güneşlerinin, aylarının ve gezegenlerinin kelimeleriyle, bunların âhenkli hareketlerini ve muntazam vazifelerini şâhid göstererek, varlığı zarurî, birliği bütün kâinatta ve her bir şeyde görünen Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.
Atmosfer; emre âmâde duran ve birer vazifeli memur olan bulut, rüzgâr, şimşek, gök gürültüsü ve yağmurlarının kelimeleriyle, bunların sağladığı faydaları ve canlıların ihtiyaçlarına uygun hareketlerini şâhid göstererek Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.
Elementler; sanatlı yapılmış bitki, hayvan ve insan şeklindeki neticeleri, bünyesinde yer aldıkları süslü meyveleri, mükemmel hizmetleri; toprak, demir, su ve havasında görünen tam bir itaat, boyun eğiş ve düzenli hareket edişleri; bütün bunların yanında kendilerindeki bilgisizlik, cansızlık, birbirlerine benzeyişleri, sınır tanımayarak her tarafa dağılmış ve her yeri istilâ etmiş olmalarıyla beraber ellerindeki neticelerin son derece âhenkli ve ölçülü bulunuşunun dilleriyle Allah'tan başka hiçbir ilâh bulunmadığını ilân ediyorlar.
Yer küresi; ihtiyaçlar için hikmetle depolanmış madenlerinin faydaları, canlılara gıda olmak üzere rahmetle meydana gelen bitkilerinin filizleri, yaratıklara rızık için inâyetle vücuda gelen ağaçlarının meyveleri, ince bir rahmet ve inâyet içinde hikmet ve irâdenin hassas ölçüleriyle idare edilen hayvanlarının şekilleri diliyle, Allah'tan başka hiçbir ilâh bulunmadığını ilân ediyor.
Denizler, çeşmeler çaylar; süslü, kıymettar taşları, muntazam hayvanları, ölçülü gelir ve giderleri, intizamla depolanıp muhafaza edilmeleri, tedbirini görerek dünya ile beraber güneşin etradında haşmetle döndürülmelerinin diliyle Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.
Dağlar, vâdiler ve sahralar; türlü türlü canlıların, çeşit çeşit ihtiyaçları için depolanmış hazine ve madenlerinin çok sayıdaki faydalarının ifadeleriyle, mâhlukatın rızkı için gönderilen sünbüllenmiş bitkilerinin kelimeleriyle, meyvelerini canlılara takdim etmek için ellerini uzatmış meyveli ağaçlarının dilleriyle Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığını ilân ediyorlar.