tanrıya itaat...

kirec

Yeni Üye
tanrıya niçin itaat etmeli...
tanrının her istediğini yapmak zorunda mıyız...
tanrı kötü bir şeyi emrederse yine de onu yapmalı mıyız...
 

Huseyni

Müdavim
tanrıya niçin itaat etmeli...
tanrının her istediğini yapmak zorunda mıyız...
tanrı kötü bir şeyi emrederse yine de onu yapmalı mıyız...

İnsan fıtraten kulluğa meyli vardır. Yaratılışı böyledir. Onu yaratan da kendisine itaat etmesini istemiştir. Ve Kuranı Keriminde "insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler" diye yarattığını söylemektedir. Öyle istediği için Ona itaat etmekle mükellefiz. Zaten Ona itaat etmeyenler nefislerine ve heveslerine itaat etmektedirler..Ve Onun yarattıklarına bir derece kulluk etmektedirler..

Allahın her istediğini kabiliyetimiz nisbetinde yapmakla mükellefiz. Zira Allah kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez ve gücünün yettiğinden fazlasıyla sorumlu tutmaz.

Son olarakta Allah kötü bir şey emretmez ki kötü bir şey emretse de yapmalımıyız denebilsin.. Allahın emrettiği ve yasakladığı herşeyde bilelim yahut bilmeyelim mutlak hikmetler vardır. Kötü bir şeyi emretmekten münezzehtir..
 

kirec

Yeni Üye
tanrı böyle istiyor diye yapılan kötülükler vahşetler cinayetler var...

Bunları gerçekleştirenler çok samimi inançlı ve tanrıya itaat için yapıyorlar...
 

teblið

Vefasýz
Huseyin hocamiz yaradilis gayemizden bahsetmis ozetle.vede cokta acik ve net anlatmis.FAkat sizin aradiginiz cevap bu degil.yada duymak istediginiz bu mesele degil..saniyorum ki siz konuyi ortadogudaki olaylara cekmeye calisiyorsunuz..sunu ifafe etmelimki islam hic kimsenin tekelinde degildir.ve ben bir musluman olarak araplarin bu vahsetine sidetle karsiyim.musluman muslumana zarar vermwz biIm dinimizde.kaldiki bunu cihat adina yapiyoruz demeleride islam adina kulluywn iftira ve zulumdur.akli selim hic bir musluman bu vahseti onaylamaz.kaldiki rahmeti engin olan yuce Rahman boyle bir seyi emretmez..
 

kirec

Yeni Üye
Ne gibi mesela ? Misal verin ?

Kartacalılar, site devletlerinin koruyucusu Tanrı Moloch’a kendi öz çocuklarını yakarak kurban ederlerken, Fenikeliler, salgın hastalıklar, kuraklık, savaş kaybetme gibi büyük felaketlerin yaşandığı günlerde “en sevdikleri çocuklarından birini” tanrıları Baal’e kurban verirler; erkek çocuklar, Afrodit’in aşık olduğu ölümlü tanrı olan Adonis’i memnun etmek için yakılırdı. New South Wales’da (Avusturalya) bazı kabilelerde, her kadının ilk doğan çocuğu, bir dinsel törenin parçası olarak kabile tarafından yenirdi.


Tibet’te şamanlar öldürme ayinleri düzenler, Afrika’da Aşanti kabilesi her yıl ürünün iyi olması için yüz kurban verirdi. Borneo’da yığma yöntemiyle ev yapılırken, toprak tanrıçasını memnun etmek için ev duvarlarının inşaatına bir bakirenin cesedinin konmasından sonra başlanırdı.


Kurban vermenin en yaygın olduğu Orta Amerika’da Maya, İnka ve Aztekler’de tanrılara çocuklar kurban edilip, kurbanlar canlı canlı yakılırdı. Astekler de güneşin her gün kanla beslenmezse kaybolacağına inandıkları için, kurbanlarının kalplerini çıkarır göye, güneşe doğru uzattırdı XI. yy da Mayalar Tüylü Tanrı Kukulacan’ı memnun etmek için bakireleri kutsal kuyularda boğar, bir kısmının da kafası kesilir, kalpleri çıkarılırdı.

Bengal’deki Meriah töreninde ufak parçalara bölünen kurbanın etleri, bereket vermesi için değişik yerlere gömülürdü. Hindu tanrıçası Kali’ye her Cuma Tanjor kentindeki tapınakta bir erkek çocuk kurban edilirdi. Dul kadının ölen kocasıyla birlikte yakılması adetti.Hindistan’da,Tagi katliamında, felaket tanrıçası Kali’ye tapanlar yılda ortalama 20 bin kurban verirlerdi.

Meksika'da 1500'lerde, Aztek din adamları binlerce insanı tanrılara kurban etti. Aztekler, güneşin her gün insanların -kurban taşlarında çıkarılan- kalpleriyle beslenmezse, kaybolacağına inanıyorlardı.


Yağmur Tanrısı'nı memnun etmek için ise ağlayan çocuklar kurban edilirdi. Böylece gözyaşlarının yağmur getirmesi beklenirdi.


Tahıl Tanrıçası için yapılan törende bir bakire 24 saat dans ettikten sonra öldürülür ve derisi yüzülürdü. Sonra da derisini bir rahip üzerine geçirir, dans etmeye devam ederdi.


Sapkınlıkla suçlanan iki Sufi, Hallacı Mansur 922’de Bağdat’ta cesedi parçalanarak, Nesimi de 1418 de Halep’te derisi yüzülerek katledilmişti. Kuyucu Murat Paşa, yaptıkları ve yapacaklarının şeriat uğruna olduğunu beyan ederek daha fazla kafiri katletmek için tanrıdan yardım ister: “İlahi, bugün düşman katlinde ben kulunu mahcup etme, pirliğime merhamet eyle, peygamberimizin şeriatı için niyetimin doğruluğunu kabul et, bana yardım et” der ve 1607-1609 tarihleri arasında resmi Osmanlı tarihçilerini bile isyan ettiren bir zulüm ile Anadolu’da yüz binlerce yoksul Alevi Türkmen’i katleder. isyanları bastırır. Tepeler oluşturan cesetleri açtırdığı kuyulara doldurtur.

1096'da Birinci Haçlı Seferi'nin başlangıcında binlerce Hıristiyan, Kutsal Topraklar'a ulaşıp Müslümanları öldürmek amacıyla Haçlı ordusuna katıldı. Almanya'da bazı Haçlılar Tanrı tarafından kutsanmış olduğuna inandıkları bir kazı takip ettiler. Kaz onları Musevi mahallelerine ***ürdü. Bu mahallelerde Musevilerin evleri yakıldı ve hepsi öldürüldü



1980'lerde İran'da Şii din adamları İslam'ı kabul etmeyen Bahailer'in öldürülmesini emretti. İçlerinde kadın ve çocukların da bulunduğu iki yüz kadar Bahai asıldı veya kurşuna dizildi. Kırk bin kadarı ise İran'dan kaçtı.

daha buna benzer bir sürü hadiseler...

bunları yapanlar tanrının bunları istediğine bunları yaparlarsa onu memnun edeceklerine inanıyorlardı...
 

Huseyni

Müdavim
Sayın kireç; bizim inandığımız Allah cc. ile sizin buraya getirdiğiniz sapkın tanrı anlayışları arasında uzaktan yakından bir ilgi alaka yoktur. İnancı bozuk insanlar gitsin kendi uydurdukları ve rüzgar tanrısı, aşk tanrısı, kötülük tanrısı, iyilik tanrısı vs. diye isim koydukları aslı astarı olmayan mabudlarına kızlarını kurban etsinler, sonra da siz bunu bütün kainatın sahibi olan eşi benzeri olmayan ve kendisinden başka ilah olmayan Allah adına yapılan bişeymiş gibi lanse edin. Bu kabul edilebilir bişey değil. Önce sizin tanrı anlayışınız ile bizim Allah anlayışımız üzerinde bir mutabakatımız olmalı ki meseleyi konuşabilecek uygun bir zemin oluşturulmuş olsun. Ve kusursuz olan hatalardan münezzeh olan yalnızca Allahtır. İnsanlar bir Allah inancı olduğu halde bile hata işlemişler ise, bu kendilerinin bir kusuru olabilir. Dolayısıyla bize insanların hatalarını Allaha isnad ederek değil de, haşa sonsuz kere haşa, Allahın bahsettiğiniz gibi bir emri verdiği delili ile gelin.
 
Üst